Yazar, “Bu nihavent şarkıyı o akşama kadar belki yüz kere dinlemişimdir. Ama ilk defa o akşam bu tarifsiz isyana nasıl bir hayatın sebep olduğu sorusu takıldı aklıma” diyor.
Altınyeleklioğlu, “Nihavent Hıçkırık”ta İhsan Raif’in yaşadığı çileleri anlatırken çocuk gelinlere, aile namusu adına kurban verilen kızlara, kadın olmanın çaresizliğine, yalnızlığına da göndermeler yapıyor.
Felsefi bir el kitabı
Yeşim Demir, “Zerdüşt-Bende Olan Ne Varsa Sizin Elinizde de Gizli” adlı felsefe kitabını yayına hazırladı.
Zerdüşt’ü anlamak için bir el rehberi bu kitap. Zerdüşt, “Herkes ektiğini biçecektir”, “İyi düşünün! İyi konuşun! İyi yapın!”, “Dünyada tek bir yol vardır, o da doğruluktur” der.
Okurken işaretlediğim bu bölüm, eminim sizin de dikkatinizi çekecek: “Yetersizlik Sendromuna Karşı Günlük Telkin: Tanrım bana vasat erkek güveni ver. Ne zaman şüpheye düşsem, kibir denen hokkabazlıkla bayağılıklarını ‘yeterlilik’ diye yutturmayı başarmış, tüm o vasat erkekleri hatırlıyorum.”
Pauline Harmange, The Guardian gazetesine kitapla ilgili bir röportaj vermiş ve şöyle demiş: “Erkekleri sevmeme hakkımız olmalı.”
Yazar, genel anlamda kadınların erkeklerden hoşlanmama ve onlara güvenmeme hakkına sahip olması gerektiğini savunuyor.
Erkeklere karşı nefret duygusu beslemenin yanlış olmadığına inanan Harmange, kitabında bu görüşünü “Erkek düşmanlığı, sistematik şiddetin kökü olan kadın düşmanlığına bir tepki olarak var” sözleriyle dile getiriyor.
104 sayfalık kitabı okurken eminim sizin de sosyal çevreniz gözünüzün önüne gelecek.
Bakan danışmanından dava tehdidi
Fransa’da toplumsal cinsiyetten sorumlu bakanlığa danışmanlık yapan Ralph Zurmély, kitabın toplatılmasını istedi. Zurmély, kitabı yayınlayan Monstrograph Yayınevi’ne bir mektup yolladı ve “toplumsal cinsiyet temelinde nefreti teşvik etmenin suç teşkil ettiğini” belirterek yayınevini dava açmakla tehdit etti.
Bakanlık ise bu durumun danışmanın kişisel girişimi olduğunu, tamamen bağımsız bir şekilde yapıldığını açıkladı. Yayınevi de Fransız medyasına yaptığı açıklamada kitabın nefreti teşvik etmediğini savundu.
Roman, Türkiye ve İngiltere’den iki ayrı çocuk öyküsünü anlatıyor. Biri Doğu’dan bir kardelenin, diğeri Batı’dan ihmal edilmiş bir oğlanın öyküsü... Roman, aile içi sevgisizliğin sonuçlarına dikkat çekiyor. İki öykünün satır aralarında Türkiye’den ve dünyadan haberler gizli... Türkan Saylan, Fazıl Say, Deniz Gezmiş, Bedri Baykam roman boyunca karşımıza çıkıyor.
Vurucu dizeler
Geçenlerde Redd solisti Doğan Duru’yla tanışma fırsatı buldum. Yıllardır şarkı sözleri yazdığını biliyordum...
Bir şiir kitabından bahsetti. Daha sonra yayımlanmamış şiirlerini okuyunca kendimden geçtim. Sonra düşündüm iyi bir şiir müzikle ruh bulur zaten.
Şiir yaşamak için güzeldir. Müziktir. Okuyanı başka yerlere götürür, farklı duygular yaşattırır, herkes için farklı anlamlara sahiptir. Doğan’ın şiir kitabını merakla bekliyorum. İşte kitaptan tadımlık dizeler...
Ölmüyor öldürmüyor bu aşk niye
Bütün aşkların ortak kaderidir ayrılık. Âşık olduğu adamdan ayrılmış bir kadının ruh halini okumak bizi hayata daha çok yaklaştırıyor.
Aslı Perker’in yeni romanı “Ayrılığın İlk Günü”, aşka ve ilişkilere dair büyük bir hesaplaşmayı konu ediniyor.
Sevgisizlikten şikayet eden onlarca insanlar var çevremizde. Onların şikayetlerinin temelinde yatan durumu hakiki bir şekilde sorgulamak yürek ister. Her ayrılık, kısa süre içinde şaşırtıcı şekilde özüne dönme gerçekliğini yaşatıyor. Aslı Perker’in kahramanlarını hepimiz çok yakından tanıyoruz.
“Ayrılığın İlk Günü”, popüler kültür göndermeleriyle de gülümsetiyor. Soluk soluğa okunabilecek kaç roman var ki? “Ayrılığın İlk Günü”, zamana karşı yarışan ama zamana yenik düşmeyecek bir roman.
Okuyun çünkü iyi kitap okumak, akıllı insanlarla konuşmak gibidir.
Sinema yazarından...
Sinema yazarı Suat Köçer’in “Münferit Bir Olay” isimli romanı, Ketebe Yayınları etiketiyle okurla buluştu.
Bir grup kartonpiyer işçisinin yaşam kavgasına odaklanan kitap, üniversiteli bir gencin Bursa’dan İstanbul’a kaçarak bu işçilerle yolunun kesilmesi ve sonrasında yaşadıklarını konu ediyor.
SAHNENİN DİVALARI:
Yıldız Kenter
Gülriz Sururi
Gencay Gürün
Dilek Türker
Dikmen Gürün
Geçenlerde oynadığı bir filmini tekrar izleme fırsatı buldum. Yaşar Kemal’in romanlarından sinemaya uyarlanan filmler arasında en çok “Yılanı Öldürseler”i beğendiğimi söylemek isterim.
Bu film, Yaşar Kemal’in doğup büyüdüğü Osmaniye’nin Hemite Köyü’ndeki Esme’nin hikâyesini anlatıyor.
Esme’yi Türkan Şoray görkemli bir şekilde oynuyordu.
Filmdeki Abbas karakterini de Mahmut Cevher canlandırıyordu. Filmi bitiminde hemen Mahmut Cevher’i aradım, sohbet ettik. Filmi de bu vesileyle tekrar hatırlatmak istedim. Yeni sakallı hali Cevher’e ayrı bir hava katmış ve ciddi de kilo vermiş.
Soluk soluğa bir polisiye
Melih Esen Cengiz, edebiyatımızın özel kalemlerinden biri.
“Bir Osmanlı Yazı”, “Terk Edilmiş Manalar Cenneti”, “Kudüs’ün Güvercinleri”, “Marlene’in Yetimi” ve “Paylaşılamayan Cinayet” kitaplarının yazarı Cengiz’den bu kez “Bir Kadın Bir Cinayet” geldi.
Ümit Yaşar Gözüm, uzun yıllar bürokraside yönetici olarak görev yaparken bir düşünce insanı olarak da yayın dünyasında yazar, editör ve yönetici olarak bulunmuş.
Yayınlanmış 4 sanat kitabının yanında 20’yi aşkın dergide eleştirel denemeleri yayınlanmış. Son kitabı “Aşkın Estetik Halleri/Kamruşepa’nın Büyüsü”nde kavramsal anlamda aşk ve sevgi ayrımını ironik felsefi sorgulamalara tabi tutuyor.
Sıra dışı bir polisiye
Suadiye sahilinde yazar dostlarımla buluşmayı bir gelenek haline getirdim.
Geçen hafta da, polisiye edebiyatının izinden giden yazar Çağatay Özkan’la buluştum.
Kiremitçi’ye “Neden polisiye roman?” diye sordum. İşte yanıtı:
“Polisiye yazmak aslında emeklilik projemdi. Bir gün müzik yapmaz olursam tenha bir köye yerleşip yazmayı hayal ediyordum. Aklımda bir suç romanı konusu vardı. Ne var ki pandemi geldi ve hayatlarımızı altüst etti. Her müzisyen gibi ben de kendimi boşlukta hissettim. O zaman sözüne kıymet verdiğim bazı yazar arkadaşlarım ‘Hadi artık, otur şunu yaz!’ dediler. Arkadaş sözü dinledim yani.”
Kiremitçi ilk polisiye romanı “Mezun Cinayetleri”nde yeni bir kadın başkahramanla tanıştırıyor okuru:
Vahşi cinayetleri aklı, tecrübesi, sakinliğiyle çözen Başkomiser Perihan Uygur...
Geçmişten günümüze “Çöküş”
“Çöküş: Finansal Krizlerle Dolu Bir On Yıl Dünyayı Nasıl Değiştirdi?”, Financial Times ve The New York Times gibi uluslararası yayın organlarında görüşlerine yer verilen Columbia Üniversitesi Avrupa Enstitüsü Direktörü Prof. Adam Tooze’un yeni kitabı.