Paylaş
Bunca yıldır havalimanına gelip gidiyorsunuz. Peki hiç “ne yesem?” diye düşündünüz mü? Yoksa bir tost, simit, sandviçle geçiştirip, açlığınızı bastırdınız mı?
Çünkü hep acelemiz vardır ve uçağı kaçırmamanın, gideceğimiz yere bir an önce varabilmenin telaşı içinde oluruz. Hepimizin yolculuk hikayesinin başı ya da sonudur havalimanları.
Kimisi cenazeye, kimisi düğüne, kimisi tatile gider...
Telaşla iş toplantısına yetişmeye çalışan bir işadamı ya da torununu görmeye giden bir babaanne de olabilir.
Havalimanlarında, otogarlarda herkes heyecanlıdır ve herkesin yolculuk için bir nedeni vardır.
“Havalimanları duygu durumu çok farklı insanlarla karşılaşabileceğiniz, çok farklı hikayeler duyabileceğiniz bambaşka bir dünyadır” diyor sevgili Bahar Baltacı. İşini tutkuyla yapan, çok emek veren, gülen yüzlü bir BTA çalışanı.
Toplam 18 havalimanında ve 700 aşçısıyla günde yaklaşık 100 binin üzerinde kişiyi ağırlayan BTA, Türkiye’nin en büyük gıda üretim tesislerinden biri konumuna gelmiş bulunuyor.
GIDA GÜVENLİĞİ ÖNEMLİ
“Yolcularımızın her türlü ihtiyacına cevap verebilmeliyiz” diyen, herkesi yol arkadaşı olarak gören birisi Bahar Baltacı.
“Uzun uçuşlar olduğu için gıda güvenliği bizim için çok önemlidir. Yediğiniz, içtiğiniz her şey titizlikle ve hijyen koşullarına uyularak pişirilir. ‘Kızım benim şekerim var, ne yesem?’ diyen bir teyzeyle de, ‘Evladım ben kalp hastasıyım’ diyen bir amcayla da uzun sohbetlerimiz olur” diyen Bahar Hanım’dan bu hikayeleri dinlemek benim için çok keyifliydi.
Havalimanlarındaki yeme-içme mekanları 24 saat yaşayan, her yolcunun beklentisine karşılık verebilen, hızlı tüketime uygun ama gıda güvenliğine de uyumlu olmalı.
İşte bu koşturmaca ve karmaşa arasında damağınızı şenlendirecek, geleneksel, anne tadında bir yemek bulabilmek hepinizi çok mutlu edecektir.
Buradan yola çıkarak BTA’nın bir restoranı olan Tadında Anadolu ile bir proje hayata geçirdik. Anadolu’yu 7 iklim 21 coğrafyaya ayırıp yaklaşık 6 bin tarifi derledik ve reçeteye döktük.
Bu projeyle size Edirne’den Ardahan’a, Sinop’tan Hatay’a kadar Türkiye’nin 21 yemek bölgesini anlatmaya ve tanıtmaya çalışacağız. Yediğiniz her yemek o yörenin coğrafyasını, tarihini ve iklimini size hissettirecektir.
Yüzyıllardır kaybolmadan devam eden anadan kızına ve torununa aktarılan muhteşem yemek kültürümüzün zenginliğiyle gurur duyacaksınız.
NOSTALJiK BiR ATMOSFER
İstanbul Havalimanı’nda açılacak olan Tadında Anadolu ev yemekleri, Türk kahvehanesi, ocakbaşı, künefe, börek, pide, döner, mantı, gözleme, kebap ve kahvaltı menüleriyle keyifli bir yemek molası vermenize yardımcı olacak.
Yemek yerken çevrenizde eski bir çeşme ya da bir dilek ağacı görüp, eski günleri yâd edebileceğiniz bir nostalji de yaşayabileceksiniz. Hem lezzetiyle hem de geleneksel tandırı, cezvesi, bakır tenceresiyle size bir görsel şölen sunuyor. Anadolu mutfağı sofrasını size sevgiyle açıyor.
Buyurun, afiyet şeker olsun.
YABANCI KONUKLAR TANISIN
Amacımız İstanbul Havalimanı’ndan gelip geçen yabancı misafirlere Anadolu mutfağını tanıtmak, Türk misafirlerimize de geleneksel lezzetlerimizi hatırlatmak.
Anadolu mutfağının kültür mirasını korumak, eşsiz lezzetlerini nesiller boyu yaşatmak ve bu lezzetleri sizlerin damak tadıyla buluşturmak bir yemek yazarı olarak benim için de büyük bir mutluluk.
Menüsünden, kullanılacak bakır kaplara kadar aylardır emek verdiğim BTA’nın bu çalışmasına ortak olmaktan dolayı çok gururluyum. Bu çalışmayı yaparken aklıma rahmetli babam geldi.
Her seyahate çıkışımda anneme, “Hanım, tulum peynirimi aldın mı, yanına lavaş pidesini koydun mu?” diye sorardı. Tabii çantaya bir de ince belli bardak özenle sarılır ve konurdu. Hatta biz çocuklar için ekmek arası köfte sakladığı bile olurdu. Annemin deyimiyle: “Dünya değişti, her şeyi bulabilir olduk.”
Paylaş