Taksit taksit yaşamaktan vazgeçmek

HİPPOKRATES’in “Aforizmalar”ına, bir köşe yazımda ilk kez yer ayırdığımda, ben de, girişteki Lâtince özdeyişin en bilinen parçasını kullanmıştım:

Haberin Devamı

“Ars Longa, Vita Brevis.”
Yani, “Sanat uzun (ebedî), hayat kısa” gibi bir şey...
Birkaç yıl sonra, aynı cümleye tekrar ihtiyaç duyduğumda, ardından gelen bölümü de yazmazsam, anlatmak istediklerim eksik kalacakmış hissine kapılmıştım.
Ve yazı, biraz daha aslına sadık bir alıntıyla zenginleşmişti:
“Ars Longa, Vita Brevis, Occasio Praeceps.”
Yani, “Sanat uzun, hayat kısa, fırsatlar geçici (ya da seyrek)” gibi bir şey...
Aradan birkaç yıl daha geçti.
İçimdeki ses, “Bundan okuyucuya tekrar bahsetmelisin, vaziyeti onlara tekrar hatırlatmalısın” diyordu; “Ama bu sefer daha az eksikli olsun...”
O sesi dinledim kuşkusuz ve bir bölümünün daha önünden çekildim özdeyişin.
Cümle gitgide uzuyordu:
“Ars Longa, Vita Brevis, Occasio Praeceps, Experimentum Periculosum.”
Yani, “Sanat uzun, hayat kısa, fırsatlar geçici, deneyimler aldatıcı (tehlikeli)” gibi bir şey...
Siz bu satırları okurken, dünya güneşin etrafında “bir turunu daha tamamlayıp”, (sözde) yine geçen yılki konumuna gelmiş olacak.
Öyle olmuyor işte!
Ne güneş aynı yerde, ne dünya, ne ben, ne de siz...
Hiçbirimiz geçen yılki noktada değiliz.
O halde, “Bildiğim kelimeler epeyce demlendi sayılır ve bu yaştan sonra, sözcükleri taksit taksit kullanarak yaşamanın da bir mânâsı yok” deyip, artık Hippokrates’in ettiği lâfın tümünü aşikâr edelim:
“Ars Longa, Vita Brevis, Occasio Praeceps, Experimentum Periculosum, İudicium Difficile.”
Yani, “Sanat uzun, hayat kısa, fırsatlar geçici, deneyimler aldatıcı, karar vermek zor” gibi bir şey...

Yazarın Tüm Yazıları