Paylaş
Pantene Altın Kelebek Ödülleri’nin 50’nci yılında söze, sahnede görmediğiniz ama bence gecenin asıl kahramanları olan dev ekibi, canım arkadaşlarımı alkışlayarak başlamak istiyorum.
İşi sadece iş olarak görmeyip yüreklerini de koymuş olmalarının gecenin başarısında etkisi büyük.
Geleyim geceye, süresi teşekkür konuşmalarıyla biraz uzamış olsa da sorunsuz akan, bol yıldızlı, enerjisi yüksek bir ödül töreni yaşadık.
Seneye ödül alacakların menajerlerine, yapım şirketlerine olan teşekkürlerini yazılı olarak isteyip arkaya ekrana mı yansıtsak acaba?
Böylece hem kimseyi atlamamış olurlar hem de konuşmalarını rahatça yaparlar.
Uzayan konuşmalara önlem olarak da kum saati mi kullansak?
Bilemedim ama illa ki yeni bir şeyler düşünüyor oluruz. Şimdi gelelim benim için öne çıkanlara.
Ödüllerle taçlandırılan isimlerin neredeyse hepsinin kariyer basamaklarında önemli bir yeri olan Hürriyet Kelebek ailesinin bir yazarı olarak Pantene 50. Altın Kelebek Ödül töreni gecesinde benim ‘en’lerim şöyle sıralandı:
EN YAKIŞIKLILAR SALİH VE MERT
Sahnede ikisi birlikte göründüğü anda gözlerde kalpler oluşmasına neden olan ikili Salih Bademci ve Mert Yazıcıoğlu oldu.
Salih’in “Senin devam etmen için kimsenin yolunu açmasına ihtiyacın yok, sen kendi yolunu kendin açarsın” cümleleri de çok iyiydi, söylemeden geçmeyeyim.
“Kızıl Goncalar”daki muhteşem oyunculuğuyla ‘en iyi erkek oyuncu ödülü’nü alan Mert’i bir kez de buradan tebrik ediyorum.
ESKİ KIZ ARKADAŞA TEŞEKKÜR
Kuliste Ozan Doğulu’yu ‘en iyi grup ödülü’nü vermek üzere prova yaparken gördüm. Ödül vereceği grubun ismi Dedublüman, kolay da telaffuz edilmiyor.
Ben de şimdi yazarken iki-üç defa kontrol ettim.
Ayrıldığı kız arkadaşına teşekkür eden Dedublüman grubunun basçısı Kıvanç Kumlu’ya ayrı bir parantez açmak istiyorum.
“Söylemeden içim rahat etmeyecek. Geçirdiğim bu zor yılda kız arkadaşım çok yanımda oldu. Her ne kadar artık beraber olmasak da buradan ona teşekkür etmek istiyorum” demesiyle hepimizin kalbini kazandı.
İşte her erkekten beklediğimiz bu, geçmişte kalsa da yaşananlara saygı ve teşekkür.
İçimden “Şu kız şuralarda olsa da gidip boynuna sarılsa” diye geçirmedim değil.
Neyse, benim Kıvanç’a asıl teşekkürüm sokak hayvanlarını unutmadığı için.
Hande Yener ve Kıvanç Kumlu’nun bu sessiz canların sesi olması gecenin benim için en kıymetli anlarıydı.
GECENİN YILDIZLARI
ÇOCUK OYUNCULAR
Kimse kusura bakmaz, hatta bana katılır diye düşünüyorum.
Bence gecenin yıldızları ‘en iyi çocuk oyuncu ödülü’nü alan “Leyla: Hayat... Aşk... Adalet” dizisindeki performansıyla Melisa Duru Ünal ve “Sandık Kokusu” dizisindeki rolüyle Sarp Kaan Altınçapa’ydı.
Cem Davran, “Seneye töreni sunacak ikili belli oldu” dediğinde aklıma şöyle bir fikir de geldi:
Gecenin bir kısmını gerçekten de Çağla Şıkel ve Cem Davran’la birlikte Melisa Duru ve Sarp Kaan sunabilir.
İkisi de çok doğal ve tatlılardı.
Melisa Duru’nun özellikle “Benimle kendi çocuğu gibi ilgilenen sevgili öğretmenim” dediği Hilal Saral’a teşekkürü efsaneydi.
Sarp Kaan, “Bu ödülü, Narin ve onun gibi hayalleri yarım kalan tüm çocuklar adına alıyorum” dediğinde ise tüm salonun gözleri doldu.
Eminim ekran başındakiler için de aynısı olmuştur. Özellikle çocukların ve hayvanların korunduğu bir dünyaya umarım kavuşuruz.
Melisa Duru ve Sarp Kaan’ı bir kez daha tebrik ediyorum.
İkisi de performanslarıyla bizleri ekran başında büyüleyen, yeteneklerini her geçen gün daha da geliştiren harika oyuncular.
Onların ödüllerini alırken gözlerindeki mutluluğu görmek güzeldi.
Bu başarı, sadece onların değil, aynı zamanda onları destekleyen ailelerinin ve ekiplerinin de bir zaferi tabii ki.
Dediğim gibi kim bilir belki seneye onları törende Çağla ablalarının ve Cem abilerinin yanında da görürüz.
Paylaş