Kötü söz sahibinin miydi?

Ama bu sözleri derkenki vücut hareketlerine bakın lütfen.
Kendisi bir garip. Hatta bayağı garip. Neyse...
Hocam siz değil miydiniz daha birkaç gün önce “Fakir hayat en sağlıklı hayattır” diye ülkedeki belirli bir gelirin altındakileri ti’ye alan?
“Hayatımda hiç kitap okumadım” açıklamanızla bizlerin zihnine “nasıl olabilir böyle bir şey” düşüncesini eken?
Son sözlerinizin üzerinden çok vakit geçmeden neden bu açıklamalar?
Ah be sosyal medya, ah be konuşulma, gündem olma hevesi...
Sen nelere kadirsin!

Tek derdiniz bu olsun

Uzunca bir süredir her yerde Sevim Emre’nin “Ben fotoğrafıma filtre yapmadım, kullanmıyorum” çıkışlarını okuyorum, duyuyorum.
Bunun nedeni de bir fotoğrafından yola çıkılarak aşırı filtre kullanımıyla eleştirilmesi Sevim Hanım’ın.
Ama bunu nasıl dert etmişse artık kendine, sürekli açıklama yapıyor.

Yahu çok takıyorsunuz Sevim Hanım.
Boş verin gitsin.
Kim ne derse desin. Tek derdiniz bu olsun.
Kullanan kullansın kime ne!
Kaldı ki “Ben hayatımda filtre kullanmadım” diyen birazcık yalan söylüyor sanki.
Onların filtreden kastı büyük büyük değişimler bence.
Çünkü ufak dokunuşları, tatlı filtreleri herkes kullanmıştır mutlaka.
Hem artık şu tartışmalara son mu versek?
Bana çok bayat tartışmalar geliyor bunlar.
Kime ne kardeşim filtre kullanmış mı, kullanmamış mı?
Sana ne kardeşim?
O efekt fazla mı kaçmış, az mı kaçmış?
Takılmayın böyle şeylere...

İşte hassasiyet

Bolu’daki yangın faciasının ardından, bölgenin köklü otellerinden biri ay sonu itibarıyla sezonu kapatacaklarını açıkladı.
Kim bilir kendi içlerinde ne kadar zarar açıklayacaklar...
Açık olanlara ne demek lazım, ticaret yapıyorlar mı diyelim.
Ama kapılarını kapatana büyük saygı duyarım ve alkışlarım.
Budur işte hassasiyet...

Aramızda yaşıyorlar

Anladım ki vicdan yönünden çok eksik bazılarımız. “Bu kaçıncı” diye sormaktan yoruldum, çünkü sayısını inanın hatırlamıyorum.
Her felaketten sonra birileri mutlaka fırsatçılık yapıyor ülkemizde.
Deprem olur deprem çantası zamlanır, toplumsal bir olay olur taksiciler iki kat ücret ister, yangın olur yangın tüplerinin fiyatı uçar!
Bolu’daki yangından sonra yangın tüpleri yüzde 100’e yakın zamlanmış bazı yerlerde.
İşte sizler, dükkânlarının kapatılmasını hak eden esnaflarsınız.
Sizler “kısa günün kârı” diye düşünen, empatiden yoksun satıcılarsınız.
Ne oldu da o yangın tüpleri zamlandı mesela?
Ne oldu da 3 yılda olacak fiyat bir günde oldu?
Yatacak yeriniz yok gerçekten!
Neyse ki bakanlık harekete geçmiş de affetmemiş ve gerekli cezaları vermiş tüpleri zamlı satanlara.
Ders olur mu bundan sonraki olaylara?
İnşallah olur!

Acele etme her şey yoluna girecek

∆ Düşüncesi, görüşü, inanışı ne olursa olsun herkes çok garip davranmıyor mu son günlerde?
∆ O sakin tanıdıklarınızın bir anda agresifleştiğini fark etmediniz mi?
∆ Hep gördüğünüz komşunuzun artık selam vermediğini mesela?
∆ “Bunu o asla yapmaz” dediğiniz kişinin yaptıkları peki...
∆ “X hesabından bunu da yazmaz” dediğiniz birinin döktürdüklerini?
∆ Yahut bir televizyon kanalında el hareketi yapan spikeri?
Topluca bir garipleştik.
Ne demek el hareketi.
Niye yapıyorsun kardeşim.
Etrafa sallamaya, düşman edinmeye, sinire, savaşa gerek yok.
Bugün böyleyiz, yarın normalleşeceğiz ya da sakinleşeceğiz.
Sessizce fısıldayın çevrenizdekilere, “Acele etme, her şey elbet yoluna girecek” diye.