Paylaş
Sırat üzerinde kâh yürür, kâh düşer, kâh yüzüne ateşin alevi ulaşır ve yüzünü yakar. Sıratı geçince Sırat’a dönüp:
- Yücedir o Allah ki, beni senden kurtardı. Bana, ilk ümmetlerle sondakilerden kimseye vermediğini verdi, der. Önüne (altında ırmak bulunan) bir ağaç çıkarılır ve bu adam:
- Ey Rabbim, beni şu ağaca yaklaştır da gölgesinden faydalanayım ve altındaki ırmağın suyundan içeyim, der.
Yüce Allah: Ey insanoğlu, sana bunu verirsem, belki sonra başka bir şey istersin, buyurur. Adam:
- Hayır, ey Rabbim der ve başka bir şey istemeyeceğine söz verir. Allah sabırsızılğını gördüğü için kendisini mazur sayar ve kendisini bu ağaca yaklaştırır. Adam ağacın gölgesinden faydalanır, suyundan içer, sonra önüne bundan daha güzel bir başka ağaç çıkarılır. Adam:
- Ey Rabbim, beni şu ağaca yaklaştır ki, altındaki suyundan içeyim ve gölgesinden gölgeleneyim, bundan başkasını istemeyeceğim, der. Yüce Allah:
- Ey insanoğlu, söz vermedin mi ki, başkasını istemeyecektin. Buna yaklaştırırsam, yine de başkasını isteyeceksin, buyurur. Adam başkasını istemeyeceğine söz verir. Rabbi de kendisini mazur sayar. Çünkü, onun sabırsızılğını görür. Kendisini bu ağaca yaklaştırır, adam gölgesinde gölgelenir, altında akan sudan içer. Sonra karşısına bu iki ağaçtan daha güzel bir ağaç çıkarılır. Adam:
- Ey Rabbim, beni şu ağaca yaklaştır da gölgesinden gölgeleneyim, altında akan sudan içeyim, başkasını istemeyeceğim, der. Yüce Allah:
- Ey insanoğlu, başkasını istemeyeceğine dair söz vermemiş miydin, der. Adam:
- Ey Rabbim, bu son olsun, bundan başkasını istemeyeceğim, der. Rabbi sabırsızlığını gördüğü için adamı mazur sayar ve ağaca yaklaştırır. Yaklaştırınca, adam Cennetliklerin seslerini duyar ve:
- Ey Rabbim, beni Cennete girdir, der. Rabbi:
- Ey insanoğlu, hangi şey seni tatmin eder ve isteklerine son verir. Sana dünyayı ve bi o kadarını daha versem tatmin olur musun? buyurur. Adam:
- Ey Rabbim, sen âlemlerin Rabbi olduğun halde benimle alay mı ediyorsun, der.
Buraya geldiğinde) İbn-i Mes’ud r.a. güldü ve:
Niçin güldüğümü sormuyor musunuz? dedi. Sordular.
- Peygamber s.a.v. böyle güldü, dedi.
- Peygamber s.a.v. neden güldü? dediler.
Adam, “Alemlerin Rabbi olduğun halde benimle alay mı ediyorsun?” dediği vakit, Alemlerin Rabbi güldüğü için güldü, dedi ve bunun üzerine Allah adama:
- Ben seninle alay etmiyorum, fakat ben neyi dilersem yapmaya gücün yeten Allah’ım, buyurur.
Paylaş