‘At gözlüğü!’

ESKİYEN yıl, arkasında, öfke, üzüntü ve gözyaşı bırakarak gidiyor.

Yarın, gece yarısından sonra yeni yıla gireceğiz!

2011’in bir sevgi ve mutluluk yılı olmasını ümit edebilir miyiz?
Tüm umutlar tükenmiş değil. Ulusça unuttuğumuz “Mutluluk” sözcüğünü yeniden tanımak istiyoruz. Fakat bu ihtimal zayıf görünüyor!
Öyleyse hangi acılar var falımızda? Büyüyen borçlarımız, Kürt sorunu, iki dil-iki bayrak, ülkeyi bölme girişimleri, Ermeni ve Güney Kıbrıs tuzakları ne olacak?
* * *
2011’de kader bize neler hazırlıyor belli değil ama haziran ayında büyük bir seçim yaşayacağımızı biliyoruz.
Çekişmelere, didişmelere, karşılıklı suçlamalara sahne olacak büyük bir genel seçim!
Tayyip Bey “Bu benim son seçimim olacak” diyerek 2015 yılındaki seçimlerde adaylığını koymayacağını açıklamıştı. Peki ne yapacak?
Hedef Çankaya... Onun için, yeni bir mücadele dönemi başlayacak. Peki, sonuç ne olur?
Cumhurbaşkanı’nı halkın seçeceğini unutmayalım. Siyaset sürprizlerle doludur!
* * *
Haziran ayında halkımız, önümüzdeki dört yıl için yeni bir tercih yapacak.
Kaderimiz değişecek mi? Yoksa aynı kısırdöngü devam mı edecek?
Yine benzer sıkıntıları, benzer çileleri mi çekeceğiz? Buna, aziz yurttaşlarımız karar verecek! Sonuç ne olursa olsun, Tanrı ulusumuza daha acı günler göstermez inşallah...
* * *
2011, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu için de büyük bir imtihan yılı olacak.
Shakespeare’in kahramanı Hamlet’in ağzından çıkan ünlü “Olmak veya olmamak” sözü Kılıçdaroğlu’nun bu yılki durumuna çok uyuyor.
Kılıçdaroğlu için “Olmak veya olmamak... İşte bütün sorun bu...” Göstereceği çaba onu ya “Güçlü bir lider” yapacak ya da politika ırmağının acımasız girdabında yok edecek!..
Bu seçimde de AKP favoridir. Kılıçdaroğlu haziranda CHP’nin oylarını yüzde 30’un üzerine çıkarabilirse, 2015 seçimlerinde iktidar alternatifi olabilir.
* * *
İç ve dış tehlikeler çığ gibi büyüyor. Peki, biz bunu görüyor muyuz?
“At gözlüğü” mü taktık, nedir? Olaylara hep dar açıdan bakıyoruz.
Avrupa bir yandan, Amerika öte yandan bastırıp duruyor ama asıl tehlike iç ve dış borçlarımızın büyümesi!
“Borçlu ölmez, benzi sararır” derler ya... Biz de o duruma düştük! Sapsarıyız!
İç ve dış borçlarımızın toplamının, açıklanan rakamlara göre, 508 milyar doları geçmesi bir alarm çanı olmalı, bizi uyandırmalıdır.
Batı ülkeleri Osmanlı İmparatorluğu’nu borç batağına sürükleyip parçalamıştı.
Tarihten de ders almıyor ve olaylara “at gözlüğü” ile bakıyoruz.
* * *
Hep “at gözlüğü” diyoruz ama nedir bu at gözlüğü?
Huzursuz, endişeli, ürkek atlara “at gözlüğü” denilen, yanları kapalı bir gözlük takılır. Çevrelerini göremeyen, sadece önlerindeki belirli bir alana odaklanan atlar, etraflarında tehlike olsa bile algılayamaz ve rahatlarlar.
Bugün, ülkemizde yaşayan insanların birçoğu at gözlüğü takmış gibi rahat... Gelişen olayları, beliren tehlikeleri, çevremizi saran tehditleri göremiyorlar!
Ancak, “at gözlüğü” fazla bir işe yaramaz. Çünkü sadece görmeyi engeller ama tehlikeleri yok etmez. Görmediğiniz için korkmaz, kendinizi güvende hissedersiniz.
Bugün biz de ne yazık ki, bu durumdayız işte!
Yazarın Tüm Yazıları