Bir süredir kitabın dizi olarak yayınlanacağı haberleri geliyordu zaten.
İlk kez 1963’de yayımlanan ve 1996’da yazarın kendisi tarafından gözden geçirilen kitap uzun süredir raflardan uzak kalmıştı.
Romanın kahramanı Macide, Ankara’dan İstanbul’a gelirken tren seyahatinde tanıştığı toplumun kaymak tabakasından bir gençle başlayan ama onun işadamı olan ağabeyi ile süren aşkını esas alıyor.
İstanbul’un burjuva ailelerinin gündelik hayatlarını ayrıntılı bir biçimde betimliyor.
Aşk romanı olduğu kadar zenginlerin haksızlıklarını, çirkinliklerini, görgüsüzlüğünü yansıtması açısından da toplumsal içerikli. Ama bu içerik zenginler ile sınırlı değil.
Orta sınıftan bir genç kadının da tanık olduğu şatafat karşısında ve aşkından aldığı destekle kafasını karışması, eleştirdiği kesimlere benzemesi, onlar gibi ihanete bulaşması; ihanete uğramasıyla beraber değerlerine yeniden yönelişi anlamında da zengin bir içeriğe sahip.
Kendisine en sevdiği yemek kitaplarını sordum, işte yazarın severek okuduğu üç yemek kitabı:
“Ben yemek kitaplarında sadece tarif olan kitapları değil araştırma ve tarih kitaplarını ya da hikayeli tarif kitaplarını seviyorum. Mary Priscilla Işın’ın ‘Gülbeşeker’, YKY’den yayınlandı. Türkiye’nin tatlı ve şekercilik tarihi için benzersiz bir kaynak. Ayrıca Osmanlı topraklarını ziyaret eden seyyahlardan alıntılarla eğlenceli bir okuma.
Takuhi Tovmasyan’ın Aras Yayıncılık’tan çıkan ‘Sofranız Şen Olsun’ da aile hikayeleriyle bir dönemin İstanbul’u harmanlanmış. Kah irmik helvasına bir damla gözyaşı olmuş, kah pilakinin her sofraya gelişinde anlatılanlar kahkahalara karışan hikaye olmuş. Hikayelerle tariflerin iç içe geçmesine benzersiz bir örnek. Arif Bilgin’in ‘Osmanlı Saray Mutfağı’ da Topkapı Sarayı alım defterleri ve İstanbul iaşesi açısından benzersiz bir başvuru kitabı.”
“Türklerin Tarihi” Kronik Kitap’ta
İlber Ortaylı’nın “Türklerin Tarihi 1 ve 2” daha önce Timaş’tan yayımlanmıştı. Bu kitapları yazarın düzenlemeleriyle Kronik Kitap tarafından tekrar yayımlıyor.
“Türklerin Tarihi-1”, Orta Asya’nın Bozkırlarından Avrupa’nın Kapılarına Türklerin Tarihi, göçebe bir kavimken Ortadoğu’nun güçlü uygarlıklarından birini tesis eden Türklerin günümüzde de çok konuşulan menşei tartışmalarıyla başlıyor.
Ahmet Ümit’in kaleme aldığı “Bir Aşk Masalı”, insanın en tehlikeli duygusu aşkı anlatırken, yetişkinleri hayal kurmaya davet ediyor.
Beş prensin aşk yolculuğunun anlatıldığı kitap, “Binbir Gece Masalları”na, Herman Melville’in “Moby Dick”ine, Ferîdüddin Attâr’ın “Mantık Al-Tayr”ına, Jack Landon’ın “Beyaz Diş”ine, Beaumont’un “Güzel ve Çirkin”ine, Cervantes’in “Don Kişot”una gibi edebiyat klasiklerine göndermelerle dolu.
Ve yazar şunu soruyor: “Sevdiğin insanın gardiyanı olmak ister misin? Yoksa kaybetmek pahasına onun özgürlüğünü mü savunursun?”
Bu ay içinde yayımlanacak eseri heyecanla bekliyorum.
Uzak Dağlar ve Hatıralar
Orhan Pamuk’un özel hatıra defterlerinden resimli seçmeler geliyor.
Ayrıntı’dan yakın tarih, ağır kitap, felsefe, edebiyat, şiir, inceleme, tarih serilerinin yanında Düşbaz Kitaplar’dan yemek ve sanat konulu iki kitap basım sürecinde. Dinozor Çocuk’tan da kitaplar çıkacak.
Ayrıntı Yayınları’nda ayrıca Osman S. Binatlı çevirisiyle Éric Toussaint’tan “Borç Sistemi: Devlet Borçlarının ve Reddedilmelerinin Bir Tarihi”, Harun Karadeniz’in yazdığı “Yaşamımdan Acı Dilimler”, Gökben Demirbaş çevirisiyle Paul E. Willis’ten “Aykırı Kültür”, Prof. Dr. Mehmet Kanar’ın Farsçadan çevirisiyle “Mevlana’dan Rubailer”, Fatma Berber ve Sümeyra Gümrah Teltik’ten “Bir Porsiyon Sanat”, Nil Ege Özden çevirisiyle Polly Samson’dan “Hayalperest Tiyatro”, Nisan İğdem ve Duygu Gençağ çevirisiyle dünyaca ünlü Beatrix Potter’ın masal serisi kitapları yayıma hazırlanıyor.
Beyoğlu’nun kalbinde bir sergi
Hayat, Ölüm, Aşk ve Adalet, Yapı Kredi Kültür Sanat’ın Galatasaray’daki binasının girişindeki merdivenleri de sergiye dahil ediyor. Sergi için üretilen yeni işlerin yanı sıra güncel sanatçıların son dönem fotoğraf, yerleştirme, video ve duvar resimlerine yer veriyor. Dünya çapında devlet şiddeti ve insan hakları ihlallerini araştıran çok disiplinli bir araştırma ve sanatçı grubu olan Forensic Architecture’ın “Triple Chaser” videosu ilk defa İstanbul’da sergileniyor. İsmini sanatçı Hale Tenger’in aynı adlı ses yerleştirmesinden alan ve Fransız Kültür Merkezi, Goethe-Institut Istanbul ve Tarabya Kültür Akademisi’nin desteğiyle hazırlanan sergi, 15 Eylül-2 Ocak tarihleri arasında Yapı Kredi Kültür Sanat’ta ziyaret edilebilecek.
Ben Yazar Suat Derviş’im
“Emine”, Remzi Kitabevi tarafından yayımlandı. 1930’lardan başlayarak azınlıkların ülkeden göç etmeleri, olaylı gelişmelerle devam etti. 6-7 Eylül olayları da durumun zirvesiydi.
Banguoğlu, bu romanda Girit’ten Makedonya’dan yurda gelenlerin, buradan göç edenlerin hüzünlü hikâyesini romanlaştırdı.
Roman boyunca acılar, özlemler, kapanmayan yaralar, yarım kalan aşklar anlatılıyor. “Emine”, okunacak ve üstüne düşünülecek derin bir kitap...
Murat Ülker’den bir başucu kitabı
Godiva ve Pladis Yönetim Kurulu Başkanı, Yıldız Holding Yönetim Kurulu Üyesi Murat Ülker’in, kişisel blog’unda ve LinkedIn profilinde yazdığı yazılar Sabri Ülker Vakfı Yayınları tarafından kitap haline getirildi. “Hayatın İpuçları-Zor Konuların Yalın Anlatımı” adlı kitapta “Sürdürülebilir İş Modelleri”, “Geleceğin Dünyası”, “Gıda Güvenliği” ve “Kişisel Notlar” gibi bölümler yer alıyor.
Kitapta yemekler dakikalarla değil şarkı süresince kıvamını buluyor. Tarifteki karekodu okuttuğunuzda müzik eserini de dinleyebiliyorsunuz.
Gastronomi tarihine muzip bir yolculuk da diyebiyeceğiliz kitaptan bazı başlıklar şöyle:
◊ Hz. İsa, 2 Nisan 0033 yılında yani yaklaşık 726 bin gün önce son akşam yemeğinde neler yedi?
◊ 14 Haziran 1469’da Fatih Sultan Mehmed’in sofrasında neler vardı?
◊ Sultan II. Abdülhamid’in annesinden miras kalan tuzluk...
◊ Bir balığın her boyunun ayrı bir adı varsa orası İstanbul’dur...
◊ Menemenin dedesi soğanlı yumurtadır.
İnönü Vakfı’nın düzenlediği toplantıya Onur Öymen de konuşmacı olarak katıldı.
Ardından yeni çıkan “Çöküşten Zafere Lozan” kitabını imzaladı.
Oldukça kapsamlı hazırlanan kitapta, Osmanlı İmparatorluğu’nun gerilemeden çöküşüne kadar geçen süre içinde iç sorunlar ve yönetim zaafları nedeniyle nasıl çağının gerisinde kaldığını anlatılıyor. Aynı dönemde büyük devletlerin hangi baskılara, entrikalara ve tertiplere giriştikleri, devletin iç işlerini nasıl yönlendirmek istediklerine ilişkin örnekler sıralanıyor.
İyilik sağlık!
Her yaşın kolayca anlayabileceği nitelikte, doğru ve kaliteli bilgilerle donatılmış, esas kaynaklara ulaştıran, görseli bol bir kitap çıktı: İyilik Sağlık Rehberi...
Mutlu bir çocukluk
Fatma Girik, aslen Kafkasyalı bir baba ile Batum’dan göç eden Beyaz Rus köklere dayanan bir annenin çocuğu olarak 1943’te dünyaya geldi. Ailesi ile birlikte Sultanahmet semtinde ikamet etti.
Sultanahmet, Osmanlı’nın en mutena semtlerinden biridir. Hanların, konakların, cumbalı ahşap evlerin eksik olmadığı bölge, Cumhuriyet’le birlikte bir sessizliğe bürünür.
Eski başkent İstanbul’un önemli devlet binaları Eminönü, Sirkeci, Gülhane, Sultanahmet, Şehzadebaşı hattından Fatih’e kadarki yerleşim yerlerinde bulunurken, başkentin Ankara’ya taşınmasıyla birlikte binalar da boşalmaya, binaların etrafında kümelenen önemli insanlardan oluşan yerleşim yerleri de değişmeye başlar.
Dönemin önemli bürokratlarının, Babıali eşrafının ve entelektüellerin uğrak yeri olan Şehzadebaşı’nın sessizliğe bürünmesi bölgenin de başına geleceklerin bir habercisidir. Sessizlik evresinden sonra Osmanlı’nın son görkemli yerleşim yerleri yeni konuklarına ev sahipliği yapmaya başlayacaktır.