İki gelişme

Salih NEFTÇİ
Haberin Devamı

Üretimde ani ve sert bir düşüş yaşandığı konusunda dolaşan söylenti çok. Ama artık objektif verilerden de benzer mesajlar çıkmaya başladı.

Bu gelişmeler kanıtlanırsa, işsizlik oranında ciddi bir artış kaçınılmaz olacak.

Dün bu konuda yeni bilgiler geldi.

DIŞ TİCARET

Üretimdeki daralmanın iki ana nedeni var.

Birincisi dış denge.

Asya ülkelerinin paralarının değerini düşürüp uluslararası piyasalarda önemli bir rekabet avantajı elde etmeleri sonucunda dış denge zaten yavaş yavaş bozulmaya başlamıştı.

Rusya'da yaşananlar bunu bir krize çevirdi.

Arkasından doların hızlı değer kaybı geldi. TL'nin rekabet gücü bir darbe daha yedi.

(Dolar yüzde 10 değer yitirirse, TL'nin dünya piyasalarındaki rekabet gücü kabaca yüzde 5 azalıyor. Örneğin, bazı Asya ülkeleri Avrupa'da bile mallarını Türkiye'ye kıyasla yüzde 5 daha ucuza satma imkânına kavuşuyorlar.)

Bunlar dış ticaret dengesindeki bozulmanın artacağını gösteren gelişmeler. Sonuçta ihracat daha da azalabilecek, üretim düşebilecek.

Ama bir ikinci üretim düşüşü de ithal mallarından kaynaklanabilecek. İçeride üretilen bazı mallar, dışarıdan daha ucuza ithal edilince üretim bir de bu nedenle kısılacak.

Bazı ara malları, otomobil ve beyaz eşya bu konuda ilk akla gelen sektörler.

KREDİ DARALMASI

Reel ekonominin içine girmiş olduğu krizin ikinci nedeni kredi daralması.

Bu da büyük çapta dışarıdan kaynaklanan bir gelişme.

Türkiye finansal sektörünün tek bir ayak üzerinde durduğu unutulmamalı. Uluslararası piyasalarda Türkiye'ye açılan kredilerin maliyeti aniden bir sıçrama gösterince, içeride de reel faizlerin hızla yükseltilmesi gündeme geldi.

(Bu, ‘‘tek ayağı’’ korumaya çalışmanın bir sonucu.)

Reel faizler yüzde 30-35'e vurunca şirketlerin bu gibi faizleri uzun süre kaldırmaları imkânsız oluyor. Çünkü bu faizi ödemeye devam etmesi durumunda şirket batacak. Bunu bilen şirketler kredilerini azaltma yolunu seçiyorlar, sonuçta üretimlerini kısıyorlar.

Bankalar da durumun farkında olduklarından kredi vermekte nazlı davranıyorlar. Öte yandan, zaten uluslararası piyasalarda buldukları krediler de azalma yolunda...

Bunlar üretimdeki düşüşü hızlandırıyor.

İKİ HABER

Şimdi dünkü gelişmelere bakalım.

TİM, ekim ayı geçici ihracat verilerini dün açıkladı. Bu verilere göre ihracat ekimde yüzde 7.7 düşmüş bulunuyor.

TİM verileri, DİE'nin dış ticaret rakamlarından farklı hazırlanır. Ama genellikle, ihracat konusunda daha olumlu mesajlar verir. TİM ihracat verilerinin bu çeşit bir düşüşe işaret etmesi kayda değer bir gelişmedir.

İkinci haberimiz uluslararası kredi piyasaları ile ilgili.

Dün uluslararası piyasalara iyimser bir hava hâkimdi. Bu hava devam ederse, şirketlere açılan kredilerden talep edilen yüksek risk primlerinin biraz düşmesi gündeme gelebilir.

Elbette bu Türkiye'ye yansır mı, orası ayrı. Ama bunu da bir kenara yazmakta fayda var.



Yazarın Tüm Yazıları