Liderlik savaşı!

VAH vah! Acıdım doğrusu... İktidar yandaşı ve şakşakçı bir takım, CHP’nin durumuna bir üzülüyor, bir üzülüyor ki...

Kılıçdaroğlu’na yol gösteriyorlar “Bu kafayla parti gelişemez. CHP şöyle olmalı, böyle olmalı” gibisinden akıllar veriyorlar...
Aslında bunlar sureti haktan görünüp CHP’de hep “Hır” çıkmasını isteyen çevreler...
CHP’de birtakım sorunların olduğu doğru.
Bazı grupların karışıklık çıkardığı, tüzüğe aykırı işlemler yapıldığı iddiasıyla İlçe Seçim Kurulu’na başvurup, kurultay sonuçlarının iptalini istedikleri biliniyor.
Parti içindeki bu kargaşa hoş değil elbette... Fakat tüm bunlar, aşılmayacak sorunlar değil.
Yıllardır, CHP’deki parti içi muhalefet, müzmin bir hastalık gibi bünyeyi hırpalıyor.
Türkiye’nin bin bir sorunu varken ve partiyi elbirliği ile iktidara taşımak ortak hedefleri olması gerekirken, Kılıçdaroğlu’na çelme takmaya çalışmak CHP’deki akıl tutulmasını gösteriyor ama... Birçok hastalık gibi bu da tedavi edilebilir!
¡ ¡ ¡
Etiler’de bir taksiye bindim. Şoför konuşkan biri:
“Abi” dedi “Helal olsun Kılıçdaroğlu’na!”
“Ne var? Ne oldu ki?” dedim.
“Daha ne olsun?” dedi “Baksana Kılıçdaroğlu, açlık sınırındaki her yoksul aileye 600 lira maaş bağlayacakmış!”
“Peki, nasıl yapacak bunu?” diye sordum.
“Bilmem ki abi” dedi “Koskoca parti başkanı. Elbet bir bildiği vardır. Zamanı gelince mutlaka açıklayacaktır.”
Bu konuda insanların meraklı bir beklentisi var. Kılıçdaroğlu “Benim adım Kemal, bana inanın, kaynağı bulacağım” diyor ama milyarlarca lira tutarındaki bu yoksulluk maaşlarını hangi kaynaktan sağlayacağını mutlaka açıklamalı, kuşkuları sona erdirmelidir.
Aksi halde bütün inandırıcılığını kaybeder!
¡ ¡ ¡
Kılıçdaroğlu, kurultayda insanlarımıza birçok şey vaat etti.
Emekliye, memura, işçiye, işsize söz verdi. Çiftçiye, öğrenciye umut yağdırdı. Doğu halkına göz kırptı. Dokunulmazlıklar ile seçimdeki adaletsiz yüzde 10 barajının kaldırılacağını söyledi ve “Korkuları yeneceğiz. Zulme, sömürüye, korku imparatorluğuna son” dedi. En önemli vaadi “Özgür ve korkusuz Türkiye” idi.
“Biz iktidar olursak, Türkiye özgür bir ülke olacak. Herkes korkusuzca, istediği gibi konuşacak, istediği gibi eleştirebilecek. İşsiz işe, fakir-fukara aşa kavuşacak. Ülkemizde yoksul kalmayacak” dedi.
Hepsi de güzel vaatler... Şimdi haklı olarak soruyorlar: “Nasıl yapacak bunları?”
Kılıçdaroğlu’nun “Benim adım Kemal. Ben yaparım” demesi hiç de tatmin edici değil. Evet, kendine güveniyor ama seçmene de güven vermesi gerek.
Seçime sadece 6 ay kaldı. Kılıçdaroğlu köy-kasaba, il-ilçe demeden bütün Anadolu’yu gezip halkla kucaklaşmak ve onlara vaatlerini nasıl gerçekleştireceğini anlatmak zorundadır.
¡ ¡ ¡
Ben, önümüzdeki seçimi de AKP’nin kazanacağını düşünüyorum. Durum bunu gösteriyor.
CHP’nin iktidar alternatifi olabilmesi için Haziran 2011 genel seçiminde oylarının yüzde 30’un üzerine çıkması gerekir. Ancak o takdirde, daha sonraki dönemde iktidar olma umudunu arttırabilir.
CHP, kurultayda taze kan buldu. Şimdi top Kılıçdaroğlu’nda... Güçlü bir lider mi olacak, yoksa ilk seçimde silinip gidecek mi, bunu 6 ay sonra göreceğiz.
Kılıçdaroğlu’nun gerçek liderlik mücadelesi şimdi başladı!
Yazarın Tüm Yazıları