Nilgün Tekfidan Gümüş
Nilgün Tekfidan Gümüş
Nilgün Tekfidan GümüşYazarın Tüm Yazıları

Kırmızı ironi

BİR sergi bu kadar mı insanı yürekten vurur, bu kadar mı hedefi tam 12’den yakalar?

Haberin Devamı

Cuma günü bilgisayar ekranında o fotoğrafları ilk gördüğümden beri sorguluyorum; savaşın ya da ölümün rengi var mıdır? Siyah mı daha acımasızdır, yoksa kırmızı mı? Renkler masumdur da onlara kötü anlam yükleyen insan mıdır? Saraybosna’daki etkinlik sırasında beliren gökkuşağı, bir gün Suriye’de de kendisini gösterir mi?

BENİ bu kadar etkileyen organizasyonun adı “Saraybosna Kırmızı Hat”. Etkinliğin yaratıcısı ise aynı zamanda şehir tiyatrosunun da direktörü olan Haris Pasoviç. 44 ay süren Saraybosna kuşatması için Bosna’nın başkentinin en işlek caddesi olan Mareşal Tito’ya 11.541 kurban için birer kırmızı plastik sandalye yerleştiren sanatçı.
Pasoviç, küreselleşmenin ucuz ve eğreti sembollerinden biri haline dönüşen plastik sandalyelerle bu kez savaşın kurbanlarını anlatmış. Esin kaynağı ise yıllar önce tanık olduğu bir enstantane. 1998 yılında, tam da birkaç yıl önce Sırp keskin nişancıların sivilleri vurduğu yerde dans eden Boşnak gençleri görmüş, yanı başlarında ise plastik sandalyeler.

Haberin Devamı

KUŞATMANIN 20’nci yılı için böyle bir gösteri planlandığında, işte o plastik sandalyeler ve gençler gelmiş aklına.
600’ü çocukları simgelesin diye küçük, toplam 11.541 plastik sandalye siparişi verilmiş. Kanı ve ölümü sembolize etsin diye de hepsi kırmızı renkte.
Sandalyeler Goradze’deki firmayla anlaşamayınca düşük fiyat ve zamanında teslim sözü verdiği için Sırbistan’daki bir şirkete sipariş edilmiş. Saraybosna’yı dalgalandıran da sergiye beş kala bu ironinin ortaya çıkması oldu.

HER ne kadar serbest piyasa şartları geçerli olsa da, Saraybosnalılar, Büyük Sırbistan hayaliyle savaşı körükleyen Sırbistan’dan sandalyeler alındığı için tepkili. Tabi, bir diğer düş kırıklığı ise savaşın üzerinden geçen yıllara rağmen Bosna’nın gereken ekonomik atılımı yapamamış olması.
1992-95 yılları arasında süren, 100 bin kişinin öldüğü savaş, NATO bombardımanı ve Dayton barış anlaşmasıyla sona erse de bugün Bosna Hersek’te etnik gruplar arasındaki bölünme sürüyor. Barış kaygan zeminde. Eski Yugoslavya Cumhuriyetleri’nden Slovenya çoktan AB üyesi oldu, Hırvatistan sırada, Bosna’yı kana bulayan Sırbistan Yönetimi ve Karadağ adaylık statüsü aldı. Bosna’nın önünde ise engeller dolu.

Haberin Devamı

SON dönemde Bosna ile Suriye arasında karşılaştırmalar yapılıyor. Aslında tek benzerlik, masum sivillerin yok yere ölmesi ve Rusya, Çin gibi büyük ülkelerin kendi çıkarları uğruna burada nüfuz kullanmaktan imtina etmesidir.
Saraybosna sergisi gerçekten şoke ediciydi. Dünya bu sayede bir kez daha savaşın yok ediciliğini damarlarında hissetti. Öte yanda Suriye’de hükümet ile muhalifler arasındaki şiddet sürüyor. 13 ayda krize kurban giden kadın, erkek ve çocuklardan boş kalan sandalyeler neredeyse şimdiden Saraybosna’dakilere yaklaştı.

BEŞAR Esad’a 12 Nisan’a kadar BM ve Arap Birliği’nin Suriye Temsilcisi Kofi Annan’ın planını uygulamak ve ateşkes için süre verdi. Ancak gidişat hiç de iç açıcı değil.
Saraybosna’daki boş sandalyelerin mesullerinden olan Rusya ve Çin, artık İran ve Irak gibi ülkelerin desteğine rağmen Suriye’de Esad döneminin sona yaklaştığını anlamalıdır. Özellikle Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Pekin görüşmeleri bu açıdan da önemlidir.

Yazarın Tüm Yazıları