Paylaş
Berât Kandili’ni. Yaz mevsiminin ve tatilin verdiği rehavetten sıyrılıp manevi bir atmosfere girebilmek için önemli bir istasyondur bu kandil. Bir istasyonda durmadan, eksiklikleri tamamlamadan yola devam etmeyelim derim.
Büyük âlimler berât gecesini çekirdeğe benzetmektedir. Bir yıla ait bütün hayat programının şifrelerinin yükletildiği cip ‘çip’e benzer bu kandil. Çünkü bu gecenin beş önemli özelliği vardır.
1)- Bütün hikmetli işler bu gece planlanır
2)- Bu gece yapılan ibadetler diğer vakitlere göre kat kat sevaplı olur.
3)- Bu gece inen ilahi rahmet bütün kainatı kuşatır.
4)- Allah’ın affı ve bağışlayacağı bu gece daha cömert olarak her tarafa yansır.
5)- Sevgili Peygamberimize bu gece tam bir şefaat yetkisi verilmiştir.
Razı’nın verdiği bilgiye göre;
Bu konuda ibn Abbas (ra) çok detaylı bilgi verir:
O şöyle der: Bu yıldan gelecek yıla kadar meydana gelecek olayların hepsinin bilgisi ayrı ayrı meleklere verilir.
Melekler de bu bilgileri deftere yazarlar. Rızıklar, eceller, fakirlik, zenginlik, doğumlar ölümler hep bu esnada kayıt altına alınır. Hatta o yıl hacca gideceklerin sayıları bile takdir olunur. Herkesin bir yıllık kader çizgisi o gece kaydedilir- bilgisi meleklere iletilir. Mesela rızıkla ilgili bilgiler Hz. Mikail’e verilir. Savaşlarla ilgili defterler Hz. Cebrail’e verilir. Amellerle ilgili (kulların yapacağı ibadetler vs.) Hz. İsrafil’e verilir. Ölümler ve musibetlerle ilgili bilgiler Hz. Azrail’e verilir.
Bu defterlerin düzenlenmesi berât gecesi başlar, kadir gecesi tamamlanarak sahiplerine emanet edilir. (Hülasâtü’l Beyan 13,5251)
Tefsir âlimleri Duhan suresinin 2, 3, ve 4. ayetlerinin berât gecesine işaret ettiğini söylüyorlar.
Bu ayetlerin meali şöyledir. “O apaçık kitaba and olsun ki, biz O’nu gerçekten mübarek bir gecede indirdik. Çünkü biz O’nunla insanları uyarmaktayız. Bütün hikmetli işler o gecede terfik olunur.” (Gerçi âlimlerin çoğu bu ayetler kadir gecesine işaret eder derler ama bir kısmı da bu ayetler berât gecesini anlatır derler.)
Yine İslam bilginlerine göre Kuran-ı Kerim ‘levh-i mahfuz’dan (korunmuş mekândan) dünya semasına berât gecesine toptan indirilmiştir. Kadir gecesinde ise Sevgili Peygamberimize parça parça indirilmeye başlanmıştır.
Denir ki, kişiye ödediği vergiler karşılığında nasıl ‘Vergi borcun yoktur’ şeklinde berât, aklanma yazısı veriliyorsa bu gece de iyi kullara yüce Allah tarafından böyle bir kurtuluş belgesi yazılır. Onun için bu geceye “rahmet gecesi, belge gecesi” de denilmiştir.
Yine denilir ki namazda döndüğümüz kıblenin Kudüs’teki Mescid-i Aksa’dan Mekke’deki Kâbe yönüne çevrilmesi de yine bu gecede gerçekleşmiştir. Bu olay hicretin ikinci yılı, berât gecesi meydana gelmiştir.
Hz. Aişe (ra) bu geceyle ilgili anlamlı bir hatırasını nakleder. Der ki: Bir berat gecesi uyandığımda Hz. Peygamberi yatağında bulamadım. Aradım, yoktu. Neden Sonra gecenin zifiri karanlığında onu Medine mezarlığında (Bâki Mezarlığı) buldum. Başını göğe kaldırmış ha bire dua ediyordu. Neden sonra mübarek bakışlarını indirip bana baktı ve şöyle buyurdu: Aişe biliyor musun, Yüce Allah şaban ayının on beşinci gecesi, berât gecesi dünya semasına rahmeti ile yansır ve Ben-i Kelb (hayvancılıkla tanınmış bir aşiret ismi) kabilesinin koyunlarının sayısınca insanı mağfiret eder. (Tırmızi Savm. 39)
Bu gece neler yapalım
Bol bol Kuran-ı Kerim okuyalım. Meal ve tefsirine bakalım. Yüce Allah’ı analım. O’nun zikrini yapalım. Bol bol tevbe edelim. Bağışlama dileyelim. Kaza namazı kılalım. Bu gece kılınması bazı kitaplarda tavsiye edilen yüz rekatlı namazla ilgili rivayetler çok sağlam değildir. Hatta bazı âlimlere göre bid’attır. Onun yerine bol bol kaza namazına yönelelim. Büyükleri arayalım. Ellerini öpelim. Eşimize küçücük de olsa bir hediye götürelim. Zira Hz. Peygamberin deyimiyle; kişinin hanımına uzatacağı (ağzına uzatacağı) bir lokma yemek bile ibadettir.
Gelin bu gece aklanalım, sadece lafla değil, Allah’ın yanında.
SORALIM ÖĞRENELİM
Nazardan korunmak için “Maşallah” demek yeterli olur mu?
(Abdurrahim Mecnun/Batman)
Maşallah ifadesi “Allah’ın dilediği olur” anlamına gelir. Bu söz, güzel ve beğenilen şeyler karşısında Allah’ın büyüklüğünü hatırlamak ve hayranlık belirtmek için kullanılan bir ifadedir. Bu nedenle de toplumda nazar değmesi için kullanılıyor.
Peygamberimiz (sav) nazar, göz değmesine karşı Ayet-el Kürsi, İhlas, Felak ve Nas surelerini öğütlemiştir.
Cinlerin yaratılış payesi nedir?
(Lokman AKILLI/İstanbul)
Cinler farklı olarak yaratılan (ateşten) varlıklardır. Meleklerde farklı (nurdan ) yaratılmışlardır. Yüce Allah bu yaradılış modelleri ile ilahi kudretini göstermektedir. Tıpkı babasız Hz. İsa’yı (as) yaratması gibi, işin bir yönü bu. Ama sorumluluk açısından cinler de insanlar gibi Yüce Rabbi bilip ona ibadet etmek için yaratılmışlardır.
Müslüman cinler kavramı doğru mudur? (Hülya Atıl/İzmir)
Doğru bir ifadedir. Zira cin suresinde cinlerin Kuran-ı Kerim’i dinledikleri, hayran kalıp Müslüman oldukları ve diğer cinlere de ilahi mesajı iletmek için Hz. Peygamberden müsaade aldıkları iletilmektedir. İlgili ayetlerin tefsirine bakabilirsiniz.
Ölü mezara gömülünce hoca bir şeyler okuyor. Herkes ayrıldıktan sonra okuyor. Bu nedir? (Aziz Şirvan/Ankara)
Cenaze kabre konulduktan ve başında Kuran-ı Kerim okunması bittikten sonra kalabalık orayı terk edince orada kalan birinin -hocanın- kabrin başında yüksek sesle ve ölüye hitaben iman esaslarını hatırlatmasına biz “telkin” diyoruz. Bazı Hanefi âlimleri telkini hoşgörmemişlerdir. Bazı âlimler ise bunun tavsiye edilmediğini, ama yasaklanmadığını da belirtip telkinin verilebileceğini söylemişlerdir.
NOT: 05.08.2009 Çarşamba akşamı Star TV’de ana haberden sonra Berât Kandili özel programında beraber olalım, o gece ile ilgili bütün bilgileri beraberce paylaşırız.
Paylaş