BU bayram, yüreği yanan, çareyi türbelerde aradı! Fukaralık, çaresizlik ve biraz da cahillik insanlarımızı akıl almaz yollara itiyor.
Ülkemizin insanları, hortumlama kepazeliği ile rüşvet rezaletlerine aldırış etmiyor, kaz gibi yolunmayı önleyeceği yerde, ölülerden yardım istemeyi tercih ediyor.
İstanbul’da Rumelikavağı’ndaki balıkçılara ne zaman gitsem, yol üzerinde bir kalabalık görürüm. Bayram günleri İstanbul’un türbelerindeki kalabalıklar daha yoğun oluyor.
Nedir bu? Niçin toplanır bu insanlar?
Sarıyer ile Rumelikavağı arasındaki kutsal sayılan yer "Telli Baba" türbesidir. İddiaya göre bu "TelliBaba" herkese şifa dağıtıyor. Fakat asıl mahareti insanları evlendirmek, evde kalmış kızlara koca bulmak, çocuksuz aileleri çocuk sahibi yapmakmış! İşsizlere de iş buluyormuş!
Mezarında kemikleri bile kalmamış olan"Telli Baba"bunu nasıl yapıyor, bilemem.
Umutsuzluk insanlarımızı nerelere sürüklüyor?
Zavallı halkımız seçtikleri partililerin kendilerini donlarına kadar soyduklarını farkında değil. Onlar, kendilerini yoksulluktan kurtarsın diye iktidara değil, evliyalara başvuruyor!
* * *
Ülkede fukaralık sınırı 2749 YTL olarak açıklandı. Yani dört kişilik bir ailenin aylık geliri iki bin yedi yüz kırk dokuz YTL’nin altındaysa fakir sayılıyor.
Bu hesaba göre Türkiye’nin yüzde 80’i fukara.
Bir de yıllardır zamları, vergileri bindirip durdular.
Vurdukça tozumuzu aldılar, "Yetmedi" deyip bir daha, bir daha vurdular! Kafasını kaldırıp "Bu nedir?" diye soranlara cevap yerine bir tokmak daha indirildi.
Susmak ve beklemek gerekiyor! Neyi mi?
Daha çok ezilmeyi, daha çok çiğnenmeyi...
Bozuk düzen olanca acımasızlığıyla sürecek, dolaylı vergiler, ek vergiler, haksız zamlar sizi inletecek. Sesinizi soluğunuzu çıkarmayacaksınız. Yoksa ülkenin huzuru kaçar ha!
"Her şey iyi" diye yazacaksınız. "İşler mükemmel... Halkmutlu" filan diyeceksiniz.
Böyle yazanlar da var elbette. Onlar cici, doğruları yazanlar öcü! Ne yapalım, kader!
Üç ay sonra belediye seçimleri var. Krize rağmen, refah vaatleri hikáye gibi yine anlatılmaya, kömürler, erzaklar dağıtılmaya başlandı. Uyanık halkımız nasıl olsa inanıyor ve kolayca tav oluyor!
* * *
İnsanlar türbelere, yatırlara neden gidiyor sahi? Halkımız, fukaralıktan kurtulmak, iş bulmak, başını sokacak bir ev sahibi olmak için siyasilerden çok ölülere inanıyor. Yoksul kitleler, türbelerin, yatırların, evliyaların kendilerine yardım edeceğine büyük bir saflıkla inanıyor, onlara el açıyor, dua ediyor, yalvarıyor!
İslamiyet’te böyle bir şey var mı?
Din bilginleri insanlarımızı aydınlatmak için "İslamiyet’te böyle bir durum asla yoktur. Dinimiz batıl inançları reddeder. Allah ile kul arasına hiçbir varlık giremez. Türbelerde, yatırlarda şifa ve deva dilenmek günahtır. Dua, Allah’a aracısız,doğrudan doğruya edilmelidir" deseler de, halkımız buna inanmıyor, hurafe peşinde koşmaya devam ediyor.
Türkiye’de 1300 civarında türbe var. Bunların 200’e yakını İstanbul’da. Bayramda, yalnız "Telli Baba" değil bütün türbeler, dertlerine deva arayan insanlarla dolup taştı.
Ne diyelim? Halkımızı, ölülerden medet umacak kadar çaresizliğe düşürenler utansın! Eğer utanmaları varsa!