Paylaş
Etlerin üzerine 2 bardak sıcak suyla beraber tuz ve karabiberi ekleyin. Soyup dörde böldüğünüz kuru soğanı da ekleyip kapağını kapatarak etleri 20-25 dakika pişirin.
İyice yumuşayan incik etlerini bir el kevgiriyle süzerek alın ve soğumaya bırakın. Diğer taraftan, dondurulmuş milföy hamurlarını tezgahın üzerine aralıklı olarak dizin.
Buzu iyice çözülen ve yumuşayan milföyleri bir merdane ya da oklava yardımıyla inceltip genişletin. Her birinin ortasına soğuyan incik etlerini koyup bohça gibi sarın. Ancak kemiklerin ucu dışarıda kalmalı. Sonra, yumurta sarılarını bir kasede çırpıp fırça yardımıyla milföy hamurlarının üzerine sürün. Pişerken hava alması için hamurun birkaç yerini kürdan yardımıyla delin.
Milföye sarılı etleri hafifçe yağlanmış fırın tepsisine aralıklı olarak dizin. En az 5 dakika önceden 175 dereceye ayarlanmış fırında 20-25 dakika, milföylerin üzeri iyice kızarıncaya kadar pişirip çıkarın.
Bir servis tabağına yerleştirip yanında haşlanmış sebze, pilav, patates kızartması gibi garnitürlerle servise sunun.
? 6 adet kuzu incik eti
? 6 adet dondurulmuş milföy hamuru
(yaklaşık 10-10 cm boyutlarında)
? 3 yemek kaşığı zeytinyağı
? 1 adet orta boy
kuru soğan
? 1 çay kaşığı tuz, karabiber
? 2 su bardağı sıcak su
? 2 adet yumurtanın sarısı
Ayrıntılar
Hepimiz kurduğumuz ilişkilerde zaman zaman yorulduğumuzu hissederiz. Ayrıntıları önemseriz, ayrıntılara takılıp meselenin özünü kaçırıyor” derler. Sadece meselenin özüne eğiliriz, bu kez de “Kişiye kendini özel hissettiren, o kişiyle ilgili ayrıntılara verdiğimiz önemdir” derler.
Ben de ilişkilerdeki heyecanın ilk günkü gibi kalmasından, bunun da ancak ayrıntılı yaşamaktan geçeceğine inananlardanım.
Ayrıntılara dikkat etmek sanıldığı gibi ayrıntılardan mutsuzluk çıkarmak anlamına gelmiyor. Aksine, çevremizde olup bitenlere ayrıntılı olarak bakarsak aslında bizi mutlu edecek ne kadar çok şey olduğunu fark ederiz.
Yemek pişirirken fark ettiğim bir şey var; yapılan yemeğin esas lezzeti ayrıntılarda gizli. Bazen seçilen bir kap, bazen bir limon damlası, bazen de fırının kaç derecede ısıtıldığı...
Belki de ben yolun daha başındayımdır. Bunları farkında olarak ve yapmak isteyerek yapıyorum henüz. Ama esas olması gereken belki de bunu bir iç ses haline getirmektir.
Yemeklerden sofralara, sofradan yuvalara, yuvalardan çocuklara ve eşlere taşıyalım bu ayrıntı merakını ve öyle yaşayalım hayatı.
Paylaş