“Simge, Icardi’yle bulduğu popülariteyi sonuna kadar sürdürmeye kararlı” diyen var.
Bir de “Icardi, Simge’nin şarkısını kullanarak büyük kitlelere ulaştı” diyen var
Yahu ne alakası var...
Adam top oynayarak, gol atarak zaten hitap ediyor kitlesine...
E Simge de şarkısını söyleyerek yapıyor işini zaten...
Başka bir desteğe, başka bir işe gerek var mı, yok...
Ama her iki tarafı da uyarıyorum, sürekli Icardi- Simge haberleri görmekten, okumaktan sıkıldı millet.
Hele ki böyle ağır durumlarda yapılan hareketler sinirimi bozuyor.
Safiye Soyman oğlunu kaybetti. Büyük acı!
Arkadaşı Banu Alkan ise bir sosyal medya paylaşımı yaparak ‘başın sağ olsun Safiyem’ dedi...
Dedi demesine ama o paylaşımı müzikle yaptı.
Arkada garip bir şarkı çalışıyor... Taziye mesajının altına da Jennifer Lopez ile Kylie Jenner’ı etiketledi...
Peki niye...
Nasıl bir amaç var bu işte mesela?
Peki bilin bakalım kim memnun değil bu işten?
Tabii ki İstanbul Taksiciler Esnaf Odası Başkanı Eyüp Aksu...
Demiş ki; “Bu şartlara bu zam kabul edilemez, kontak kapatırız.”
Her zam dönemi hep aynı sözleri söylüyor. Ama ne kontak kapatıyorlar ne başka bir şey.
Sadece laf...
Ayrıca...
İnsanlar zaten kıt kanaat geçinirken bir de taksi konforlarını ellerinden almak olmaz...
Turizm Türkiye için çok önemli. Ama Bodrum’la Türkiye’nin bitişini eşitlemek pek mantıklı değil...
Koskoca ülkede sadece Bodrum mu var?
Öyle şahane yerlerimiz var ki...
Keşfedilmeyen ya da yeni keşfedilmiş...
Sen böyle bir söylemle vatandaşı korkutacağına denetim yapıp şehrindeki fiyatlanları kontrol etmen lazım...
İnsanlar ne yapsın?
Gelsin Bodrum’a bir lahmacuna 900 lira mı versin?
Bir evin aylık kirasına 1 milyon lira mı ödesin?
Sosyal medyada görüyorsunuzdur, Yunanistan’da fiyatlar Türkiye’nin yarısı hatta daha ucuzu diye... Bu herkesin içine işlemiş, Çeşme ve Bodrum’da taksicilerin bile diline düşmüş durum...
Diyorlar ki “Abi Yunanistan’a gitsenize hem daha güzel hem daha ucuza yersiniz.”
Hafta sonu üç-beş dostum aradı.
Bazıları işletmeci, bazıları yurt dışına da bilen esnaf...
Onlar da “Yunanistan’a gidip paylaşım yapanlar, oranın en ucuz yerlerine gidiyor. Sonra buranın en pahalı yerleriyle kıyaslıyor” diyorlar.
Bakın doğru!
Sen şimdi Yunanistan’ın kırık sandalyeli, muşambalı, sıkışık masalı bir yerine yani ‘Yorgo Amca’nın’ mekânına gidersen ve orada gelen hesabı İstanbul, Bodrum ve Çeşme’deki lüks yerlerle kıyaslarsan ucuz dersin.
Kebapların maliyetini gösteriyor...
Diyor ki, “Adana kebap 40 lira, tavuk şiş 12 lira, lahmacun 15 lira. Bana kimse anlatmasın, maliyetleri bellidir bunların...”
Fiyatların yüksek olduğunu hepimiz biliyoruz.
Maliyeti, saçma sapan rakamlarla çarpıttıklarına eminiz.
Ama etin kilosu belliyken bir Adana’yı 40 liraya mâl edip, 50 liraya satamazsın.
Lahmacun 15 lira olmaz.
Siz 12 liraya mal edilen 20 liraya satılan bir tavuk şiş yer misiniz mesela?
Bir terapist almış kendisine gelenleri, yatırmış yere ve şöyle diyor: “Sen bisküvisin. Seni çaya atmışlar ve eriyorsun.”
Bunları derken de sağa sola dönüyor, danışanlarının da dönmesini istiyor. Şahane!
İnsanlar verdikleri paranın etkisiyle olacak ki, sağa sola yamularak dönüp duruyorlar.
Bence bu gerçekten bir terapi. Ama katılanlar için değil, o görüntüleri seyredenler için.
Hem eğlendiriyor hem de izleyip şükretmek için birçok neden veriyor insana.
Diyorsun ki; “Allah’ım iyi ki aklımı korumuşsun bu zamana kadar. İyi ki böyle saçma sapan yollara başvuracak kadar acizleştirmemişsin beni, iyi ki bugüne kadar çayda eriyen bisküvi olmayı hiç düşünmemişim.”
Buna nasıl inandınız?
Kendine
Ve bu ev sahipleri uçuk fiyatlar talep ediyor.
Öğrencilere falan zaten kapatmışlar kapılarını tamamen.
Ayıptır! Aile soyağacımızı da verelim mi size?
Bu işler yürüyemez, tıkanır böyle giderse benden söylemesi...
Orta yolu bulmak varken işi yokuşa sürmek nedir?
Ev kiralayacaklar kulağınıza küpe olsun lütfen...
◊ Kimseye maaş bordronuzu vermek zorunda değilsiniz...