Koca bir ’aferin!’

CHP, AKP’leşiyor mu? Baykal, her kesimden oy alarak iktidar mı olmak istiyor?

Peki, bunun yolu, şeriatçılığa taviz vermek, gericiliğe göz kırpmak mıdır?

Başbakan Erdoğan önceki gün, bu davranış için:

"Türkiye’nin gerçeğini anlamaya başladılar!" dedi.

Demek ki, Türkiye’nin gerçeği bu, öyle mi?

Ülkemizin uygarlıktan kopuk kalması mı Türkiye’nin gerçeği?

Liderlerin görevi, halkları geriye götürmek midir? Yoksa, kendilerine umut bağlayan insanları geliştirip, aydınlık günlere taşımak mı?

Baykal önce, çarşaf açılımını destekleyenlerin kim olduğuna bakmalı... Başta Tayyip Bey var... Başbakan "Eleştiriler olacaktır, dik dur, boyun eğme" tavsiyesinde bulunuyor ve gerçekleri gördüğü için onu kutluyor. Başbakan’dan "Aferin" almak kolay mı? Demek ki Tayyip Bey, Baykal’ın ve onun partisi CHP’nin iyiliğini istiyor, öyle mi?

* * *

1973 yılında CHP Genel Başkanı Ecevit, şeriatçı bir kadroyla ortaklık yaparak hükümet kurmuş, verdiği ödünlerle, ülkede gericiliğin daha sağlam temellere oturmasına sebep olmuştu.

Yaptığı hatayı daha sonra anlayan Ecevit’in "Bu tarihsel bir yanılgıydı" diyerek pişmanlığını ortaya koyması hatırlanan bir olaydır.

Şimdi, Baykal’ın, oy kapmak uğruna kara çarşaflıları partisine alıp onlara törenle rozetler takmasını, "CHP’nin ikinci tarihsel yanılgısı" olarak niteleyenler var. Haksızlar mı?

Baykal, "Bunu oy kaygısıyla değil, tamamen insani duygularla yaptım" diyor ama devrimlere bağlı, laik cumhuriyet yanlıları onun kara çarşaflıları partisine almasını hoş karşılamadı ve karşılamayacak!

Gerçek Atatürkçü, gerçek cumhuriyetçi laikler, kara çarşafı kabullenemez. Baykal "Çarşaf gericiliğin simgesi değildir, geleneksel bir giyim tarzıdır" diyor ama CHP seçmeninin önemli bir kesimi çarşafı da sıkmabaş gibi gericiliğin simgesi kabul ediyor.

* * *

Tesettür, bütün İslam coğrafyasında kadınların örtünme şeklidir. Kara çarşaf da tesettürün daha ilkel bir modeli...

İran ve Suudi Arabistan gibi İslam ülkelerinde tesettür o kadar katı uygulanır ki, kadının saçının bir teli bile görünmez. Tesettüre girmeyen kadınların vay haline! Şiddetle cezalandırılırlar!

Baykal’ın gönlü, böyle ilkel kılıklı bir Türkiye’ye razı olabiliyor mu?

Atatürk’ün muhteşem devrimleri ne oldu?

Kadınların acımasızca kullanıldığı, demokrasiden nasibini almayan, erkek egemenliğindeki bir Türkiye onu mutlu edebilir mi?

Cumhuriyet’in kuruluşundan bu yana, iki kuşağın değiştiği 85 yıllık bir zaman dilimi geçti. Vardığımız nokta ne? Daha ileri, daha çağdaş olmamız gerekmiyor muydu? Oysa hep geriye doğru hız veriyoruz.

Ülkemiz, sadece geri vitesi olan bir otomobil gibi mi olmalı?

Başbakan Erdoğan, "Türkiye’nin gerçeğini anlamaya başladılar!" diyor.

Gerçek buysa, hepimizin ayıbıdır. Ülkemizi ileriye götüremedik. Bari geriye de götürmesek!

Türkiye’nin her bölgesini adım adım dolaşan bir arkadaşım şöyle dedi:

"Sayın Baykal, AKP’nin paraleline girerek kara çarşaflılardan oy alabileceğini umuyorsa, yanılıyor. Onların beyinleri öylesine yıkanmıştır ki, beyin kıvrımlarının içi öylesine karanlıktır ki, CHP’ye oy değil, günahlarını bile vermezler!"

Arkadaşım haklı mı, değil mi, 29 Mart 2009’daki yerel seçimlerde göreceğiz!
Yazarın Tüm Yazıları