Üreticiyi zirai don vurdu tarım sigortası zararı nasıl karşılayacak?

Geçen hafta yaşanan zirai don, 65 ilde kayısıdan fındığa, meyveye kadar birçok üründe ciddi kayıplara yol açtı.

Haberin Devamı

Ürünlerdeki hasar tespit çalışmaları devam ediyor, ancak kimi ürünlerde zararın boyutu yüzde 100’lere ulaşmış durumda. Hal böyle olunca da tarım sigortası gündeme geldi. Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Başkanı Şemsi Bayraktar, don afetinden zarar gören tüm çiftçilerin zararlarının karşılanması için fon oluşturulması önerisinde bulundu. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, sigortası olmayan ve zirai dondan etkilenen üreticiye destek verileceğini açıkladı.

ÇİFTÇİNİN 12 MİLYAR LİRALIK ZARARI KARŞILANDI

İşin aslını isterseniz, TZOB Başkanı Bayraktar’ın bahsettiği gibi fon falan kurmaya gerek yok, çünkü devlet destekli tarım sigortası var, zaten. Yeter ki, ziraat odaları, tüm üretici ve çiftçiyi sigorta sistemine dahil etsin. Bilmeyenler için kısaca tarım sigortasından bahsedeyim: Sistem basit; çiftçi ürününü sigortalatıyor, ödeyeceği primin yüzde 50’sini devlet karşılıyor (zirai donda primin yüzde 67’sini devlet ödüyor) ürün afetlerden dolayı zarar görürse TARSİM çiftçinin zararını ödüyor. Bu sayede ne oluyor? Mahsulü giden çiftçi; borcu, kredisi varsa sigortadan aldığı parayla bunları ödüyor, geçiniyor ve daha da önemlisi gelecek sezon ürününü ekmeye devam ediyor.

Haberin Devamı

ZİRAİ DONDA PRİMİN %67’SİNİ DEVLET ÖDÜYOR

Hazır yeri gelmişken tarım sigortası ile ilgili birkaç veriyi paylaşayım. Veriler, 2024 yılına ait. Geçen yıl 900 bine yakın üretici sigorta yaptırmış. Malum, sigorta yaptırabilmek için Çiftçe Kayıt Sistemine (ÇKS) kayıt olunması gerekiyor. ÇKS’ye kayıtlı çiftçi sayısı ise 2.3 milyon. Kabaca çiftçilerin yarısı sigorta yaptırmış diyebiliriz. Geçen sene sigorta yaptırıp da ağırlıklı afetlerden dolayı ürünü zarar gören çiftçiye TARSİM 12 milyar lira hasar ödemiş. Hasarların büyük bir kısmı ise dolu ve don afetinden dolayı ödenmiş. Yaklaşık 1.6 trilyon liralık tarımsal hasılanın yüzde 40’ı geçen yıl sigortalanmış.

Yine geçen yıl devlet, üreticiye 10 milyar lira prim desteği sağlamış. Burada konuyu açayım. Biraz araştırma yaptım, paylaşayım. Çiftçi dolu afetine karşı sigorta yaptırdığında devlet primin yüzde 50’sine katılıyor, don afeti de sigortanın içine katılırsa bu sefer devletin desteği yüzde 67’ye çıkıyor. Yani sigorta primi 100 lira tutuyorsa, devlet 67 lirasını karşılıyor, çiftçinin cebinden sadece 33 lira çıkıyor. Hani geçen hafta zirai don fındığı da vurdu ya, fındıktan örnek vereyim. Üretici bir dönüm fındığını don afetine karşı sigortalatırsa toplam prim 1750 lira, bunun yüzde 67’sini devlet ödüyor, çiftçinin cebinden kabaca 575 lira çıkıyor. Eğer don afetinden dolayı ürünün tamamı giderse TARSİM, üreticiye 22 bin lira hasar ödüyor. Özetle, çiftçi sigortaya 575 lira ödüyor, karşılığında 22 bin lira hasar alıyor.

Haberin Devamı

SİGORTALI ÇİFTÇİ SAYI NEDEN DÜŞÜK?

Laf aramızda TARSİM, sigorta sisteminden çok çiftçiyi sübvanse etmek. Çünkü hemen hemen her yıl don ve dolu afeti yaşanıyor. Belki bu seneki gibi nisan ayında değil ama mart ayında özellikle belli bölgelerde don yaşanıyor ve TARSİM her yıl aynı bölgelerde, aynı ürüne hasar ödüyor. Örnek, kayısı gibi. Malatya’da kayısı bahçelerinin neredeyse tamamı sigortalı ve her yıl don hasarı oluyor, her yıl sigorta yenileniyor ve her yıl sigortadan hasar ödeniyor. O yüzden üretici sübvanse ediliyor diyorum.

Peki, sorun nerede? Bir milyon üreticinin sigorta yaptırması az bir rakam değil ama sigortalanmayan 1.3 milyon üretici var. Her yıl afet yaşanmasına, iklim değişikliği nedeniyle de afetlerin sayısının ve şiddetinin artmasına rağmen halen büyük bir çoğunluğun sigortasız olması kabullenilebilir bir durum değil. Ben burada fiyat faktörünün etkili olduğunu zannetmiyorum. Belki bunda, sigortasız üreticiye devletin destek olunacağının bilinmesi etkin rol oynuyor olabilir. O nedenle ziraat odaları yeni afet fonları kurulmasını önermek yerine üyelerini sigorta sistemine yönlendirmeleri daha doğru olacaktır.

Yazarın Tüm Yazıları