- Kemal Bey mi, Ekrem Bey mi? Birini seç.
Ayıp ayıp.
Bir tür 40 katır mı, 40 satır mı gibi bir soru bu.
***
Kara kara düşünür sonra derim ki:
- Üçüncü biri yok mu?
- Hayır, yok... Bu ikisinden birini seçeceksin.
***
Daha Genel Başkan Akşener konuşmadan, Bahçeli’ye cevap veren İYİ Partilileri dinledik.
Türkiye’deki rejime Siyasal İslam yakıştırmasından tutun da milliyetçilerin peşkeş çekildiğine kadar, İYİ Parti üslubuna hiç benzemeyen sözler duyduk.
...........
Bunlara lüzum yoktu.
“Bahçeli’nin çağrısını reddediyoruz” demeleri bence yeterliydi.
***
Kamuoyu ne düşündü?
İhtimaller?
“Size Cumhur İttifakı’na girin diyen yok. Girseniz tabii ki iyi olur ama girmeseniz bile ikili - üçlü ittifaklarla ülke hayrına birçok belediyeyi, beraberce emin ellere teslim edebiliriz. Seçimden sonra da isterseniz yine evli evine, köylü köyüne... İşte o kadar.
Sonrasına bakarız.
***
Siyaset ustalığı budur.
Bakın, o kısacık mesajda neler var:
- Her şeyden evvel bir zerafet var.
- Belirli bir hedef var.
- İYİ Parti’nin kurumsal kimliğine saygı var.
Kullandıkları Türkçe’ye bakın.
Uyduruk kelimelerle konuşuyorlar?
- Ne diyor bunlar?
Kendi aralarında bile anlaşamıyorlar.
***
O uyduruk kelimelere de razıydık ama bunlar, o kelimeleri de yanlış yerde kullanıyorlar.
Okullarda hocaları da böyle mi konuşuyor?
Zannetmem.
Her yer dolu.
- Allah ziyade etsin.
Kimse yüksek sesle söylemiyor ama hani para yoktu?
***
Diyeceksiniz ki:
- Canım efendim, kaç kişi bunlar? Bir avuç insan.
Yoo, hayır.
Çeyrek asır önceydi o.
- Kemal Bey mi, Ekrem Bey mi, Mansur Bey mi? Hangisi?
Yoksa Macron gibi birisi mi?
***
Her gün gazetelerde makaleler, televizyonlarda her gece yorumlar...
Evlerde, çarşıda pazarda, metroda, markette, her yerde aynı konu:
- Kim aday olacak?
Neyse ki Mayıs’ta seçim yapıldı, bitti... Kurtulduk.
***
Oturalım arkadaşlar.
Bakın, yeni tüzük ne diyor:
Seç beni / seçeyim seni.
İşte o kadar...
Bundan alâ değişim mi olur?
***
Partinin abileri bu işe ne diyorlar acaba?
Öyle ya.
Yerinize geçici veya kalıcı bir adam arıyorlar. Hem de alenen.
Ama siz hiç aldırmıyor, hâlâ orada oturuyorsunuz.
Kutlarım.
Görevinize ne kadar da aşık ve sadıksınız.
*
Hayır... Bir dakika.
“Duyanlara duymayanlara...”
Kemal Bey, CHP tabanını çok heyecanlandıracak bir açıklama yapacakmış.