Ümit Uysal: “Taviz yok, mühür var.” İl Emniyet Müdürü beni niye aradı?

Bugüne kadar sürecin asıl muhatabı Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal’dan başka herkes konuştu, yorum yaptı.

*

Bu yüzden Ümit Bey’i arayıp nasıl bir hazırlık içinde olduklarını sordum.

*

Ümit Bey hiç evelemeden, gevelemeden, topu taca atmadan şunları söyledi:

ÖNCE ASKI SONRA MÜHÜR

“Biz kendi açımızdan büyük bir risk alarak kapı eksiği olan işletmelere 31 Mayıs tarihine kadar süre verdik. Bu tarihe kadar yönetmeliğe uygun hale gelen işletmeler faaliyetlerine devam edecek. Mevcut süre içinde eksiklerini gidermeyen tüm işletmelerin ruhsatını askıya alacağız ve akabinde de mühürleme işlemi gerçekleştireceğiz.

VALİLİK YAZI GÖNDERMELİ

Bu durum bizim için de son derece riskli. O yüzden yasa, yönetmelik ne diyorsa biz onu uygulayacağız. Şu an için proje hazırlayan, kapı siparişi veren işletmelere de yaptırım uygulanacak. Çünkü bu tür işletmelere süre esnekliği tanınmasına yönelik resmi bir yazı elimizde yok. Ancak Antalya Valiliği böyle bir talimatı bize gönderirse o zaman konuyu yeniden değerlendiririz.”

*

Ümit Bey, geri adım atmıyor ve bu kararında da sonuna kadar haklı.

*

Hatırlatayım, Ümit Bey aynı zamanda bir hukukçu.

Yani bu işin şakasının olmadığını en iyi bilenlerden.

*

Onun için yasayı, yönetmeliği eğmeye, bükmeye çalışmak yerine herkes üzerine düşen sorumluluğu almalı.

*

Yoksa kapılara mühür vurulduğunda her şey için çok geç olabilir.

İL EMNİYET MÜDÜRÜ BENİ NİYE ARADI?

Dün akşam saatlerinde telefonum çaldı…

*

Arayan Antalya il Emniyet Müdürü İlker Arslan’dı.

*

İlker Bey, Zeytinköy yazılarım nedeniyle teşekkür etti ve özetle şunları söyledi:

“Eleştirileriniz ve önerileriniz bizim için çok değerli. Hepsini dikkate alıyor ve kendi içimizde değerlendiriyoruz. Zeytinköy’de göstermelik bir şey yapmaya çalışmıyoruz. Her adımımız planlı. Söz konusu polis noktası daha da gelişecek. Bu noktanın etkilerini zamanla göreceğiz. Son yazınızda personelimizin de bu adımları özümsediğini gördüğüm için çok mutlu oldum. Her şey Antalya için.”

*

Ben de İlker Bey’in nezaketinden ötürü mutlu oldum.

*

Çünkü “Her şeyi sadece ben bilirim” diyen, sözüm ona kent yöneticilerinden gına gelmişti!