Paylaş
Ekonominin durumunu merak edenler, ilişikte verdiğimiz grafiği izlemeye devam etmeliler.
Faizlerin, para ve kur politikalarının geleceği bu grafikteki gelişmelerde saklı.
Bu, finansal piyasaların da (henüz) fark edemediği bir olay.
Ekonomide gündemin ilk maddesi eskiden ‘‘finans-enflasyon’’ dinamiği idi. Bir süre önce reel ekonomideki gidiş ön plana çıktı.
GRAFİK
İlişikteki grafiği her ay okurlara aktaracağımızı duyurmuştuk. Son rakamlar evvelsi gün DİE tarafından yayınlandı. Grafiği de doğrudan DİE haber bülteninden aldık. Hiçbir değişiklik yapmadık.
Grafik, sanayi üretimindeki değişikliği aylık olarak gösteriyor.
Bir yıl öncenin aynı ayına kıyasla... Demek ki mevsimlik oynamalar, geçici kaymalar dışında, grafiği fazla etkilemiyor. Grafikteki hareketler orta ve uzun vadeli gidişatı yansıtıyor.
Şimdi rakamlara bakalım.
Türkiye hızla büyüyen bir genç nüfusa sahip. Bunlara iş bulunması için sanayi üretiminin de sürekli büyümesi şart.
Diğer bir deyimle, ‘‘normal’’ bir durumda grafikte görülen endeksin en az yüzde 6-7 artıyor olması gerek. Sanayi üretimi yüzde 1-2 gibi artsa bile, bu ekonomi için bir sorun oluşturacak. Genç nüfusun bir kısmı iş bulamayacak.
Ama rakamlara bakın.
RAKAMLAR
Geçen ayki bu grafiği ilk olarak verdiğimizde üretim yüzde 2.3 düşmüştü.
Ama ‘‘işin başındaymışız...’’
Bu ay açıklanan rakamlara göre üretim aralık ayında yüzde 9.1 gerilemiş.
Yani, bırakın gençlerin iş bulmasını, çalışanların sayısında çok ciddi bir azalma gündeme gelmiş bulunuyor.
Yüzde 35-50 bandında giden reel faizlerle zaten başka bir şey de beklenemezdi.
Olumsuz. Hatta, tehlikeli.
Ama bir sürpriz mi?
SONUÇ
En azından bu köşeyi izlemiş olanlar için değil.
Şimdi bir şey daha ekleyelim.
‘‘Yabancılar veya IMF birkaç milyar dolar verir, sorun çözümlenir’’ gibi çocukça açıklamalar gelirse...
Aldanmayın.
İlişikteki grafiği izlemeye devam edeceğiz.
Paylaş