Antalya Turizm Fuarı 2024

Sektörün A takımını, bileşenlerini aynı çatı altında bulabilmek önemli ve çok değerli.
Geçen hafta turizmin kalbi Antalya’da attı.
En son İstanbul Yenikapı’daki turizm fuarına katılmıştım, şimdi de Anfaş Antalya Expo Center’da gerçekleşen Antalya Turizm Fuarı’na (ATF2024) katılmak üzere yola çıktım.
İstanbul’da sıkça yakındığımız trafiğin bir benzeriyle karşılaştıktan sonra fuar alanına ulaştım.
Karşımda EMITT’in bendeki yerini alacak kadar büyüklük, çeşit ve kalitede bir fuar vardı.
Ana sponsorlar Antalya’nın köklü ailelerinden Kilit Ailesi’ne ait olan Kilit Hospitality Grup ve İş Bankası.
Güzel bir iş çıkarmışlar, tebrik ediyorum.
Fuar alanında Tolga Kilit’i görür görmez telefonumun ses kaydını açtım ve detayları sordum.
“Antalya’da hava güzel, ortam güzel. Farklı festivaller, etkinlikler aynı tarihlerde burada. Bunlar kombine edildiğinde turizme büyük bir değer ve sinerji katıyor. Sağlık, bilişim, iç ve dış turizm, 116 ayrı ülke, 156 ayrı firma, şirketlerin CEO’ları hepsi aynı çatı altında. Jolly, ETS, Tatil Budur gibi ana oyuncular da içeride.”
Tolga Bey’in söylediklerine ben de birkaç şey eklemek istiyorum.
ATF 2024, yapıldığı tarih ve bölge gereği ülkenin en kapsamlı fuarı olmuş bile.
3 gün boyunca yoğunluğu hiç azalmadı, sabah giren akşama kadar içerideydi, sağlanan network açısından herkes çok memnundu.
Bir yanda Sway başta olmak üzere Palandöken’in en güzel otellerini içine alan kış turizmi köşesi, diğer yanda Antalya, Alanya tatil köyleri, otelleri, biraz ötede ulaşım firmaları, sağlık turizmi acenteleri, liste böyle uzar gider.
Önümüzdeki yıl bu zenginliğe STK’lar da eklenebilir belki, güzel olur.
Ve tabii buraya belediyelerin ve Turizm Bakanlığı’nın desteği çok önemli.
ATF bunu fazlasıyla hak ediyor.
Seneye bu desteklerle daha da büyüyerek Expo’ya da geçileceğini düşünüyorum.
Takipte kalalım.

Mutsuzsan gitmeli misin?

Hazal Kaya, eşi Ali Atay ile bir anlaşmaları olduğunu söyledi.
Mutlu olmadıkları an dağılacaklarmış.
Hazal, “Kim ben artık mutlu değilim derse gitmeli, hayat uzun değil” demiş.
Bir yere kadar haklı.
Zorlamaya gerek yok!
Ama aceleye de gerek yok.
Çünkü hissedilen mutsuzluk her zaman kalıcı olmuyor.
Şartlara, yaşa, yaşanılanlara göre şekillenen mutsuzluk bir süre sonra yerini yine mutluluğa bırakabiliyor.
Yani, biraz da yaşanmışlıklarıma bakarak diyeceğim şu; “Mutsuzum, gidiyorum” diyen biri biraz sabredip kalsa yakalayacağı mutluluğu ıskalıyor olabilir.
Umarım herkes doğru zamanda doğru kararları verir ve pişman olmaz.

Kitap okuma buluşmaları

Yakın çevreme ve yazılan çizilene bakarak rahatlıkla kitap okuma rutininin geri geldiğini söyleyebilirim.
Artık insanlar eskisi gibi eğlenmeye dışarı çıkmak istemiyor.
Bunun yerine evde kitap okumayı tercih ediyorlar. Hatta bunu bazen buluşup birlikte yapıyorlar.
Arkadaşlar arasındaki bağı korumak için önce kitap okuma grupları kuruyorlar.
Sonra sıra okunacak kitabı seçip birinin evinde buluşmaya geliyor.
Yemeği yapan kişinin kitabı seçme hakkı da var. Sonra başlıyor kitap okumalar ve sonrasında o kitap üzerine hararetli tartışmalar.
Yapmadıysanız deneyin arkadaşlarınızla, dışarıdaki aktivitelerden çok daha eğlenceli olacağına emin olabilirsiniz.