“TÜRBANI verdi, dünyayı aldı” ya da tersi “Dünyayı verdi, türbanı aldı” diye bir yazı yazmayı düşünüyordum. Çünkü adamın biri bana bir süre önce şöyle çıkışmıştı.
“Sayın İnce hayal dünyasında yaşıyorsunuz türban kamuya girerse ne olur hiç birşey olmaz mahkemeler suç işleyen insanlar için var suç işleyen olursa içeri atarlar ama siz sizin gibi düşünmeyen insanları devlet olanaklarından mahkum birakmayı onları suçları yokken cezalandırmay bir hak olark görüyorsunuz böyle bir hakkınız yok herkes eşittir türbanda heryerde özgür olacaktır son günlerinizi oynuyorsunuz.istediğiniz kadar yasakçı olun istediğiniz kadar insanların vergileriyle oluşan kamu yerlerine türbanlıları sokmamak için uğraşın nafile bitti bu iş türban her yerde olacak benim vergimle oluşan heryer benimdir siz benden daha fazla söz sahibi olmasınız sizi benden üstün tutan tüm kurumlar hizaya gelecek hemde çok yakın halk artık yemiyor slm” * * * Türban işi konuşulurken en çok “özgürlük” sözcüğünün kullanılması neşeli bir kedere ya da kederli bir neşeye boğuyor insanı. Özgürlükten, demokrasiden habersiz, her ikisinden domuzdan tiksinir gibi tiksinen insanlar bunlar. “Gelin, bir özgürlükler ve demokratik zorunluluk ve gereklilikler (lüzumiyyat) listesi yapalım, listenin başına da Türban’ı koyalım ve listeyi halkoyuna sunalım” diye önerilse, kabul ederler mi? İşte El Liste: * * * - Türbana sınırsız özgürlük verilecek! Ama hiç kimse türbanlanmaya zorlanamayacak! - Yasalardan ve yönetmeliklerden laiklik karşıtı bütün hükümler kaldırılacak ve laiklik karşıtı uygulamalara son verilecek! - İmam hatip okulları kuruluş amaçlarına göre sadece din adamı ve görevlisi yetiştirecek! - Kadınlara tam özgürlük ve her türlü eşitlik verilecek! - Zorunlu din dersleri kaldırılacak! - Cem evleri resmen kabul edilecek! - Seçim yasası en demokratik düzeye çıkarılacak! - Seçim barajı tamamen kaldırılacak! - Eğitim ve öğretim parasız olacak! - İlk ve ortaöğretim yetenek ve iş ekseni üzerine oturtulacak! - Üniversiteye giriş zorlaştırılacak her üniversite mezununa mutlaka iş verilecek! - Orta ve yüksek dereceli meslek okulları yeniden, dünya standartlarına uygun biçimde örgütlenecek; iş isteyene iş, işyeri kurmak isteyene sermaye verilecek! - Ev kadınlarına sigorta ve emeklilik hakkı verilecek! - Kürtlere kendi kaderlerini tayin konusunda halkoylaması yapılacak! - Yerel dillerin öğrenilmesi yasal güvence altına alınacak! - Bu hakları güvence altına alacak ve 100 yıl değiştirilemeyecek bir anayasa yapılacak! * * * Türbana sınırsız özgürlük isteyenler bu özgürlükler torbasına “Evet” oyu verir mi? Verecek, başka çare yok! Vermeden almak sadece Allah’a mahsustur. Öyle değil mi?