Paylaş
◊ “Cehennem”in klibi film tadında olmuş. 26 mekânda 10 günde çekilmiş. Niye bu ihtimam? Ne lüzum var?
- Bu bir nevi şimdiye kadar yaptığım işlerin zekâtı. “Bakın bunlar da yapılabiliyor” demek istedim. Kendimizin farkında olalım ve sınırlarımızı aşalım. Çıtaları kendimiz belirleyelim. Bambaşka şeyler yapabildiğimizi göstermek istedim.
◊ Ne kadara mâl oldu klip?
- Çok! (Gülüyor) Para konuşunca magazinsel bir tarafa gidiyor iş ama illa bilmek istiyorsanız, 5 milyon lira gitti...
◊ Dublör kullanmadığın doğru mu?
- Denize atladığım sahnede dublörüm vardı, yalan olmasın. Öyle büyük ve derin sular korkutuyor beni. Diğer sahnelerin hepsinde ben oynadım.
◊ “Ben şarkıcı değilim” diyordun. Artık şarkıcı mısın?
- “Şarkıcı değilim” demekte diretmek de istemiyorum ama... Şarkıcılar belli bir çizgisi olan profiller oluyor ya genelde, piyasaya hizmet ediyorlar falan. Ben o durumun içinde kendimi görmediğim için “Şarkıcı değilim” demek daha doğru geliyor. Ben kendimi daha çok “proje adamı” olarak görüyorum.
Fotoğraf: Murat ŞAKA
ARTIK HERKESİN KANALI VAR
◊ Yaptıklarında devrimci bir yan var. Yapım şirketlerine gerek duymadan şarkı yayınlıyor, milyonlarca tıklanıyorsun. Bu bilinçli bir tercih miydi?
- “Artık eski dinamiklere göre hareket etmemeliyiz”i vermek istedim aslında. Sadece insana ulaşmaksa aslolan, sosyal medya bu imkânı sağlıyor. Sen ve fikrin önemli. “Aman birileri elimizden tutsun” gibi bir durum yok artık. Herkesin kendi medyası, kendi kanalı var.
◊ İnternette hangi sayfaya girsem, çok para kazandığından bahsedildiğini gördüm. Zenginlik nedir sence?
- Önceden zenginliği “çok para sahibi olmak” gibi düşünürdüm. Şimdi zihinsel olarak büyük olmak zenginlik gibi geliyor bana. Beni buraya getiren şey de o. Beni insanların zannettiği yerden zengin yapan şey, fikrim ve eylemim. Fikir harekatı zenginlik bence.
TELEFON KILIFI SATIYORDUM
◊ Pazarcılık yapıyordun. Sonra sosyal medyada tanındın. Şimdi büyük prodüksiyonlara imza atıyorsun... Hayatını bölümlere ayırıyor musun, yoksa akış içinde mi gidiyor her şey?
- Bence akışta ama tabii ki sezon sezon bölüyorum! (Gülüyor) Pazarcılık konusuyla ilgili şöyle düşünüyorum.İnsanlar hikâye seviyor. “Önceden böyleydi, şimdi böyle” gibi hikâyeler ilgi çekiyor. Aslında tam bir akış hali bu. Hayatın dinamiği yani. O nedenle yaşadıklarımı böyle manalandırmak, bana biraz uğraşılmış, çabalı geliyor.
◊ Pazarda ne satıyordun bu arada?
- Telefon kılıfı ve aksesuvarları.
◊ Hangi pazarda?
- Başakşehir’de kapalı pazarda. Bir tezgâhım vardı, 40 liraya tutuyordum.
OKUMAK DEĞİL BİLMEK ÖNEMLİ
◊ Üç lise değiştirip en sonunda açık liseden mezun olmuşsun. İki de üniversite değiştirmişsin. Gençlere kötü örnek misin, iyi örnek mi?
- Uyuz cevaplar vermek üzereymişim gibi hissediyorum...
◊ Sıkıştırıyor muyum seni?
- Öyle bir yere dokunuyorsun ki, insanların “Ya tamam ulan ne konuşuyorsun” diyeceği cevaplar vermemek için kendimi zor tutuyorum! Ben öğrenmeye çok aç biriyim. Ama herkesin aynı şeyi öğrenmek zorunda bırakılmasını çok doğru bulmuyorum. Kimisi okur bir şey olur, kimisi okumadan bir şey olur. Ama işte “Okumazsan adam olamazsın” fikri hepimize nüfuz etmiş. Bence okumak değil, bilmek gerekiyor. Öğrenmek inanılmaz bir şey. Sonu yok. Her an bir şey öğrenebilirsiniz. Bu çok kıymetli. Diğeri dayatılmış bir şey.
◊ Üniversite bitti mi?
- Yok, henüz bitmedi.
◊ Kaçıncı sene bu?
- 2 yıllıktı. Bu sosyal medya muhabbetleri yükselince hayatımda, ikinci sınıfın ikinci döneminde bıraktım.
◊ Hangi bölüm?
- Radyo Televizyon Programcılığı. 4 yıllığını okumak isterdim, daha teorik çünkü. 2 yıllığı daha çok uygulamalı. Ama oradan da alacağımı aldım yani.
◊ Tık rekortmenisin. Hande Yener’in başını çektiği bir grup sanatçı, tıklanma sayılarının manipüle edildiğini savunuyor. Ne düşünüyorsun?
- Ben tıklandığımda, böyle şeyler yapılabildiğinden hiç haberim yoktu. Şimdi biliyorum ama bunun için de çok fazla para harcamanız gerekiyor. Zaten o kadar paranız varsa, müzik yapmak zorunda kalmayabilirsiniz.
◊ Ama çok parası olup da bu yöntemlere başvuranlar var...
- Bu biraz sansasyon yaratmakla da ilgili bir durum. Benim “Ela”da yaptığım da oydu. “1 günde 15 milyon izlenmezse Instagram’ı kapatırım” demiştim. İnsanlara öyle bir tohum ekiyorsunuz ki, o günü bekliyorlar. Siz zaten hali hazırda o kalabalığı oraya yönlendirmiş oluyorsunuz. Ama artık böyle yapmak gelmiyor içimden. Çünkü yaptığımız işe ya da onu dinleyecek olanlara saygısızlık ediyormuşuz gibi geliyor. Tek derdiniz izlenmek olduğunda, bu durum işi ucuzlaştırıyor.
BU YARIŞ BENİ ÇOK YORUYOR
◊ Çılgın bir yarış var bu piyasada, öyle değil mi?
- Evet. Öyle ki, herkes herkesten daha fazla dinlenmek, o algoritmaya hizmet etmek zorunda. Finalde bir bakıyorsunuz, YouTube, Instagram ve diğer sosyal medya platformları için çalışıyorsunuz. Fazlası değiliz yani hiçbirimiz. Bu çok acı. Şimdilerde bunun üzerine kafa yoruyorum. Bu bir çark. Bir ara size döner, sizi öne çıkarır, bir ara başkasını. O durumda da hırsa bürünürsünüz. İnanılmaz bir yarış hali var ve bu beni çok yoruyor...
◊ Şöhretle baş edemediğin zamanlar oldu mu hiç?
- Olmadı. Bence biz savaşçı yaratıldık. Mücadeleciyiz. Bu bizim fıtratımızda var. Hayatınızdaki sorunları oturup sakin kafayla düşündüğünüzde, içinden çıkamayacağınız hiçbir şey yok. “İmkânın var, senin tuzun kuru tabii, ondan böyle konuşuyorsun” diyenler olabilir. Benim de maalesef tuzum kuru değildi. Her şeyden önce kendinize kıymet vermeniz gerekiyor. Çünkü o sorunları aşacak olan biziz. Ben de kendimi önemsediğimden, içinden çıkamadığım bir durumda hissetmedim hiç. Hissettiğim anda da sorundan uzaklaştım.
CEM ABİ’YE DESTEK VERDİM
◊ Cem Yılmaz’la akrabasınız. Pek görüşemediğinizi söylemişsin...
- Görüşemediğimizi değil, görüşmediğimizi. İnsanlar bu durumu çok büyüttü. Hatta gidip Cem Abi’ye sordular.
◊ Teyzenin oğlu mu?
- Annemin halasının oğlu. Her akraba görüşmek zorunda değil. Öyle bir haber çıktı ve benim tüm başarım, birinin varlığına mâl edildi. Böyle bir durum yok. Benim bir beklentim de yok. Kaldı ki “Karakomik Filmler”de sosyal medyasını yönetip hiç para almadan ona destek verdim mesela. Annemin akrabasıdır. Ama annem de bu durumla çok ilgili değildir yani. Cem Abi’yi çok severim bu arada.
YAĞMURU SEVDİĞİM İÇİN
◊ Reynmen ismi nereden geliyor?
- Oynadığım online oyunlardan... “Rainman” kullanıcı adını alamamıştım, ben de Türkçe okunduğu gibi yazıp almıştım. Reynmen daha havalı olduğundan onunla devam ettim. Kaldı ki önceden kullanıcı adım aktasyusuf58’di. İlk Instagram hesabımı aktasyusuf58 adıyla açmıştım.
◊ Rain Man filminin etkisi var mı?
- Hiç alakası yok. Yağmuru çok sevdiğim için Reynmen’i seçtim.
◊ Peki yakın çevren sana Reynmen mi der, Yusuf mu?
- Yusuf... Çok yakın arkadaşlarım ‘Cosi’ der. Yusuf, Joseph’ten.
◊ 6 Aralık, Yay erkeği. Taşıyor musun burcunun özelliklerini? Mesela başına buyruk musundur?
- Biraz... Özgürlüğüme düşkünüm. Çok düşünüyorum, böyle felsefi bir tarafım var. Şu da doğruymuş; çok düşünmek yalnızlaştırıyor.
◊ Astrolojiye inanır mısın?
- İnanırım. Haftalık burç yorumlarımı okurum. Yıldız haritama baktırırım.
◊ “Serdar Ortaç Şarkıları Vol2” albümü için “Gitme”yi söyledin. Neden bu şarkıyı seçtin?
- En sevdiğim şarkılarından biri. Gerçekten güzel oldu. Başka bir şarkı gibi duyuluyor. Klip de çekeceğiz.
◊ Bundan sonraki projen ne?
- Albüm yapmayı çok istiyorum. Ben 10-12 değil, 20-30 şarkılık bir albüm yapmak ve bir sürü kategoriye temas ettirmek istiyorum. Bunun için de zamana ihtiyacım var. Büyük bir proje düşünüyorum.
◊ Nasıl bir proje?
- Şarkıları tek tek kliplendireceğim, albüme özel tur hazırlayıp sahne performanslarıyla onu uzun vadede tüketebileceğimiz bir şeye dönüştüreceğim.
KERİMCAN’A FOTOĞRAF YOLLAMADIM
◊ Kerimcan Durmaz’a çıplak fotoğrafını yolladığın öne sürüldü. Doğru mu bu?
- Yanlış. Öyle bir şey yok. Gerçek olduğunu düşünmeniz bir tık canımı yaktı. “90 günlük vücut değişimi” başlıklı videomdaki fotoğraflarımı birisi alıp, sanki ona atmışım gibi kurgulamış.
İLİŞKİM İYİ GİDİYOR
◊ Gönül işleri nasıl gidiyor? Kız arkadaşın Cansu Kurtaran’la tanıştım. İngiltere’de okuyormuş. Memleketler arası aşk zor olmuyor mu?
- Yok, zaten uzun zamandır bir aradayız. Okul da tatilde. Çok şükür imkânımız var, bir araya gelebiliyoruz. Hiç çok uzak kalma durumunda bırakmadık birbirimizi. İyi gidiyor yani.
Paylaş