Paylaş
Galiba ben benden akıllı ve bilge kadınları dinlemeyi seviyorum.
Fark ettim ki, onların kitaplarını okuyor, onların konuşmalarını dinliyorum en çok.
Hele otobiyografi ya da anı gibi bir kitap yazarlarsa, zevkten dört köşe bir yana kıvrılıp, kendimi bir sonraki versiyonuma taşıyormuş gibi hissediyorum.
Fırsatını bulduğumda onlarla sohbet de etmek isterdim tabi ama benim kafamı tahmin edersiniz, hiç susmayan çocuk dolu.
O sebeple birisiyle uzun ve derin sohbet edebilmem için ancak yürüyüş yapıyor olmam gerekiyor.
O zaman bedenen başka bir şeyle meşgul olduğum için, daha çok dinleyebiliyorum.
“Benden daha akıllı” podcasti tam benim yapmak isteyeceğim cinsten bir podcast.
Benden yaşça daha büyük, zeki, hayata dikkatli gözlerle bakan, süzgecinin eleğine güvendiğim kadınlarla yapılan sohbet.
Onlara soracak o kadar çok şeyim var ki!
Mesela uzun süre ilhamla çalışabilmekle ilgili, mesela hayatını bir noktada değiştirebilmekle ilgili, annelikle, yaş alan bir bedenle ilişkiyle ilgili.
Yolun ilerisinde duraklar ve benzinciler var?
Bunları, beğendiğim insanlardan dinlemeyi çok seviyorum.
Isabella Rossellini çok beğendiğim bir oyuncu ve yönetmen. Hayatını takipteyim.
Bir çiftlikte teker teker isimlerini bildiği tavuklarıyla ve hayvanlarıyla yaşıyor. Arılarına kendi bakıyor.
Arılar ve ördekler hakkında inanılmaz şeyler öğrendim ondan.
Yaşı 40 küsurlara geldiğinde, 14 yıldır mutlu mutlu çalıştığı Loreal markası, ona artık bu reklamlar
için yaşlandığını, onların gençlik ve güzellik sattığını söylüyor.
Anlaşmalarına son veriyorlar.
21 yıl sonra ise, evet 21 yıl sonra, onu tekrar arayıp çalışmak istediklerini söylüyorlar.
Doğru duyup duymadığından emin olmak için tekrar tekrar sorduktan sonra, Paris’e şirketin yöneticisiyle buluşmaya gidiyor.
Bir cafede buluşmayı bekliyor. Cafeye bir motosiklet yanaşıyor.
Deriler giymiş bir kadın kaskını çıkarıp, sapsarı saçlarıyla ona doğru yaklaşıyor ve İsabella şöyle diyor: “Ah, şimdi anladım neden arandığımı. Siz bir kadınsınız.”
“Evet” diyor kadın “Ve biz artık Loreal’de her yaşın güzelliğini anlatmak istiyoruz. Hikayemizi değiştirdik.”
Patti Smith’in her şeye teşekkür ettiğini de, dün bu podcast’ten öğrendim yine.
Diş fırçasından tutun da, tuvaletteyken 77 yaşında sağlıkla çalışan bağırsaklarına bile teşekkür ediyormuş.
Anneliğe olan yaklaşımını kendiminkine benzettim.
Daha önemli ne olabilir kısmını.
Böyle zamanlarda, hepimizi birbirine el veren koca bir arı kovanının kız kardeşleri gibi hissediyorum.
Daha çok anlatalım, dinleyelim ve ferahlayalım istiyorum.
Bu arada arılarla ilgili de çok ilginç bir bilgi: Arıların büyükbabaları var ama babaları yok... Nasıl mı?
Bu da size pazartesi ödevi olsun.
Her gün yeni bir şey öğrenmenin sonu yok.
Paylaş