×
Dile kolay, 2 yılın ardından pandemi tedbirleri olmadan ilk bayram olacak bu. O yüzden oteller sanatçılı programlara ağırlık verdi.
Neredeyse her otelde bir program var.
Sibel Can bayramın en çok kazananlarından biri olacak. Bayramın ilk günü Kıbrıs’ta, ikinci günü Antalya’da sahneye çıkacak.
Kıbrıs’ta Sibel Can ile beraber Gökhan Tepe ve Fatih Ürek’i dinleyip 3 gece kalmanın bedeli ise 22 bin liradan başlıyor, oda tercihine göre 70 bin liraya kadar çıkıyor.
Eğer Sibel Can için Antalya’yı seçerseniz o zaman konaklamanızı biraz uzatmanız gerekiyor çünkü otel öyle 2-3 günlük konaklamaya izin vermiyor.
6 gece için 20 bin lira ile 70 bin lira ödemeniz gerekiyor.
Ebru Gündeş de bayramın ilk günü Antalya’da... Bayrama Ebru Gündeş dinleyerek girmenin fiyatı ise 12 bin ila 30 bin lira arasında değişiyor.
Her dönemde okunacak ve her dönem farklı notlar alınacak bir kitap olan ‘Tanrılar Okulu’nu tatil kitabı olarak yanınızda bulundurun.
***
Zai Yaşam Bodrum’da 2022 sezonu kahve festivallerinin başlangıcı yapılıyor. Coffee Festival, 6 Mayıs’ta başlayacak ama siz bugünden kısa tatil planınızı yapabilirsiniz.
***
Datça Murat Çiftliği organik ve ekolojik pazarlarına bir yenisini daha ekledi. Artık Fişekhane’de cumartesi ve pazar günleri ekolojik pazarlarını kuracaklar. Bu hafta ziyaret edin.
***
Tamamen organik ve güvenli ürünlerle beslenmek istiyorsanız ‘veteriner anne’ sayfasını öneriyorum. İnternetten verilen siparişleri ertesi gün kapınıza getiriyorlar.
Gülücüklerle falan paylaşıyor üstelik.
Bir itiraz, bir rahatsızlık belirtisi görmedim ben.
Herhalde hiç farkında değil tehlikenin.
Mesela...
* ‘Ayak videonuz için binlerce teşekkürler devamı gelecek mi?’, ‘Ayaklarınız çok güzel’ falan yazıyorlar...
O da cevap veriyor.
Bir sosyal medya fenomenine de benzer mesajlar gelmiş.
Kıvanç Tatlıtuğ oradaydı, Meriç Aral oradaydı, projenin yapımcıları, yönetmenler herkes oradaydı.
Kim yoktu biliyor musunuz?
Özge Özpirinçci.
Sebebiyse Özge’nin sette çıkardığı bir olay yüzünden dizinin yapımcısı Onur Güvenatam tarafından dava edilmesiymiş.
İddia o ki, Özge çekimler sırasında ciddi bir sorun çıkarıyor.
Set aksıyor, çekimler uzuyor, planlanan gün, planlanan yerde o sahneler çekilemiyor.
Şener Şen, “Zengin Mutfağı” oyunuyla bu akşam DasDas sahnesine geliyor. 15-16 Haziran 1970 olaylarını anlatan oyun, saat 20.30’da.
***
Alice Müzikali fırtınası devam ediyor. Zorlu PSM’deki oyun bu akşam için keyifli bir etkinlik olabilir.
***
Dizisi var ama önce kitabını okuyun derim. “Benim Olağanüstü Akıllı Arkadaşım” tam bir başucu kitabı.
***
Boyner, ‘iyiliğin modası geçmez’ mottosuyla alışveriş ve iyiliği birleştirdi. ‘Askıda İyilik’ kampanyası için 40 lira ödeyip bir iyilik paketi satın alabilirsiniz. Desteklerinizi, Boyner ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyor.
Dün de Hıncal Uluç’un köşesinde okudum... “Gazetecilik öldü” başlığıyla “kimsenin aklına neden kızlarınıza bu ismi koydunuz diye sormak gelmedi” demiş. Bir şeyi atlamış Hıncal Uluç...
3 Nisan Pazar günü Seray ile bir röportajım yayımlanmıştı Kelebek’te.
O yüzden hemen üzerime alındım yazılanları... O koca söyleşi de gerçekten böyle bir soruyu sormamış olabilir miydim?
Yok yahu böyle bir hata yapmam sonuçta 18 yaşımdan beri gazetecilik yapıyorum. Elbet sorarım bu soruyu.
Açıp baktım tabii.
Sormuşum...
O röportajın içinde Alya ve Sofia’nın hikayesi yazıyor. Hadi orası sevgili büyüklerimin ‘gözünden kaçmış’ olsun, röportajın başına bakıp devamını okumaya ‘üşenmiş’ olsunlar, e manşete de almışız o bölümü. Oradan da mı görmediniz?
* Bizler burada tartışırken acaba şarkıyı Amerikan Z kuşağı sevdi mi?
* İspanyollar, “hepimiz Akdeniz insanıyız” deyip Aleyna’ya kucak mı açtı?
* Şarkıyı en çok dinleyen 5’inci ülke olan Kanadalılar, “Bu Aleyna bizim Avril Lavigne’e benziyor, enerjisi onun gibi tepelerde” deyip şarkıyı sahiplendiler mi?
Bu maddelerin hepsi gerçek olabilir.
Şarkı zamanla beklenmedik bir etki yaratıp bizleri utandırabilir.
Neyse, bizler (en azından ben) utanmak için ilk sırada bekliyorum. Hadi Aleyna!
Tek bir kazananı var!
* Bıktık.
“Başkanların et tartışması” başlığıyla okuduğum haber son zamanlardaki en çarpıcı haberlerden biriydi.
Keçi ve Koyun Yetiştiricileri Merkezi Birliği Başkanı, “ette zamma gerek yok”, Kasaplar Federasyonu Başkanı ise “et alındığı gibi satılmıyor, firesi var, elektrik masrafımız var, işletme maliyetimiz var zamsız olmaz” diyor.
Ve ramazan sonrasında etlere gelecek yüzde 24’lük zamdan bahsediyor.
Bir başkan diyor ki, “Pirzola en fazla 130 liraya satılmalı”.
Diğer başkan, “199 liraya satılmalı” diye iddia ediyor.
Evet evet, şaka değil resmen böyle kavga ediyor iki isim.
Bilmiyorlar ki ikisi arasındaki tartışma dönüp dolaşıp vatandaşı etkiliyor.