Noyan Doğan

Tasarruf tedbirleri kamu çalışanlarını nasıl etkileyecek?

22 Mayıs 2024
Kamuda tasarruf ve verimlilik paketi açıklandı ve Cumhurbaşkanlığı Genelgesi olarak da Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Tasarruf tedbirleri kamuda çalışan 3.6 milyondan fazla memuru, sosyal hakları açısından yakından ilgilendiriyor. Çünkü genelge, yıllık izin sürelerinden görevde atamalara, görev sırasında kullanılan iş kıyafetlerinden personel alımına kadar birçok alanda ciddi tedbirler getiriyor. Peki, kamuda çalışanlar, tasarruf tedbirlerinden nasıl etkilenecek? Madde madde anlatayım.

-Kamu personeline zorunlu haller dışında fazla mesai yaptırılmayacak ve fazla çalışma ücreti veya nöbet ücreti ödenmeyecek. Fazla çalışma konusunda serbest zaman ve denkleştirme süresi kuralları uygulanacak. Buna göre, tedbirler kapsamında haftalık çalışma saati haftanın farklı günlerine dağıtılabilecek ve personelin toplam çalışma süresi, çalışması gereken toplam normal süreyi geçmeyecek şekilde denkleştirilecek. Denkleştirme iki aylık süre içinde tamamlanacak. Bu durumda tasarruf tedbirleri kapsamında zorunlu haller dışında kamu personeli fazla mesai ücreti alamayacak.

BİRİKMİŞ İZİNLER 3 YILDA KULLANILACAK

-Çalışanlar yıl içerisinde hak kazandıkları yıllık ücretli izin sürelerini aynı yıl içinde kullanacaklar. Önceki yıllardan hak kazanıp kullanmadıkları yıllık izinleri varsa da bunların üç yıl içinde tamamını kullanacaklar.

-Personelin görevi sırasında giydikleri koruyucu giysi ve kullandıkları donanımlar, sadece bunları kullanması gereken kişilere verilecek. Bu yardım karşılığında çek, kupon veya benzeri ödeme araçları kullanılmayacak, nakdi ödeme yapılmayacak.

-Kamu kurumlarına mecburi durumlar dışında geçen seneki kadro ve pozisyon sayılarında emeklilik, istifa, vefat nedeniyle meydana gelen azalmalar kadar yeni kadro ve pozisyon oluşturulacak, bunun dışında yeni kadro açılmayacak. Ortalama yıllık kamudan emekli olanların sayısının 20-25 binler civarında olacağı düşünüldüğünde, tasarruf tedbirleri kapsamında yeni dönemde kamuda bu sayıda kadro oluşturulacaktır demektir.

KADROLARA ATAMA YAPILMAYACAK

-Eğitim ve öğretim hizmetleri sınıfı ile sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfı hariç kamuda yapılacak atamalar sadece yönetici kadrolarla sınırlı tutulacak. Tedbirler kapsamında yeni dönemde sadece yönetici kadrolara atama yapılacak diğer kadrolara atama yapılmayacak.

Yazının Devamını Oku

O sistem olmasa fındıktan domatese birçok ürünü tüketemeyiz

20 Mayıs 2024
Cumhurbaşkanı Erdoğan, cuma günü, Ziraat Bankası Tarım Ekosistemi Buluşması’nda, yeni bir tarım ve kırsal kalkınma süreci başlattıklarını açıkladı.

Aynı toplantıda, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ile Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de yaptığı konuşmalarda iklim değişikliğinin tarımda etkilerine ve tarımda sürdürülebilirliğin önemine dikkat çekti. Hazır tarım ve sürdürülebilirlik konusu gündemdeyken, ben de size tarımın bir başka boyutunu anlatayım. Pek de bilinmeyen boyutunu. Kamuoyu tarafından pek bilinmese de açıkça söyleyeyim, tarım sigortası olmasa; fındıktan buğdaya, üzümden ayçiçeğine, mısırdan patlıcana, biberden patatese kadar birçok ürünü ne tüketebiliriz ne de ihraç edebiliriz. Nasıl mı, anlatayım.

YARISI DEVLETTEN

Çiftçi için hibe desteği, kredi ne kadar önemliyse, devlet destekli tarım sigortası da o kadar önemli. Bir tespitte bulunayım, bana göre krediden, destekten daha önemli. Onu da anlatacağım. Nedir devlet destekli tarım sigortası? En basit anlatımla; çiftçi ürününü ya da hayvanının sigortalıyor, primin yarısını devlet karşılıyor –ki, bazı ürünlerde devlet desteği yüzde 67’ye kadar çıkıyor- başta afetler olmak üzere ürün zarar görürse de TARSİM çiftçinin zararını ödüyor. Çiftçi de, ‘mahsulüm gitti, ben ne yapacağım, borcumu, kredimi nasıl ödeyeceğim, nasıl geçineceğim?’ diye dertlenmiyor, gelecek yıl ürünü ekmeye devam ediyor.

İşte, tarımda sürdürülebilirlik tam da budur. Nitekim Cumhurbaşkanı Erdoğan, 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’nde yaptığı açıklamada, “TARSİM ile üreticimizin alın terini, doğal afetlere karşı koruduk, koruyoruz. TARSİM’le, sigorta poliçe bedellerini yüzde 67’ye varan oranlarda biz karşılıyoruz” diyerek, tarım sigortasına değinmişti.

ÇİFTÇİYİ AFET VURDU

Biraz rakamlardan bahsedeyim ki, ne demek istediğim daha iyi anlaşılsın. 900 bine yakın çiftçi, ürününü devlet destekli tarım sigortası ile sigortalıyor ve her yıl sigorta yaptıran üretici sayısı artıyor. Toplam üretilen ürünün ise yüzde 40’ı sigortalı ki, bazı ürünlerde sigortalılık oranı çok daha yüksek.

Devlet destekli tarım sigortası uygulaması başladığından bu yana geçen 18 yılda ürünü zarar gören üreticiye TARSİM, 21 milyar TL hasar ödedi. Geçen yıl ödenen hasar tutarı 8 milyar TL, sadece bu yılın ilk beş ayında ödenen hasar tutarı 5 milyar TL. Bu hasarlar neden ödenmiş? Üreticinin mahsulü selden, fırtınadan, hortumdan, dondan, doludan, kuraklıktan zarar görmüş de ondan. Yani afet kaynaklı zararlar ki, son yıllarda iklim değişikliğinin neden olduğu afet zararları ciddi artıyor. Zaten bunu gören çiftçi de sigortanın peşinde koşuyor.

9.2 MİLYAR TL DESTEK

Yazının Devamını Oku

Bağ-Kur’luların prim gün sayısı ne zaman düşecek?

16 Mayıs 2024
Soru: Bağ-Kur 7200’den haber var mı? Uzun zamandır bizleri umutlandırdılar, fakat bir türlü sonuçlandırılmadı. Temmuz ayında 18 ay ihya ve 8 ay da askerlik borçlanması yaparsam emekliliğim doluyor. Bir haber, bir duyumunuz var mı? Temmuz gibi, hadi en geç Ekim gibi çıkar mı acaba yasa? Harun D.

Cevap: Yapılacak yeni düzenleme ile SSK’lılar ile Bağ-Kur’luların prim günleri eşitlenecek. Bağ-Kur’luların prim gün sayısı 9 bin günden 7 bin 200 güne düşecek ama yaş şartı değişmeyecek. Böylece 7 bin 200 prim gün sayısını tamamlayan Bağ-Kurlular kadın ise 58, erkek ise 60 yaşında emekli olacak. Düzenlemenin ne zaman yapılacağı henüz netlik kazanmış değil. Bu konuda en son açıklamayı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan yaptı. Işıkhan, Bağ-Kurlular’ın prim gün sayısının SSK’lılarla eşitlenmesine yönelik çalışmanın orta vadeli plan içinde olduğunu söyledi. Buna göre önümüzdeki iki yıl içinde bu konuda bir düzenleme yapılacak. Bu sene sonuna kadar düzenleme yapılacağını sanmıyorum.

TAZMİNAT AÇISINDAN TEMMUZDA EMEKLİ OLMAK AVANTAJLI

Soru: 13.10.1980 doğumluyum. Sigorta başlangıç tarihim 1.7.1997. Mayıs 2024 itibari ile 5900 prim günümü dolduruyorum. Emeklilik dilekçesini hemen vermek mi, yoksa kıdem tazminat tavanının yeniden belirlendiği 3 Temmuz’dan sonra mı vermek emekli maaşı açısından daha avantajlı? Emekli ikramiyemi almadan emekli olup çalışmaya devam edersem haklarım nelerdir? Metin B.

Cevap: EYT’den yararlanarak emekli oluyorsunuz. Kıdem tazminatı ile emekli maaşı arasında bir ilişki bulunmuyor. Kıdem tazminatı işverenin size ödeyeceği tutar. Bugün için kıdem tazminatının tavanı 35 bin lira. Temmuz ayında ise tazminatın tavanı artacak. Yüzde 25’lik artış olursa, temmuz ayında tazminat tavanı 43.750 liraya çıkar. Yüksek kıdem tazminatı alabilmek için temmuz ayında emeklilik dilekçenizi vermeniz daha doğru olur. Şimdi emekli olur, aynı işyerinde çalışmaya devam ederseniz işvereniniz ile aranızda ileride işten ayrılmanız durumunda kıdem tazminatınızı alacağınıza yönelik protokol yapmanız gerekiyor.

KIZINIZI SAHTE SİGORTALI YAPMAYIN

Soru: Kızım 2005 doğumlu ve halen üniversite eğitimi almaya devam ediyor. İleride emekliliğinin gecikmemesi için sigorta başlangıcı yaptırmak istiyorum. Kızım için isteğe bağlı sigorta başlatabilirim ancak ödemelerini sürekli yapamayacağım için 2-3 ay ödeyip kapatmam gerekecektir. Yaz başında okulu tatile girince bir tanıdığım yanında SGK başlangıcı yaptırıp 2-3 ay çalıştırıp okulu başlayınca çıkışını yaptırabilirim. Bunlardan hangisi önerirsiniz? Yusuf E.

Cevap: Kızınızı bir tanıdığınızın yanında sigortalı gösterirseniz suç işlemiş sayılırsınız. Bu durum sahte sigortalılığa girer. SGK bunun tespit ederse tanıdığınız sahte sigortalı çalıştırdığı için ciddi ceza alır hem de kızınızın sigortalılığı iptal edilir. Kızınızı illa da sigortalı yapmak istiyorsanız isteğe bağlı sigortalı yapabilirsiniz. İsteğe bağlı sigortalı olunabilmesi için de 18 yaşını doldurması gerekiyor.

EMEKLİ MAAŞINA BLOKE KONMAZ

Yazının Devamını Oku

Özel hastaneler kapsam dışı kaldı

15 Mayıs 2024
Hastanelerde randevu sorununa çözüm olarak uygulamaya konan sağlık sisteminde onaylı randevu sistemi pazartesi günü başladı.

Buna göre, randevu alan kişiler bir gün önce akşam saat 20’ye kadar randevusunu onaylayacak, onaylamazsa 15 gün boyunca yeni randevu alamayacak. Gözlerden kaçtı; onaylı randevu sistemine geçilmeden birkaç hafta önce sağlıkta önemli bir uygulama daha başladı.

Artık uzaktan sağlık hizmeti bedellerini SGK’nın, Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) üzerinden ödemesi kararı alındı ki, açıkça söyleyeyim bu da sağlık alanında atılmış önemli bir adım. Neden önemli? Çünkü yeni uygulama ile doktorlar, Merkezi Hekim Randevu Sistemi’nden (MHRS) randevu almış hastalara uzaktan sağlık değerlendirme hizmeti verebilecek ve SGK’da bunu ödeyecek. Bu aynı zamanda son dönemde yaşanan sağlıkta randevu sorununa da çözüm olacak. Ancak bir sorun var. Soruna geçmeden önce uzaktan sağlık hizmeti hakkında kısa bilgi vereyim.

UZAKTAN SAĞLIK HİZMETİ

2022 yılında yapılan bir düzenleme ile hastaların, hastaneye ya da doktora gitmeden uzaktan, elektronik ortamda sağlık hizmeti alabilmesinin, yani uzaktan hasta takibi, teşhisi ve tedavi yapılabilmesinin önü açıldı. İki yıldır da uzaktan sağlık hizmeti talep eden kişiler doktorlar tarafından muayene edilebiliyor, hastalığın takibi yapılıyor, kişinin kan şekeri, kan basıncı gibi klinik durumları değerlendirilebiliyor, konsültasyon veya ikinci görüş talep edilebiliyor, gerekli durumlarda kişiye sağlık kuruluşuna fiziki olarak başvurması öneriliyor ve e-Reçete ve e-Rapor düzenlenebiliyor.

Öğrendiğime göre de bu iki yıllık süreçte uzaktan sağlık hizmeti sunabilmek için 700’ün üzerinde kurum Sağlık Bakanlığı’ndan yetki aldı. İki yıldır uzaktan sağlık hizmeti başarılı bir şekilde uygulanıyor. Hatta öyle ki, sigorta şirketleri de özel hastanelerle anlaşmalar yaparak, özel sağlık sigortası ürünleri bile geliştirdiler. Tek eksik vardı; o da uzaktan sağlık hizmetini SGK’nın ödeme listesi kapsamına almasıydı. Başta özel hastaneler olmak üzere hemen hemen uzaktan sağlık hizmeti veren kurumlar bunu bekliyordu.

SGK YENİ DÜZENLEME YAPTI

Nisan ayının sonunda SGK bir tebliğ yayımlayarak, SUT’da güncellemeye gitti ve uzaktan hasta değerlendirmeye yönelik sağlık hizmetlerini de ödeme kapsamına aldı. Ardından da SGK, “Devlet hastanelerinden MHRS üzerinden alınan randevu ile uzman hekimler tarafından uzaktan sesli ve görüntülü uygulanacak sağlık hizmetinde; muayene, tetkik sonuçlarının, klinik bulguların değerlendirilmesi, izlenmesi, tedavi ve ilaç yönetimi yapılması, teşhis edilmiş olan kronik hastalık kontrolü, reçete ve rapor gibi sağlık hizmeti bedellerini ödüyoruz” şeklinde açıklama yaptı.

ÜNİVERSİTELER DE KAPSAM DIŞI

Yazının Devamını Oku

Tamamlayıcı sağlık sistemine ne zaman geçilecek?

13 Mayıs 2024
Önce kısa bir bilgi vereyim. SGK’nın, 2022 yılında 283 milyar TL olan sağlık harcamaları 2023 yılı sonunda yüzde 95 artarak 553 milyar TL’ye çıktı.

Bu tutarın yüzde 66.4’ünü tedavi giderleri, yüzde 33.6’sını ilaç, reçete gibi diğer bedeller oluşturuyor. SGK’nın sağlık harcamalarına ödediği tutar her yıl katlanarak artıyor. Nitekim SGK’nın yeni yayımladığı 2023 raporunun öneriler kısmında, tedavi ve ilaç harcamalarının artmasının sigorta giderlerinin artırdığına, proaktif önlemler alınması gerektiğine dikkat çekiliyor.

Son dönemde de kamu hastanelerindeki yoğunluk, muayene randevusu alınamaması gibi sorunlara çözümler üretilmeye çalışılıyor. Özetle, bir taraftan SGK’nın sağlık harcamaları artıyor, diğer taraftan sağlığa ulaşmada sorunlar yaşanıyor. Bu da şu anlama geliyor, sağlıkta sürdürülebilirlik zorlaşıyor.

CUMHURBAŞKANLIĞI PROGRAMI

Artık tamamlayıcı sağlık sigorta sistemini konuşmanın tam zamanı. Konu yeni değil. 2024 Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’nda da sosyal güvenlik sistemi ile kişilere sağlık güvencesi sağlanması amacıyla tamamlayıcı sağlık sisteminin destekleneceği yer alıyor. Yeni bir sistem kurgulamaya da gerek yok. Zaten tamamlayıcı sağlık sigortası sigorta şirketleri tarafından uygulanıyor. SGK kapsamında olan 4 milyon kişinin tamamlayıcı sağlık sigortası bulunuyor.

Tamamlayıcı sağlık sigortası, SGK ile anlaşmalı özel hastanelerin ayakta ve yatarak tedavilerde talep edeceği her türlü fark ücretini karşılıyor. Yani, sigorta SGK’nın ödediğinin üzerini tamamlıyor. Malum, SGK ile anlaşmalı özel hastanelerin vatandaştan yüzde 200 fark ücreti alma hakkı var. Sigortası olan vatandaş muayene randevusu falan beklemeden ve cebinden beş kuruş ödemeden SGK ile anlaşmalı özel hastanede muayene ve tedavi oluyor. Bugün neredeyse her özel hastanenin SGK ile anlaşması bulunuyor. Anlaşması olmayanlar bir elin parmaklarını geçmeyen A Puls hastaneler ki, oralara da zaten özel sağlık sigortası olanlar gidiyor.

İşte belirli kişinin yaptırdığı tamamlayıcı sağlık sigortası, tamamlayıcı sağlık sistemine dönüşecek. Nasıl olacak? Sosyal güvenlik sistemi emeklilere sağlık hizmeti vermeye devam edecek ama çalışanlar tamamlayıcı sağlık sistemi kapsamında tamamlayıcı sağlık sigortası yaptıracak, devlet de ödenecek prime destek olacak. Bu kapsamda, SGK’nın, sağlık sigortası adı altında hem çalışandan hem de işverenden yaptığı prim kesintisinin bir kısmı tamamlayıcı sağlık sigortasına aktarılabilir.

TAMAMLAYICI SAĞLIK SİGORTASI

Şunu da belirteyim, detaylı hesabını yapmayacağım, belki bir başka yazımda değinebilirim; aylık işveren ve çalışandan kesilen genel sağlık sigortası primini 12 ay ile çarpın, çıkan sonucu tamamlayıcı sağlık sigortası primi ile mukayese edin, ortaya çıkan tutara ve farka bir bakın derim, tamamlayıcı sağlık sigortasının çok daha avantajlı olacağını göreceksiniz. Şimdi birileri diyecek ki, ‘iyi diyorsun da sağlık sigortasının fiyatı çok yüksek’. Şu kadarını söyleyeyim, tamamlayıcı sağlık sigortası tüm çalışanları kapsayacak modele gelirse, bugün yıllık 10-12 bin lira olan primler yarıdan daha fazla düşer. Neden? Büyük adetler kanunu işler de da ondan.

Yazının Devamını Oku

Sanayicinin EYT isyanı

9 Mayıs 2024
Önce rakamlardan bahsedeyim ki, anlatacaklarım daha iyi anlaşılsın.

 

2023 yılının Mart ayında yapılan EYT düzenlemesi ile sigorta girişi 8 Eylül 1999 ve öncesi olanlardan prim gün sayısını ve çalışma yılını tamamlayanların yaş şartı aranmadan emekli olmasına imkan tanındı. 2023 yılında 2 milyon kişi düzenlemeden yararlanıp EYT’den emekli oldu. Bundan sonra da prim gün sayısını ve çalışma yılının tamamlayanlar EYT’den yararlanıp emekli olacaklar.

Yazılarımda, EYT’nin sosyal güvenlik sistemi üzerindeki etkisine ara değiniyorum. Keza, SGK da yayınladığı raporlarda bu konuya dikkat çekiyor. Kimi okuyucular da, ‘keşke daha önce uyarsaydın’ diye sitem ediyor. Geçmişte bu konudaki yazılarımı bulup, okursanız; EYT’nin olumsuz etkisi olacağına, kimi emeklilerinin düşük emekli aylığı alacağına değindim.

BİZE BÜYÜK DARBE VURDU
* Geçenlerde bir vesile ile Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) sanayiciler ile bir araya gelip, sohbet etme fırsatı buldum. Laf döndü dolaştı, hem eleman sorununa hem de EYT’ye geldi. OSB Başkanı Eyüp Sözdinler, “EYT bize çok büyük darbe vurdu” diyerek, söze başladı.

Sözdinler, kendi işletmesinden örnek vererek, “Benim işletmem 300 kişilik bir işletme. 100 kişi EYT’li çıktı. Bunların neredeyse tamamı kalifiye eleman. Biz bu kişileri yıllarca yetiştirdik. Bu 100 kişinin 17’si çalışmaya devam etti, gerisi EYT’den emekli olup, ayrıldı, gitti. Büyük bir istihdam kaybına uğradık. Tüm organize sanayi bölgesi bu sorunu yaşadı ve yaşıyor. Bakın, bunların yerini doldurmak kolay değil. Gerçekten EYT bize çok büyük darbe vurdu” dedi.

VASIFLI-VASIFSIZ ELEMAN ARANIYOR

* Eyüp Sözdinler, uzun yıllardır zaten kalifiye eleman sorunu yaşandığından, bunun üzerine EYT’nin geldiğinden yakınarak, şunları söyledi:

Yazının Devamını Oku

Temmuz ayında emekli zamları ne kadar olacak?

8 Mayıs 2024
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı nisan ayı enflasyonu ile birlikte 2024 yılının 4 aylık enflasyonu belli oldu ve hemen hemen her yerde emeklilerin temmuz ayında alacakları maaş zamları üzerine tahminler, hesaplamalar yapılmaya başladı.

Okuyuculardan da, ‘ne kadar zam alırız, tahminin nedir?’ diye sorular gelmeye başladı. Öncelikle şunu belirteyim, mayıs ve haziran enflasyonu açıklanacak, yılın ilk 6 aylık enflasyonu netleşecek, ondan sonra memur ve emeklileri ile işçi, Bağ-Kur emeklilerinin yılın ikinci yarısına ait maaş zamları netleşecek. Şimdiden tahmin yapmak için çok erken ama ben yine de maaş zamları üzerinde analize dayalı bir tahminde bulunayım.

2024-2025 yıllarını kapsayan mali ve sosyal hakların belirlendiği 7. Toplu Sözleşmeye göre 2024’ün Temmuz-Aralık döneminde görevdeki memurlar ile memur emeklileri toplu sözleşmeden kaynaklı yüzde 10 zam alacaklar. 2024’ün Ocak-Haziran dönemini kapsayan 6 aylık enflasyonun yüzde 10’u geçmesi halinde de geçen tutar enflasyon farkı olarak ödenecek.

ŞİMDİDEN ENFLASYON FARKI OLUŞTU

TÜİK’in açıkladığı enflasyona göre de 2024’ün Nisan ayında enflasyon aylık bazda yüzde 3.18 olurken, ocak-şubat-mart-nisan dönemini kapsayan dört aylık enflasyon da yüzde 18.72 olarak gerçekleşti. Merkez Bankası’nın tahminlerine göre yılın ortasına kadar enflasyon yüzde 75’lere kadar çıkacak ve ardından da hem alınan tedbirler hem de baz etkisiyle temmuz ayından itibaren düşüşe geçecek. Buna göre enflasyon mayıs ve haziran aylarında yüzde 3’ler seviyesinde artış gösterirse, 2024’ün ilk 6 aylık enflasyonu yüzde 25’ler seviyesinde olacaktır; yüzde 27’ye de çıkması muhtemel.

Dolayısıyla emekli maaş zammını da yüzde 25’lik enflasyon tahminine göre yapabiliriz. Yılın ilk dört aylık enflasyonuna (yüzde 18.72) göre, memur ve emeklileri için şimdiden enflasyon farklı oluşmuş durumda. Buna toplum sözleşmeden kaynaklı yüzde 10’luk zammı da eklediğimizde, memur ve emeklilerinin zam tutarı yüzde 13.50 oluyor.

EN DÜŞÜK AYLIK 17 BİN TL

Yılın ilk yarısındaki enflasyonun yüzde 25 olması halinde memur ve emeklileri için yüzde 10’luk enflasyon farkı oluşacak, bunun üzerinde toplu sözleşmeden kaynaklanan yüzde 10’luk zam eklendiğinde ise memur ve emeklileri temmuz ayında maaşlarını yüzde 20 zamlı alacak. Böylece temmuz ayında en düşük memur emeklisinin maaşı 17 bin liraya yükselecek.

Buna göre görevdeki memurlardan genel müdürün (1/4) maaşı temmuz ayında 89.156 liraya, şube müdürünün 48.628 liraya, öğretmenin (9/1) 40.905 liraya, polis memurunun (8/1) 52.855 liraya, hemşirenin (5/1) 47.331 liraya, profesörün (1/4) 86.166 liraya çıkacak.

Yazının Devamını Oku

BES’ini robota devreden rekor kazanç sağladı

6 Mayıs 2024
BES’teki birikimlerini yönetmekte zorluk çekenlerin imdadına robotlar yetişti. Emeklilik fonlarını artık robotlar belirleyip, yönetiyor. Robotların yönettiği fonların getirisi enflasyonun 30 puan üzerinde oldu.

Bir süredir BES katılımcıları arasında şöyle söylemler geçiyor; ‘bizim fonun yönetimini robota devrettik, kafamız rahat etti, kim uğraşacaktı her ay dolar mı, altın mı faiz mi, hisse mi?’. Emeklilik fonlarının yönetiminde robotların payı artıyor. Katılımcılar fonlarını kendileri yönetmek yerine robotların yönetmesini tercih ediyor. Artık her emeklilik şirketi, BES katılımcılarının fonlarını yönetmek için yapay zeka ve algoritmalar kullanarak oluşturduğu fon koçu, fon asistanı, robotik fon, fonmatik isimleri altında robot sistemleri kullanıyor. 

500 BİN KİŞİ ROBOTA DEVRETTİ

- Düne kadar emeklilik şirketlerinin BES katılımcılarına fon önerilerinde bulunması kanunen yasaktı ve katılımcılar, birikimlerini kendi seçtikleri fonlarda değerlendirmek durumundaydı. Bundan özellikle fonlar ve getiriler konusunda bilgisi olmayan BES katılımcıları olumsuz etkilendi; bırakın getiri elde etmeyi birikimleri eridi, bu nedenle binlerce kişi sistemden ayrılmak zorunda kaldı. BES şirketlerine yatırım danışmanlığı hakkı tanınması ile birlikte hem BES’te getiriler arttı hem de emeklilik şirketleri danışmanlıkta robotik sistemlere geçti. İşte bu robotlar, tasarruflarını değerlendirecek fonlardan anlamayan, piyasalar hakkında bilgisi olmayan, ‘birikimimi hangi fonda değerlendirsem de yüksek getiri sağlasam’ endişesi duyanların imdadına yetişti.

Bugün, 800 milyar TL’ye yakın emeklilik fonlarının 60 milyar TL’sini robotlar yönetiyor ve yaklaşık 500 bine yakın BES katılımcısı tasarruflarının yönetimini robotlara devretmiş durumda.

Peki, sistem nasıl işliyor? Öncelikle şunu belirteyim, robot deyince; finans piyasası koşullarına göre matematiksel kurallar, algoritmalar kullanılarak oluşturulan finansal modellerden bahsediyoruz ve buna da robo danışmanlık deniyor. Aslında uygulama basit. Tasarruflarınızı değerlendirecek fonların içeriğinde neler olduğunu bilmiyorsanız, finans konusunda bilginiz yoksa ya da bilginiz sadece mevduat faizi ile sınırlıysa, fonları ve getirileri sürekli takip edip, piyasa şartlarına göre değiştirmek istemiyorsanız, fonların yönetimini robota devrediyorsunuz.

ROBOTLAR FONLARI NASIL YÖNETİYOR?

- Sürecin başında emeklilik şirketi; yaşınız, yüksek getiri için ne kadar risk alabileceğiniz, yatırım tercihleriniz, emeklilikteki beklentiniz, aylık geliriniz gibi sorularla sizin hem risk algınızı hem de yatırımcı profilinizi çıkarıyor; buna göre de fon önerisinde bulunuyor. Bu öneriyi kabul ettikten sonra da artık tasarruflarınızın yönetimi robotlara geçiyor. Robotlar, yapmış olduğunuz tercihlere ve her ay piyasa koşullarına göre fon öresinde bulunup, birikimlerinizi bu fonlara yönlendiriyor. Böylece, ‘bu ay altının getirisi yüksek altın fonuna mı kaysam, döviz ağırlıklı fonları mı tercih etsem, faizler yükseliyor tasarrufumu faiz getirili fonlarda mı değerlendirsem?’ diye endişe etmiyorsunuz; robotlar bu tercihi sizin adınıza yapıyor. Öyle ki, o ay, altın ve hissenin getirisi yüksek olacaksa hem altın hem de hisseden fon sepeti oluşturup, tasarrufunuzu bu fonlara yöneltiyor.

GETİRİ GARANTİSİ VAR MI?

Yazının Devamını Oku