Paylaş
'Mare Nostrum' şimdilerde İtalyan hükümeti tarafından kaçak göç ile ilgili seri ve kalıcı operasyonlar için kullanılan bir parola.
Yılbaşından bu yana İtalya’ya teknelerle tam 59 bin mülteci geldi. İtalya bu büyük göçle başa çıkamıyor. Hele yaz ayları geldiğinde ve deniz çarşaf gibi olduğunda 'umuda yolculuk' tekneleri birbirinin ardından Sicilya Adası'na doğru rotayı çeviriyor. İtalyan Hava ve Deniz Kuvvetleri zaman zaman aşırı istif ve yığılmadan alabora olma tehlikesi geçiren bu köhne, son yolculuğuna çıkan tekneleri zorunlu denizin ortasında tahliye ediyor. Sicilya Adası akın akın gelen mültecilere konaklayacak yer kalmadığını Roma’da ki hükümete anlatmaya çalışıyor. Belediyeler, kaymakamlıklar, sivil savunma örgütleri resmen pes etmiş durumdalar. Başbakanlık ve İçişleri Bakanlığı da AB’den yardım elini uzatmasını istiyor. Tek başına bu büyük göçe karşı koyamayacağını sürekli “Fransız” kalan Brüksel’e boşuna anlatmaya çalışıyor. Sadece son iki ayda 'umuda yolculuk' 84 mültecinin İtalya’ya ulaşma sırasında boğulmasına neden oldu. Aralarında hamile kadınlar ve çocuklarda var. Çoğu Suriyeli, Somalili, Afgan... Son olaylarla birlikte Iraklılar da buna tekrar dahil oldular. Kısacası savaştan kaçma artık bahane değil bir gerçek. AB’den umudu kesen İtalya, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'ne başvurdu hem de “İmdaatt” haykırışları ile. O örgüt İtalya’ya Türkiye, Lübnan ve Ürdün’ü örnek göstererek binler değil bu ülkelerin yüzbinlere, milyonlara sınır kapılarını açıp bağrına bastığını hatırlatarak “59 binin lafı mı olur!” demeye getirdi.
'Mare Nostrum' da insan kaçakçılığı artık ciddi bir gelir kaynağı. Mafya’nın elinde bir darphane sanki.
Geçenlerde batmak üzere olan köhne bir teknenin sahibi son anda 198 mülteci ile birlikte 'Zeffiro' savaş gemisince kurtarıldı.
Yakalanan ve sorguya çekilen pişmanlık duyarak itirafta bulunan Tunuslu Abd El Karim El Hamdi inanılmaz ayrıntılar anlattı kaçak mültecilerle ilgili. Öncelikle Kuzey Afrika sahillerinden Sicilya Adası'na yolculuk 2.500 – 3.000 euro arasında değişiyor. Ama asıl parayı ekstralar kazandırıyor bu insan tacirlerine. Eğer dalga yemek istemiyorsan teknede kuytu bir yerde yolculuk 350 euro, battaniye 200 euro, can yeleği 300 euro, can simidi 200 euro, bir cep telefonunu beş dakika kullanmak 200 euro, yiyecek ve su paketi 100 euro. Kaçak mültecilerin yanlarına yiyecek almaları yasak. Kadın ve çocuklardan da risk adına ayrıca 200 euro isteniyor.
El Hamdi’ye göre bir seferlik yolculuk bazen 450 bin ila 1 milyon euro arasında kar getirebiliyor. Yakalanmamak için teknelerini batıranlar çoğunlukta. Dünya Mülteciler Günü'nde böyle bir yazıyı kaleme almak hiç de hoş olmuyor. O şirin 'Mare Nostrum' adı işte böyle lekeleniyor, masum insanlara karşı canavarlaşıyor, acımasızca insan tacirlerinin ekmek teknesi oluyor adeta ve koca Avrupa bu trajediye karşı her zamanki gibi üç maymunu oynuyor.
Paylaş