Obama ve telekulak!

İNSANLARIMIZI, kábusa benzeyen bir korku bulutu sarmış durumda...

"Telekulak" ülkede istediği herkesi dinliyor, özel yaşamı tehdit ediyor.

Yasadışı dinlenen telefon görüşmeleri, üst düzey kişilerin internet sitelerinde yayınlanan konuşmaları, özel hayatların sünger gibi delik deşik edilmesi, insanlarımızı her şeyden korkar hale getirdi. Koskoca devlet, "telekulak olayları" karşısında çaresiz!

* * *

Obama, geldi, gördü, övdü, bu arada "1915’teki acı olaylar nedeniyle tarihinizle yüzleşin, Ermenistan sınırını açın!" diye uyardı ve gitti. Bunları yumuşak bir dille ve dostça tavırla söylediği için ağırlığını anlayamayan AKP milletvekilleri Meclis’te onu hararetle alkışlayıp elini sıkma yarışına girdiler!

Ne ise... Konumuz bu değil... Türkiye’yi ziyaret eden Obama’nın telefonları gizlice dinlendi mi, dinlenmedi mi? Bu soruyu, bir İngiliz TV kanalında, Ortadoğu sorunlarıyla ilgili yapılan tartışmada, konuklardan biri sormuş ve demiş ki:

"Her ülkede telefon dinlemeleri yapılır ama Türkler ’telekulak’ olaylarında çok deneyimli... Kendi başbakanlarını, generallerini, yargıyı, herkesi dinliyorlar. Mutlaka Obama’yı da gizlice dinlemişlerdir. Bunu, yakında internette yayınlarlarsa şaşırmamak gerekir!"

Gördünüz mü? Namımız nerelere kadar yayılmış!

* * *

Londra’da yaşayan ve bu olayı bize nakleden meslektaşımız Bora Paran şöyle dedi:

"Yaşanılan telekulak skandalları, Türkiye’yi yabancıların gözünde ’haberleşme özgürlüğü konusunda güvenilmez ülke’ durumuna düşürdü. Bu yüzden, ülkemizi ziyaret eden Obama’nın özel telefon konuşmalarının bile dinlendiğini iddia ediyorlar!"

Türkiye "telekulak ayıbından" mutlaka kurtulmalıdır!

* * *

CHP’li Antalya Belediye Başkanı Prof. Mustafa Akaydın’ı, AKP’li eski Başkan Menderes Türel’e karşı yapılan saygısızlık nedeniyle eleştirmiştim. Akaydın telefonla aradı ve "O törende ses düzenini hazırlayan özel firma ile olan tüm ilişkimizi kestim. Uyarınız için teşekkür ederim" dedi.

Bu arada iki okurum ve yolladıkları mesajda, seçimle ilgili şöyle bir hesap nakletti:

"Cebinizde 47 lira var diyelim. Bunun 8 lirasını kaybederseniz kaçta kaçını kaybetmiş olursunuz? Yüzde 17’sini... Çünkü 8 lira, 47 liranın yüzde 17’sidir.

Genel seçimde yüzde 47 oy alan AKP, 29 Mart’ta yüzde 39 oy almış ve eski oylarının yüzde 17’sini kaybetmiştir."

Okurlarımız haklıdır, yaptıkları bu hesap doğrudur.

* * *

Artık seçim bitti, geçime bakmak lazım.

AKP, altı yılda ülkeyi borç batağına soktu. Türkiye’nin net dış borcu 2002 yılından 2008 yılı sonuna kadar yüzde 70 oranında artarak 150 milyar 374 milyon dolara çıktı. Özel sektörle birlikte tüm iç ve dış borçlarımızın toplamı ise 500 milyar dolar civarında!

Türkiye İşçi Emeklileri Derneği tarafından yapılan araştırmada, "Türkiye’nin 2009 yılında her dakika 109 bin TL borç faizi ödeyeceği" belirtiliyor.

Borç faizleri için ödenen milyarlarca lira, yeni yatırımları engelliyor ve bunun sonucu işsizlik sorunu büyüyerek içinden çıkılmaz bir bataklık haline geliyor!

"Krizi ucuz atlatıyoruz masalı"na inananlar ya çok saf, ya da aptal!
Yazarın Tüm Yazıları