Nilgün Tekfidan Gümüş
Nilgün Tekfidan Gümüş
Nilgün Tekfidan GümüşYazarın Tüm Yazıları

Savaşta yasak statta serbest

İSTANBUL’da önceki akşam oynanan asrın derbisi sonrasında çıkan olaylara asrın buluşları arasında sayılan gazlarla müdahale edildi. Bu gazların savaşlarda kullanımı yasak, ama toplumsal olayların bastırılmasında serbest.

Haberin Devamı

ŞÜKRÜ Saraçoğlu stadında yaşanan olaylarda masum izleyici ve semt sakinlerinin de maruz kaldığı göz yaşartıcı gazlarla ilgili araştırma yaparken karşıma Türk Tabibleri Birliği’nin 2011 ağustosunda yayınladığı ayrıntılı bir raporu çıktı.
Çalışmanın adı “Kimyasal Silahlar, Gösteri Kontrol Ajanları.” Bakın bu rapor ve diğer araştırmalardan derlediklerim şöyle:
Aslında biber, yüzyıllarca savaş alanında caydırıcı anlamda kullanıldı. Modern kullanımını ise dünya, iki Amerikalı kimyacıya borçlu. 1920’lerde göz yaşartıcı maddenin sentetik formülünü geliştiren bu iki bilimcinin soyadlarının baş harflerinin birleşmesi yeni silahın da ismi oldu; ‘CS’.

‘CS’, beyaz kristalize bir madde. Aerosol tarzı spreylerle yayılıyor. Aşırı gözyaşı, nefes darlığı, yutkunma zorluğu, istem dışı göz kırpma, baş dönmesi, burun akıntısı gibi tepkilere yol açıyor.
Biber gazının kimyadaki kısa adı ise ‘OC’. Şili biberi adlı kırmızı biber ya da acı Arnavut biberinden elde edilen yağdan üretiliyor. Alkol, eter ve kloroform gibi organik maddelerde çözünüyor. Sentetik olarak da elde edilebiliyor.
OC, diğerlerine göre daha ‘avantajlı’ bir maddeymiş. Nedenlerini de hemen paylaşayım. Çünkü daha ucuz, daha hızlı etki gösteriyor ve daha etkili oluyormuş.
CS ve OC’nin bir de CN diye kardeşleri bulunuyor. Bu üçlü ve türevleri, 1990’lardan sonra toplumsal olayları bastırmada yaygın olarak kullanılmaya başlandı.

Haberin Devamı

İYİ de bu boğucu gazlar, iddia edildiği kadar masum mu, yoksa kalıcı etkileri var mı?
Normal şartlarda uzun vadeli bir etkisi olmadığı söyleniyor. Ancak kapalı alanlarda kullanılması, yüksek miktarda kullanılması ya da solunan miktarın fazla olması, kişinin başka hastalıklarının olması riski arttırabiliyor. Neler olabileceğini merak edenler, internetten bu rapora ulaşıp ayrıntılara bakabilir.

İŞİN bir de hukuki boyutu var tabii. Türkiye’nin 1997 yılında taraf olduğu Kimyasal Silahlar Konvansiyonu (CWC), “göz yaşartıcı mühimmatın insan sağlığı üzerinde kalıcı etki bırakmaması” şartını arıyor.
Öte yandan savaş silahı olarak kullanılmaları yasak. Düşmanı, daha güçlü bir kimyasal silahla karşılık vermeye kışkırtabileceği korkusuyla böyle bir yasak getirilmiş.
“Öldürmeyen silahlar” diye anılan sınıfta yer alan bu göz yaşartıcı ajanların günümüzde polise önemli bir güç sağladığı su götürmez.
Bahreyn’den Suriye’ye, Malezya’dan Venezüela’ya kadar neredeyse tüm dünyada kullanılıyor.

Haberin Devamı

ŞÜKRÜ Saraçoğlu’nda Galatasaray’ın şampiyonluğuna öfkelenen holiganların yaptıkları ve polisin müdahalesinde hakemlik yapacak değilim.
Ama polisin biber gazlı müdahalesinin sadece fanatikleri değil, masum izleyiciyi ve semt sakinlerini de etkilediği gerçek.
Diyorum ki, Arap Baharı’nda da sıkça konuşulan şu göz yaşartıcı gazların kalıcı etkileriyle ilgili şüpheler sadece Türkiye’de değil tüm dünyada yeniden değerlendirilse, kullanımına ince bir ayar yapılsa.
Anneler Günü’nde çok şey mi istemiş olurum? Annemin ve tüm kadınların geçmiş Anneler Günü’nü kutluyorum.

Yazarın Tüm Yazıları