Yazar, tutunamayan kişiliklerin öyküsünü anlatıyor.
Geri dönüşlerle, bilinç akışıyla çalkantılı yakın dönemin kahramanlarından kesitler sunuyor. Tıpkı öteki romanları “Şedaraban”, “Kornelyus’un Ezgisi”, “Dokunulmaz”da olduğu gibi... Öykü, İstanbul-Caddebostan sahilinde başlayıp kum fırtınası, mavi düşler eşliğinde gelişiyor ve geçmişle gelecek bir kar topuna dönüşüyor. İnançlar ve arzular, insan zihninin sınırları çerçevesinde sevgiyi, şefkati ve aynı zamanda en ilkel, en sert eylemleri de şekillendiriyor.
“Stalingrad’da Kar Topu”nun 130 yıla yayılan, 5 ülkede geçen ve 8 ana öyküden oluşan olay örgüsü yaşama dair bu karşıtlıklarla, günümüz insanının ibretlik serüvenini yansıtıyor.
Ses getirecek bir çalışma...
Mürebbiye kitapçı raflarında
Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın İstanbul romanlarından, henüz 33 yaşındayken tamamladığı eseri “Mürebbiye”, yeni baskısıyla Ayrıntı Yayınları’ndan çıktı.
“Cemre Düştü”de 1970’li yıllarda üniversite öğrencisi Cemre’ye olan aşkı yüzünden, solculuktan nefret ettiği halde ailesini karşısına alıp devrimci bir militana dönüşen öğrenci Bülent’in dramatik hikayesi anlatılıyor.
Geçen aralık ayında “Öğleden Sonra Cinayetleri”, ardından “Matematik Cinayetleri” adlı iki polisiye kitaba imza atan Yılmaz, şimdilerde ise bir dönem ve aşk romanına adını yazdırmış bulunuyor. Yılmaz, “Neden aşk romanı” sorusuna, “O döneme tanık olmuş biri olarak böyle bir kitabı yazma gereğini hissettim. Ama polisiyeler devam edecek” cevabını veriyor.
İkinci Dünya Savaşı Tarihi
Türkiye’de İkinci Dünya Savaşı denilince akla gelen ilk yayınevlerinden Kronik Kitap, “İkinci Dünya Savaşı Tarihi” serisine bir yenisini daha ekledi.
Bu kez İkinci Dünya Savaşı’nın hüzünlü hikayelerinden birini kaleme alan yazar, kurgusal metni gerçek yaşam öyküleriyle ustaca birleştiriyor.
Kitabın son sayfasına kadar adını öğrenemeyeceğimiz, gizemli Varşovalı bir kadınla, anlatıcımız İstanbul’da bir günü beraber geçirir. Beyoğlu, Galata sokaklarında dolaşır, kafelerde uzun uzun sohbet ederler.
İkisi de aynı duyguya sahiptir: Tek başına yüklenmek, taşımak, yorulduğunu kendine dahi itiraf edememek.
Önümüzdeki aylarda yayımlanacak bu roman dikkatleri üzerine çekecek gibi...
Dakikalar İçinde Millî Mücadele
Kronik Kitap, “Dakikalar İçinde Serisine” Cumhuriyet’in 100. yılına özel olarak Selim Erdoğan’ın kaleme aldığı “Dakikalar İçinde Millî Mücadele” kitabıyla devam ediyor.
Geçen şubat ayında ülkemizi sarsan depremlerin yaralarını sarmak için harekete geçen Anadolu Efes ve Anadolu Vakfı, nisan ayı boyunca toplayacağı binlerce kitabı deprem bölgesine gönderecek.
Sinan Erdem Spor Salonu’nda oynanan Anadolu Efes-Monaco maçını farklı kazandık.
Maç öncesi, “Bir Kitap da Sen Getir” adıyla düzenen kitap kampanyasını için bir etkinlik düzenlendi.
Kampanya için götürdüğüm kitaplar, Efes’in başarılı iki kaptanıyla tanışmamı da sağladı.
Doğuş Balbay ve Bryant Dunston’la saha içinde yaptığımız sohbet samimiydi. Onlara da hangi kitapları okuduğunu sorma şansım oldu. Eğitim gönüllüsü basketbolseverler maça girmeden önce getirdikleri kitapları teslim ettiler. Bu kitaplar deprem bölgesindeki öğrencilere destek olacak.
Siz de bu anlamlı kampanyaya kitaplarınızla destek olun lütfen...
Kısa Dünya Tarihi
Burası turizm konusunda daha iyi olabilir. 1901 yılında Rus mimarisi özelliğinde olan Kar’s Otel, Karslı iş insanı Gültekin Güvensoy tarafından şehirde ilk restore edilmiş otellerden.
Burası, şehir merkezinde.
Otelin oda isimleri Kars’ın yedi ilçe ismi ve Aras Nehri’nden oluşuyor. Kars’ın tadını çıkarıyorsunuz. Ben, “Selim” adlı odada kaldım.
Otelin fotoğrafı ise fotoğraf sanatçısı Hamdi Yazar’a ait. Ayrıca Tarık Akan, Tuncel Kurtiz, Uğur Yücel, Sertab Erener, Kadir İnanır, Cem Yılmaz, Şener Şen gibi birçok ünlü isim bu otelde kalmış.
Kars’a gitmeden önce
Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Rus Dili ve Edebiyatı Bölümü öğretim görevlisi Muhammed Taşkesenligil’in “Puşkin’in Kars’a Yolculuğu” yazısını okudum.
Puşkin, 1828-1829 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında Rus ordusuyla birlikte Moskova’dan yola çıkarak Erzurum’a kadar yaptığı yolculuğunu şair, yazar ve akademisyen Ataol Behramoğlu’nun Türkçeye çevirdiği “Erzurum Yolculuğu” adlı seyahatnamesinde anlatır. Puşkin’in eserde bahsettiği hamam ise Kars’ta bulunan Osmanlı dönemine ait Mazlumağa Hamamı’dır. Puşkin, bu hamamda yıkanmış ve yıkandığı oda ‘Puşkin’in Şeref Yeri’ olarak adlandırılmış.
Yayınevi 7-9 yaş çocuk klasiklerini sürdürme kararı alarak yeni bir biçimde yayınlamaya başladı.
Kitap kapaklarının illüstratörü ise Halim Yalçın... Bu ay iki yeni kitap raflarda. Nazire Ersöz’ün kısaltarak çevirdiği “Monte Cristo Kontu”, Türk klasiklerinden “Ömer Seyfettin’den Seçmeler”... Daha önce çıkan dört kitap ise şöyle:
“Robinson Crusoe”, “Üç Silahşörler”, “80 Günde Dünya Turu” ve “Pollyanna”.
Dışişleri’nde bir düellocu: Ahmet Rüstem Bey
Osmanlı Devleti’nin son dönemi ile Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş yıllarına yakından şahit olmuş bir diplomat ve aydın olan Ahmet Rüstem Bey’in biyografisi “Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Sıra Dışı Bir Diplomat”, Türk edebiyat ve akademik literatürüne VBKY tarafından kazandırıldı.
Tesadüflerle şekillenen, ummadan güzelleşen bir gündü.
Nardis Jazz, müzisyenleri ve caz dinleyicilerini bir araya getiren sade ve keyifli bir mekan. O gece sahnede yılların eskitemediği Engin Evin de vardı. Evin 70’li yıllarda “Ah Dede Vah Dede” şarkısıyla ünlenmişti.
Ne güzel söylerdi o şarkıyı.
Bizim gittiğimiz gece de Frank Sinatra şarkılarıyla kendisine hayran bıraktı. Daha sonra öğrendik ki Engin Bey o gün konserden önce bir kaza geçirmiş. Şarkıları kırık ayakla söylemiş. Sonrasında kendisini arayıp “geçmiş olsun” dedim.
Engin Evin sen çok yaşa!
Aklımda kalanlar
Lütfi Özgünaydın, şair Enver Gökçe’nin kitabını hazırlıyormuş. Bakalım TÜYAP İstanbul Fuarı’na yetiştirebilecek mi? Kitabın metinleri ve şiirleri Gökçe’nin memleketi Kemaliye’nin (Eğin) fotoğraflarıyla süslü, çok özel bir kitap olacakmış.
Manchester Üniversitesi Felsefe Bölümü’nde “Sonsuzluk Paradoksları” üzerine bir tez yazdı. Daha sonra yine ODTÜ’de “Wittgenstein ve Zen: Bir Karşılaştırma” başlıklı başka bir tez daha yazdı.
1980 sonlarından bu yana meditasyon öğreniyor, uyguluyor ve 2000’lerden bu yana yazıyor, öğretiyor.
Bora Ercan’ın yeni kitabı “Meditasyonun Temelleri”, Kolektif Kitap’tan yayınlandı. Yazar, “Meditasyon nedir? Bilimsel yöntemlerle incelenebilir mi? Kendine özgü teknikleri var mı?” gibi soruların peşine düşüyor; tarihsel ve güncel bir inceleme sunuyor.
Askıda Kitap kampanyası
Tüyap İzmir Kitap Fuarı, 25. yılında bir kez daha kapılarını okurlara açtı. Yazar, yayıncı ve okurların en önemli buluşma noktalarından olan İzmir’de fuar buruk başlasa da bir arada olmak herkese iyi geldi. Tüyap bu yılki fuarda önemli bir dayanışma çalışmasına da imza attı. Türkiye Yayıncılar Birliği ve TÜYAP Fuarcılık Grubu İzmir Kitap Fuarı’nda kitap bağışı kampanyası “Askıda Kitap”ı organize etti. Ziyaretçilerin fuardan satın alarak katılacakları Askıda Kitap kampanyası için fuarda özel alanlar hazırlanmış. Toplanan kitaplar depremzedelere ulaştırılacak.