Glütenli ve kuru

Peki ama ekmek yapımından söz edildiğinde buğdayı çavdar, mısır, arpa gibi diğer ürünlerden ayıran özellik nedir? Hemen açıklayalım...

Çavdar, arpa, mısır gibi ürünlerden yapılan unlar glüten proteini içermez. Bu da onların ekmek yapmaya pek uygun olmadığının ispatıdır.

Peki glüten proteini ekmek için neden bu kadar önemlidir? Çünkü mayayla birleşen glüten proteini karbondioksit açığa çıkarır ve bu da ekmeğin kabarmasını ve gözenekli olmasını sağlar.

İşte bu yüzden yukarıda saydığımız diğer ürünlerden yapılan ekmeklere de buğday unu eklenir. Bir başka deyişle, buğday ekmek için sihirli değnektir.

Buğdayın dünya üzerindeki en yaygın besin maddelerinden biri olmasının başka bir nedeni daha var.

Bir ürün ne kadar değerli olursa olsun, çabuk yıpranıp bozuluyorsa, özellikle de teknolojinin bu kadar gelişmediği dönemlerde, yaygın olarak kullanılması, taşınması ve saklanması pek mümkün olmaz.

Oysa buğday taneleri ailenin diğer üyelerine kıyasla çok daha az nem içerir ve bu yüzden uzun süre çimlenmez, yapısında değişiklik olmaz.

Ayrıca yine bu özelliği onu mikrobiyel faaliyetlere karşı da korur. Bu özelliğiyle “kuru” olarak niteleyebileceğimiz buğdayın bir yerden bir yere taşınması ve saklanması diğerlerine göre daha kolaydır.

Malzeme listesi

150 gr tereyağı
3 tepeleme yemek kaşığı un
250 gr tuzsuz lor peyniri
1 adet yumurta sarısı
1,5 su bardağı tozşeker

Yağı ve unu geniş bir tavaya (derin vok tavası kullanmanızı öneririm) koyup orta ısılı ateşte, tahta bir kaşıkla sürekli karıştırarak en az 5 dakika kavurun. Unun yanmaması, sadece sararıp kokusunun gitmesi gerekir.

Üzerine hemen lor peynirini, yumurta sarısını ve tozşekeri ilave edin. Ocağın altını hafifçe kısın. Tahta kaşıkla eze eze sürekli karıştırın.

Yaklaşık 15 dakika sonra malzemeler birbiriyle iyice özleşmiş olacak. O zaman tatlıyı ocaktan alın ve servis tabağına aktarın.

Üzerini çekilmiş ceviz ve fıstıkla süsleyip ılık olarak servise sunun.