Paylaş
Geçmiş ve gelecek arasında güçlü bir köprü olan ‘geleneksel gastronomi’ bayramlarda daha önemli bir yer kaplar. Tekrarlanırsa ya nesillerden nesile kalır ya da unutulur gider.
Bayram, “sevinç, neşe, eğlence” anlamlarına gelse de, bu bayram sevinçlerimizi, mutluluklarımızı uzaktan ve mesafeli kutladık. Gelenekle mutluluğun ortak paydası olan yiyecek ve içeceklerimizden bayrama has olanları seçerek birlikte hatırlayalım. İşte size bayramlarda olmazsa olmaz Türk Mutfağının geleneksel lezzet ritüelleri :
Türk Kahvesi ve Lokum
Bayram sabahı, bayram namazı sonrası evde aile bireyleri birbirleriyle bayramlaşılır. Gelen misafirlere kahve ve lokum ikram edilir. Son yıllarda lokumun yerini maalesef çikolata almaya başlamış durumda. Oysa çikolatanın Türk kültüründe yeri de yoktur, geçmişi de yoktur. Oysa lokum dünayada bile ‘Türk lokumu’ olarak en çok bilinen, Türkiye denildiğinde akla gelen 3-5 lezzetlerden biridir. Bunu biz yaşatmazsak kim yaşatacak?
Bayram Şerbeti
Demirhindiden tutun da, çilek, gül şerbetlerine, tarçın, karanfil ve diğer baharatlar katılarak yapılan birbirinden farklı onlarca şerbet bayramlarda yapılarak sunulur. Osmanlı mutfağında da önemli bir yere sahip olan şerbet geleneğimizi maalesef kolalı içeceklere kaptırmak üzereyiz.
Bayramda yapılan tatlıların veya yemeklerin yanında misafirlerimize meşrubat ikram etmek yerine ev yapımı limonata, şerbet, vişne suyu, doğal meyve suları ikram ederek hem sağlığımızı hem kültürümüzü korumuş olacağız.
Baklava, Kadayıf
Baklava ve kadayıf Yunan mutfağında da var olan tatlılardandır. Dünyada bu tatlıların bizim kültürümüzde yüzyıllardır var olduğunu, dolayısıyla Türk Mutfağı ürünü olduğunu anlatırken, bayramlarda bizlerin de bu geleneği devam ettirmek için sofralarımızda ve ikramlarımızda baklava ve kadayıftan vazgeçmemeliyiz.
Yöresel Bayram Kültürleri
Kahke Geleneği
Gaziantep’te bayram geleneğine adını veren ‘kahke’, un, yağ ve su ile yapılan bir yiyecektir. Kahkeler, Ramazan Bayramı’nın arifesinde yapılır, evlerde hazır edilir ve bayram günü eve gelen misafirlere ikram edilir. Yöre çocukları, kapı kapı dolaşarak, büyüklerin ellerini öper, kapısını çaldıkları evin durumuna göre bazen para, bazen şeker, sıklıkla da kahke ile sevindirilir. Çocuklar, kahke toplamak için bazen ağaçtan yapılmış çubuk, bazen de plastik torba kullanır.
Iscak
Isparta’da arife günü evlerde ‘pişi’ veya ‘ıscak’ denilen hamur işi yiyecekler yapılarak komşulara dağıtılır. Arife günü dağıtılan bu hayırların aileden ölmüş olanların ruhlarına varacağına inanılır. Ayrıca köylerde arife günü yufka ekmeği yapılarak eşe dosta dağıtılır. Bazı varlıklı aileler yufka ekmeğinin içine etli pilav, irmik veya tahin helvası koyar. Buna “hayır ettim” anlamına gelen ‘ıscak ettim’ denilir. Kimi yerlerde arife günü mezarlara topluca gidilerek, mezar temizliği yapılır, dualar edilir.
Memecim Giliği Geleneği
Memecim, Sivas yöresine özgü küçük, yağsız simittir. Arife günü fırıncılar ekmeği, simit şeklinde yaparlar ve buna “gilik” denir. Yaklaşık 7 santimetre çapında, susamsız, kuru, sert ve tuzsuzdur. Bu memecim gilikleri fırından satın alınabildiği gibi evlerde de yapılır. Arife sabahı, bayramlık elbiselerini giyen çocuklar ellerine birer sopa alırlar ve konu komşuyu, mahalleyi gezmeye başlar. Vardıkları kapının önünde, ‘Memecimin havası, madelerin tavası, gökten rahmet, yerden bereket, amin amin bir gilik’ manisini söyleyerek ev sahibinden gilik ister. Bu sözleri duyan ev sahibi, önceden hazırladığı giliklerden çocukların sopalarına takar. Eğer gilik yoksa para, şeker, leblebi gibi yiyecekler verir. Çocuklar aldıkları hediyenin karşılığında ev sahibine dualar ederek ayrılır
Bayram Konatı Geleneği (Bartın)
Bartın’da, üzerinde çeşitli yemekler bulunan siniye ‘konat’ adı verilir. Bayram günü, bayram namazı kılındıktan sonra cami hoparlöründen konat yapılacağı köy halkına duyurulur. Bayram namazını kıldıktan sonra eve giden köyün erkekleri, eşlerine konat yapılacağını ve konat götürme saatini söyler.
Her hanede kadınlar belirlenen saate kadar çeşitli yemekler hazırlar ve konat sinisine koyar. Konatlar, soğuk ve yağışlı havalarda köyün camisinin misafirhanesine götürülür. Konat yemekleri genelde yöreye özgü yemeklerdir. Ayrıca hazırlayan ailenin maddi durumuna göre değişiklik arz edebilir.
Hazırlanan bu yemekler, öğle namazının kılınmasından sonra hep birlikte yenir. Konat yapılmayan köylerin halkı, konat yapılan köylere gider. Böylece ‘konat geleneği’ adı altında hısım akraba bayramlaşır. Konat bittikten sonra sohbet başlar, sohbetin ardından konat olan başka köylere gidilir. Bu gelenek sayesinde yöre köylerinin tamamı birbiriyle bayramlaşmış olur.
Aşure Dağıtma
Aydın’ın Karacasu ilçesinde her bayram aşure dağıtılıyor. Genellikle yakın komşular bir araya geliyor ve imece usulü toplanan malzemelerle aşure kaynatılıyor. En az yedi malzemeyle yapılan aşure, dua edilerek hazırlanıyor. Daha sonra aşure piştikten sonra tabaklara koyuluyor ve üzerine nar veya ceviz serpilip ikram ediliyor.
Keşkek Dağıtma
Keşkek dağıtma geleneği aslında tek bir yöreye özgü değil. Aydın’dan Ağrı’ya, Tokat’tan Sakarya’ya kadar birçok şehirde yaşatılıyor.
Keşkek, toplu iş paylaşımıyla büyük kazanlarda ve açık ateşlerde, buğday ve etin birlikte pişirilmesiyle hazırlanıyor. Ancak keşkek pişirilmeden önce, buğday ve etin uzun süre dövülmesi gerekiyor. Pişirildiği sırada ise ortak bir ritimle yemek karıştırılıyor. Türkiye’nin genelinde yaygın olarak uygulanan bu gelenek, sadece bayramlarda değil, düğünlerde, hac yemeği ziyaretinde, mevlütlerde, Hıdırellez gibi özel günlerde de dağıtılıyor.
Kerebiç
Mersin yöresine özgü ve genellikle Ramazan ayında daha fazla imal edilerek tüketilen kerebiç tatlısı, her sene bayram ikramlarının vazgeçilmezi.
Gaziantep yöresinde ise, kekeviç (kereviç, gerebiç) olarak biliniyor. Ramazan Bayramı’ndan önce bu tatlıyı yapmak için hazırlıklar başlıyor. Bayramlarda imece usulü yapılan tatlı, büyük fırınlarda pişiriliyor. Yapımında un, irmik, şeker, yumurta ve tereyağı kullanılıyor. İçine ceviz konulan tatlı, bayramlarda misafirlere ikram ediliyor.
Paylaş