Paylaş
Aslında 2014 Dünya Kupası’nın Brezilyada olacağı belli olduğundan beri Sosyolojik olaylar daha çok yaşandı Brezilya’da. E benim için de ikinci memleket sayıldığından, yakinen takip ettim bu süreci…
Dünyanın en prestijli kupasının kendi ülkesinde yapılacağını öğrenen Brezilya’da elbette tek düşünce kendi evinde kupayı kaldırmaktı. Ve hazırlıklar tüm hızıyla başladı. En önemli unsurlardan bir tanesi stadyumlardı. Şehirler seçildi, stadyumlar seçildi ve gerekli unsurlar bir araya getirilmeye başlandı. Zaten ne olduysa bundan sonra olmaya başladı. Çünkü stadyumlara ve şehir altyapılarına o kadar çok para harcanmaya başlandı ki, bu durum Brezilya halkını deyim yerindeyse kıllandırdı. Ve tepkilerini gerek sosyal medyada gerekse de sokaklarda göstermeye başladılar. Şikayet ettikleri mevzu elbette paraydı. Hükümete “Madem bu kadar harcayacak paranız vardı, bu zamana kadar neden harcamıyordunuz da biz açlık çekiyoruz, sosyal imkanlarımız kısıtlı, hastaneler yetersiz, iş imkanlarımız yok??” diyordu Brezilyalı vatandaş. Ve hükümet yetkililerinden cevap gecikmedi. “ Siz hiç merak etmeyin. Biz harcamaları FIFA standartları doğrultusunda sponsorlarla hallediyoruz, devletimizin yani sizlerin cebinden minimum para çıkacak “ diyordu yetkililer. Bu açıklama kimseyi tatmin etmese de biraz halkın gazını kesti. Ta ki gerçek rakamlar ortaya çıkana kadar… Sonuç olarak 11.3 milyar dolar devletin kasasından çıkmıştı ve böylece Dünya Kupası’nın ilk bombasını eline alan taraf Brezilya Hükümeti oldu. Kendisine yalan söylendiğini düşünen halk, hükümetin karşısına geçti…
E halk bu durur mu? Tepkisini ilk başta mizaha vurdu tabii ki. Nasıl mı? Mesela banka çalışanları sokağa çıktılar ve ellerinde pankartlar, üzerlerinde “ FIFA standartlarında maaş artırımı istiyoruz !! “ yazıyordu. Ertesi günü otobüs şoförleri düştüler yollara ve “ FİFA standartlarında otobüs sürmek bizim de hakkımız !! “ dediler. Mizah bu, sınır tanımaz.. Öğrenciler okullarına gidip “ FİFA standartlarında eğitim isteriz “ diye büyüklerine çıkıştılar… Her şeyin başına FİFA konulmaya başlandı ülkede. “Çocuklarımızı bile isterseniz FİFA standartlarında yapalım” diyenler bile oldu…
Bu işin mizah kısmı tabii ki. Bir de sokak kısmı var. Maalesef özellikle Konfederasyon Kupası sırasında sokaklarda bu tepkiler alevlendi ve olaylar yaşandı. Bu duruma hükümet sert tepki gösterdi, ülkemizde alışık olduğumuz biber gazlarıyla müdahaleler oldu ve olaylar iyice tatsız boyutlara ulaştı…
Bu büyük organizasyon yaklaşırken mizah sürüyordu ama sokaklar sakinleşmişti. Herkesin ortak fikri; fırtına öncesi sessizliğin yaşandığı yönündeydi. Açık konuşayım, ben de Dünya Kupası sırasında büyük olayların yaşanacağını hatta maçların bazılarının oynanmayacağını bile düşünüyordum…
Fakat tepki gören Brezilya hükümeti bir strateji izledi. Ülkemizde olsa ters tepeceğini düşündüğüm bir yönteme başvurdu. Kupa başlar başlamaz yaşanan sokak protestolarında boy gösterenleri hemen ilk günden gözaltına aldı ve içeride tuttu ve özellikle dünya basınında tatsız haberlerin çıkması engelledi. Bence bu bir riskti. Çünkü etkinin tepkisi doğabilirdi, doğmadı. Maçların seyir zevki çok yüksekti. Bol gollü maçlar izledik ve Brezilya Milli takımı da iyi bir başlangıç yapınca planlanan olaylar gerçekleşmedi..
Sportif kısmını bir sonraki yazımda ele alacağım fakat 7-1’lik utanç gecesi yürekleri ağıza getirse de sosyal anlamda çok gergin başlayan bir süreç, yerini sportif anlamdaki çöküşe bıraktı…
Aslında kendi düşüncelerimle birleştirince özet olarak şunları söylemek isterim size ; Brezilya halkı “ FİFA’nın her söylediğini standartlarına kadar uyguluyorsunuz. Ama halkın ihtiyacı olan eğitimde, sağlıkta Dünya standartlarının ucundan geçmiyorsunuz. Paranız var ama anca FİFA söyleyince harcıyorsunuz, biz söyleyince kaçıyorsunuz. Biz de buna tepki gösteririz! “ dedi. Hükümet yine kendi bildiğini yaptı. Ama sonuç olarak yine baskın çıkan Brezilya halkının ‘Futbol Sevgisi’ oldu. Hesabımızı sonra görürüz dediler ve Dünya Kupasının resmi topu ‘Brazuca’nın büyüsüne bıraktılar kendilerini. Kupayı en fazla kaldıran ülke olarak yine kaldırmak istiyorlardı ama an itibarı ile Brezilya Futbolu, sisler altında. Ben eminim ki ışıltısı hiç bitmeyecek. Çünkü onlar kanlarında ‘GİNGA’ olan çocuklar.. Ama şapkayı önlerine koyma zamanı geldi. Ben de bu süreçte Brezilya hükümetine Fifa standartlarında ‘güç’ , çok sevdiğim Brezilya halkına da FİFA standartlarında ‘sabır’ dilerim…
Paylaş