Nedim Şener

PKK/HDP’nin derdi ‘Bakanlık’ değil sözde demokratik özde bölücü talepler

10 Mart 2023
CHP, Kemal Kılıçdaroğlu yönetiminde “Atatürkçü, Kuvayımilliyeci, kurucu parti” özelliğini kaybetti.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Millet ittifakı’nın cumhurbaşkanı adayı olarak artık PKK terör örgütü ve siyasi kolu HDP tarafından açıklanan ve Türkiye’nin bölünmesine götürecek müzakere sürecine giriyor. Kemal Kılıçdaroğlu bunu “CHP Genel Başkanı” sıfatıyla değil, “Türkiye Cumhuriyeti cumhurbaşkanı adayı” olarak yapacak. Bu nedenle tehlike, CHP’nin kimliğini yitirmesinin çok ötesine geçti ve artık Türkiye’nin bölünmesi sürecine dönüştü. Nitekim, PKK/HDP Eşbaşkanı Mithat Sancar, Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşmeyi CHP genel başkanı olarak değil cumhurbaşkanı adayı olarak yapacaklarını açıkladı. Kemal Kılıçdaroğlu da kısa süre içinde görüşmeye gideceğini söyledi. Mithat Sancar, görüşmenin sonucuna göre seçime kendi adaylarıyla gidip gitmeme kararı vereceklerini söyledi.

PKK/HDP’NİN TUTUM BELGESİ

PKK/HDP 27 Eylül 2021’de açıkladıkları “Tutum Belgesi” ile pozisyonunu net olarak başından beri ortaya koyuyor. PKK/HDP’li Selahattin Demirtaş da, “HDP masaya gelemez, gelirse biz olmayız” diyen İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e yazdığı mektupta, bakanlık talebi olmadığını ama “demokratik taleplerinin” tartışılmasını istiyor.

Peki, PKK/HDP’nin sözde demokratik talepleri nelerden oluşuyor, onu da 27 Eylül 2021 tarihli tutum belgesinden aktarayım.

GÜÇLÜ DEMOKRASİ” dedikleri “özerklik”, onu da şöyle ifade ediyorlar: “... yerel yönetimlere yetki ve kaynak devrinin güvence altına alındığı, yerel katılım mekanizmalarının işlediği güçlü bir yerel demokrasi olmadan güçlü demokrasiyi inşa etmek mümkün değildir.”

TARAFSIZ VE BAĞIMSIZ YARGI” dedikleri ise PKK’lılar başta, “siyasi dava” dedikleri terör örgütü davalarında tutuklu ve hükümlü olanların serbest bırakılması. Bunu da “... tüm siyasi davaların ve mahkûmiyetlerin sonuçlarıyla birlikte ortadan kaldırılmasını, adaletin ve toplumsal barışın tesisi açısından bir gereklilik olarak görüyoruz” diyerek anlatıyorlar

Yazının Devamını Oku

Kılıçdaroğlu’nun adaylığı PKK’lı ve FETÖ’cüleri neden sevindiriyor

8 Mart 2023
2007 yılında öldürülen gazeteci Hrant Dink cinayeti araştırmalarım sonrası yazdıklarım üzerinden devlet içindeki Fetullahçı yapılanmaya ve kumpaslarına dikkat çekmeye çalıştığımda, bu iktidar döneminde 2011’de “Ergenekoncu terörist” ilan edilip FETÖ’cülerin kumpasıyla tutuklanmıştım.

Şimdi de muhalefetin açtığı yoldan FETÖ ve PKK’nın devlet içine yerleşme tehlikesine karşı uyarıyorum.

Ne geçmişte ne de bugün şahsi çıkar ya da bir mevki peşinde olmadığım için bir yurttaş ve gazeteci olarak ihanete varan bu sürece sessiz kalmayacağım.

Aksi takdirde PKK ile mücadelede ve 15 Temmuz gecesi şehit olanların fedakârlıklarına ihanet etmiş olurum.

2019’DA BAŞLAYAN TEHLİKELİ ORTAKLIK

Bugün CHP ve Kılıçdaroğlu’nun başını çektiği; İYİ Parti, Saadet Partisi, Gelecek Partisi, Deva Partisi, Demokrat Parti’den oluşan muhalefet bloku iktidar uğruna tehlikeli bir yola giriyor.

PKK’nın siyasi kolu HDP ile işbirliği onları bu dönülmez yola sokuyor.

2019 yılındaki yerel seçimler sürecinde, CHP’nin PKK’nın siyasi kolu HDP ile kurduğu ilişkiye dayalı tehlikeli gidişi konusunda birçok kez uyarıda bulunmuştum.

Sonu malum; PKK/HDP’ye diyet borcunu İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne PKK terör örgütü üyesi, irtibatlı ve iltisaklı kişilerin doldurulması

Yazının Devamını Oku

Bakkal hesabıyla ‘proje bazlı’ siyaset buraya kadar

6 Mart 2023
Bundan tam 6 yıl önce, 8 Mayıs 2017 tarihinde Posta Gazetesi’ndeki “Siyaset yalnızca matematik değildir” köşe yazımda, CHP’nin kendi ilkelerini bir kenara bırakıp “ilkesiz matematik siyaseti” üzerinden muhalefeti peşine takmaya çalışmasının yaratacağı sonuçlara dikkat çekmiştim.

Yüzde 51.4 “Evet”, yüzde 48.6 “Hayır” çıkan 16 Nisan 2017 referandumundan sonra Kemal Kılıçdaroğlu yönetimindeki CHP, parti ilkelerini bir yana bırakıp terör örgütü PKK’nın siyasi kolu HDP ile ilişkiye girerek yürüttüğü matematik siyasetiyle “hayır bloku”nun temsilcisi olmaya kalktı.

Şu satırlar 8 Mayıs 2017 tarihli yazımdan:

“CHP’nin yüzde 25’inin üzerine HDP, küskün MHP’li (Not: Sonradan İP’li olanlar), hatta kızgın AKP’lilerin oylarını üst üste koyup iktidar hesabı yapıyorlar. Ama siyasette matematik sadece sonuçları hesaplamaya yarar.

Peki bu matematiksel sonuca ulaşılacak strateji ve politikayı bilen var mı? Siyasetten anlamam ama bir vatandaş olarak siyasetin matematik değil, vatandaş ile fiziksel ve duygusal temas kurma işi olduğunu biliyorum.”

3.5 YIL ÖNCEDEN KEHANET

MHP’den ayrılan bir grup, 2017 yılı ekim ayında Meral Akşener’in liderliğinde İYİ Parti’yi kurdu. Kılıçdaroğlu, CHP’nin 100 yıllık ilkelerini bir kenara koyup bir yanına İYİ Parti’yi, diğer yanına PKK’nın siyasi kolu HDP’yi alarak, 2019 yerel seçimlerinde yine “matematik siyaseti” üzerinden Millet İttifakı’nı kurarak yol aldı.

Bu kez “matematik siyaset” sonuç vermişti, İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediyeleri’ ni, İYİ Parti ve PKK’nın siyasi kolu HDP’lilerin desteği ile kazandı. Kılıçdaroğlu, zafer sarhoşuydu.

O günlerde, yani bundan tam 3.5 yıl önce, yani 27 Eylül 2019 günü Posta Gazetesi’ndeki

Yazının Devamını Oku

Sosyal medyanın ‘torbacıları’

3 Mart 2023
Hatırlıyor musunuz, bundan kısa bir süre önce kendisine “gazeteci” diyen bazı isimler başta olmak üzere Twitter ve diğer sosyal medyada “Kız Kulesi ya çalındı ya yakıldı ya da satıldı” diye yazanlar oldu.

Hemen o gün, Kız Kulesi’nin biliminsanlarının kontrolünde aslına uygun olarak restore edildiği ortaya çıktı. Ama yalanı uyduranların hiç birisi özür dilemedi. 

İlginç olanı, onları takip edenlerle ilişkileri. Yalan yazdığı açıkça bilinen kişileri hâlâ takip edip yazdıkları yalanlar konusunda eleştirmiyorlar.

Bilinçli bir şekilde yalan ve dezenformatif haber üretenle onu kullanan arasındaki ilişki, uyuşturucu alan ve satan arasındaki “bağımlılık ilişkisine” çok benziyor.

Buna benzetmek gerekirse; yalan, belli kesimlerin ihtiyacı olan uyuşturucu, yalancı da o uyuşturucuyu satan “torbacı”...

YALAN SAHTE MUTLULUK

Siyasi nefretle krize girenlerin “enjekte” edilen yalanlarla yaşadıkları sahte mutluluk birbirine benziyor. Sonradan yalan olduğu ortaya çıksa da o anki geçici mutluluk bir sonraki nefret krizine kadar onları tatmin ediyor.

Gazete, televizyon, internet siteleri, sosyal medyadaki her köşebaşı bu torbacılardan geçilmiyor. Hele kılıktan kılığa giren ve kalabalık bir kitleyi de peşinden sürükleyen FETÖ’cü ve PKK’lılar, müşterisi hazır yalanı organize şekilde yayabiliyor.

DOZU ARTIYOR

Yazının Devamını Oku

Terör örgütlerinin deprem yalanları

1 Mart 2023
Hızı azalsa da özellikle sosyal medya üzerinden yalan ve dezenformatif haberler yayılmaya devam ediyor.

Çoğu zaman gerçek kullanıcıların da tuzağına düştüğü sosyal medyadaki yalan haberlerin yayılmasında sahte ve BOT hesaplar halen etkili biçimde kullanılıyor.

Deprem yaralarının sarılmaya çalışılırken sosyal medyada bazı örgütlü yapılar bu yalan ve dezenformatif haberlerle acılar derinleştirilmeye çalışılıyor.

En kötüsü gerçek ile yalan birbirine karıştığı için zaman zaman ihtiyaçların giderilmesini önlüyor. Vaka ve yardım konusunda sahte bir ihbar, gerçekten o yardıma ihtiyacı olana ulaşmasını geciktirebiliyor.

1114 HESAPTAN YALANLAR

Bir yandan İletişim Başkanlığı yalan ve dezenformasyon konusunda bilgilendirme yaparken savcılıklar koordinesinde Emniyet Genel Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Dairesi Başkanlığı adli yönden inceleme, araştırma ve soruşturmalara devam ediyor.

Emniyet’in dün yaptığı şu açıklama aslında tabloyu net olarak veriyor:

“Emniyet Genel Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı’nca, meydana gelen depremlere ilişkin sosyal medya platformlarında, vatandaşlarımız üzerinde endişe, panik ve korku oluşturmak amacıyla provokatif paylaşımlarda bulunduğu değerlendirilen 1013 hesap yöneticisinin tespiti yapılarak ilgili birimlere gönderilmiş, 581 hesap yöneticisi hakkında adli işlem başlatılmış, Cumhuriyet Başsavcılıkları’ndan alınan talimat doğrultusunda 145 şahıs gözaltına alınmış, 27’si tutuklanmıştır.”

Depremin ilk anından itibaren başlayan yalan fırtınası, oluşturulan başlıklar üzerinden yürütülüyor.

Yazının Devamını Oku

Twitter depremde nasıl ‘yalan makinesi’ oldu

27 Şubat 2023
ELON Musk, 44 milyar dolar verip bir “yalan makinesi” satın aldı ama hâlâ doğru çalıştıramıyor; Twitter’dan söz ediyorum.

Elon Musk, Twitter’ı aldıktan sonra ülkesindeki geleneksel medyaya savaş açtı ve hâlâ Amerikan medyasının ne kadar güvenilmez olduğunu anlatmaya çalışıyor. Twitter’ın, CIA, FBI, Pentagon ve ABD Dışişleri Bakanlığı kontrolünde sansür, yalan ve dezenformasyon amacıyla kullanıldığını şirket içi yazışmalara dayanarak isim isim ifşa ettiriyor.

ELON MUSK NEYİN PEŞİNDE?

Twitter’i alma aşamasında öldürülebileceğini dahi ima eden Elon Musk ve yaptıkları öyle bir tartışma yarattı ki; 21 Şubat 2023’te “Benim hakkımda istediğin şeyi söyleyebilirsin ama ben, 44 milyar dolara dünyanın kâr amacı gütmeyen en büyük kuruluşunu satın aldım” diye mesaj attı.

Elon Musk Twitter’ı, kendisinin de şikâyetçi olduğu sahte ve BOT hesapları bitirmek, yalan ve dezenformasyonu engellemek için mi aldı yoksa kendisi de bu mecrayı bir başka operasyon için mi kullanacak, bunu zaman gösterecek.

PEKİ TWİTTER NE KADAR GÜVENLİ?

Peki 44 milyar dolar verip aldığı Twitter bugün itibarıyla ne kadar güvenilir?

6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli depremlerin hemen ardından, mevcut olmayan nükleer santral ve barajların patladığı haberleri başta olmak üzere yüzlerce yalan akıl almaz hızla yayıldı.

2021 yılında meydana gelen orman yangınları sırasında, ünlü-ünsüz birçok gerçek hesap sahibi ile terör örgütlerinin BOT hesaplarının yürüttüğü, Türkiye’yi aciz gösteren

Yazının Devamını Oku

‘2.5 milyar lira yardımın hesabını kuruşu kuruşuna vermeye hazırız’

24 Şubat 2023
Depremlerden sonra devlet ve millet olarak acıları paylaşmak, yaraları sarmak için herkes elinden geleni yapıyor.

15 Şubat akşamı Show TV, ATV, FOX, Kanal D, Kanal 7, Star TV, TRT 1 ve TV8 ekranlarında yayınlanan “Türkiye Tek Yürek” kampanyasında 115 milyar 146 milyon 528 TL’lik bağış yapıldı.

Deprem yardım kampanyasında SMS bağışı ise 9 milyon 10 bin adete ulaştı. Halk TV’de depremzede aileler için düzenlenen “Bir Kira Bir Yuva” kampanyasında da 33 bin 098 aileye kira desteği için 330 milyon TL toplandı. Yurtdışından da yardımlar geliyor. 

DEPREM BÖLGESİNDE 150’YE YAKIN STK

Bu tür çabalara hepimizin destek vermesi insanlık borcudur. AFAD Başkanlığı, Kızılay başta olmak üzere kamu görevlileri ve gönüllülerden oluşan yüz binlerce insanımız depremden zarar gören illerimizde yardım çalışmalarını sürdürüyor.

Anadolu Ajansı’nın güncellediği listelere göre, 150’ye yakın dernek, vakıf gibi organizasyonlardan oluşan sivil toplum kuruluşu bölgede her alanda görev yapıyor.

Depremin ilk anından itibaren bunlar arasında yer alan Haluk Levent’in başında olduğu Ahbap Derneği ise birçok tartışmaya konu oldu.

Yazının Devamını Oku

Şeytanın aklına gelmeyen 100 deprem yalanı

22 Şubat 2023
6 Şubat’ta yaşanan depremin üzerinden iki hafta geçti.

Tüm ülke can kayıpları, yıkılan hayatların unutulmayacak acısını yaşarken ilk andan itibaren sosyal medya üzerinden yayılan yalanların ardı arkası kesilmiyor.

Aşağıda bugüne kadar söylenmiş 100 yalanı, İletişim Başkanlığı’nın hazırladığı raporlara dayanarak sıraladım.

1- Deprem bölgesinde arama kurtarma çalışmaları yapılmıyor.

2- Malatya’da Kızılay Bölge Kan Merkezi tamamen yıkıldı.

3- Malatya Özel Güvenim Bakım Merkezi’ndeki engelli bireyler sokakta kalıyor.

4- Sakarya’da 5.5 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi.

5- Adana Havalimanı ikinci bir karara kadar uçuşları kapatıldı.

6- AFAD, akşam 8.5 şiddetinde deprem beklendiğini açıkladı.

Yazının Devamını Oku