Paylaş
Asya'dan Latin Amerika'ya yayılan finansal kriz son olarak üç ülkeyi etkiler. Bunlardan Rusya biliniyor. Zaten ön planda.
Sorunları olan ikinci ülkeden bu köşede hafta başında söz ettik: Venezüella. Venezüella parası da bir haftadır baskı altında.
Parası sarsılan üçüncü ülke ise gözlerden kaçtı. Norveç'te Merkez Bankası gelen baskılardan sonra paranın değerini piyasaya bıraktı. Norveç parası, bir miktar değer kaybetti.
Rusya, Venezüella ve Norveç. Sün günlerde gündemde olan üç ekonomi.
Aralarında ne benzerlik var biliyor musunuz?
Üçü de petrol üreticisi.
PETROL FİYATLARI DÜŞÜNCE
Bilindiği gibi uluslararası piyasalarda petrol fiyatları bir yıldır hızlı bir inişte. Dolar cinsi enflasyonu hesaba kattığımızda petrol fiyatlarının tarihin en düşük seviyelerine gerilemiş olduğunu görüyoruz.
Petrol üretip ihraç eden ülkelerin geliri de bu durumda bir yanda en az yüzde 30 azalırken, diğer yanda da dış dengeleri bozuluyor.
Ama olay bununla sınırlı değil.
Petrol doğrudan veya dolaylı olarak devletler tarafından üretildiği için petrol fiyatlarının düşmesi devletlerin bütçelerini de etkiliyor. Bütçe açıkları büyüyor.
Bu ülkeler para basmamak için çaresiz iç ve dış borçlanmalarını artırıyorlar.
İşte uluslararası finansal kriz şimdi bu borçlanmayı da zorlaştırdı.
Venezüella'nın borç bulabilmesi için bu aralar yüzde 20'den daha yüksek bir dolar faizi vermesi gerek.
Rusya bu faizi verse de borçlanamayacak.
Norveç elbette daha iyi bir konumda. Ama gerçekleri de kabullenme durumundalar.
Böylece petrol fiyatlarındaki düşüş uluslararası finansal krizi daha da derinleştiren bir rol oynamaya başlıyor.
OLUMSUZ ETKİ
Petrol fiyatlarındaki düşüşün nasıl tersine döneceği ise belli değil.
Çünkü bir zaman sonra uluslararası piyasalara Hazar ve Orta Asya petrolleri de akmaya başlayacak.
Ama görebildiğimiz daha ilginç bir gelişme şu.
1950'li yıllarda petrol büyük uluslararası şirketler tarafından çıkarılırdı. Uluslararası fiyatları bu şirketler belirlerdi. Sonradan, petrol üreticileri bağımsızlıklarını kazandılar. Petrollerini kendileri üretip satmaya başladılar. Fiyatları da piyasa belirlemeye başladı.
Bakın ne oldu?
Petrol devletlerin harcamalarını finanse eden bir ürüne dönüştü. Örneğin petrol üreticisi Arap ülkelerinde devlet bütçesi doğrudan petrole dayalı. Fiyatlar düşünce birçok sosyal harcamayı yapamaz duruma geliyorlar. Fiyatları da piyasa belirlediğinden ellerindeki tek seçenek üretimlerini artırmak oluyor.
Devletler harcamalarına devam etmek için çaresiz petrol üretimini yukarı çekiyorlar.
Bu da bir süre sonra petrol fiyatlarının daha da düşmesine neden oluyor.
Demek ki petrol fiyatlarını kontrol eden güçlü bir OPEC veya büyük petrol şirketleri gibi bir mekanizma olduğundan fiyatlar düştükçe düşüyor. (Teknik not: Bir varil petrolün ‘‘marjinal maliyeti’’ şu anda bile fiyatın çok altında.)
SONUÇ
Neden mi bu konuyu işledik?
Çünkü petrol fiyatlarındaki düşüşün kendi başına durması zor. Ancak...
Ortadoğu'da siyasi büyük bir kriz çıkarsa durum değişiyor.
Garip dünya.
Paylaş