SEÇİM yarışı bitti. AKP şampiyon. Rakiplerini bir kez daha geçti. Kazanana da kaybedene de hayırlı olsun. Bu memleket bizim. Seçim, Türkiye’nin zaferi. Meydanlar, maçlardaki havayı zaman zaman geride bıraktı. Herkes içinden geleni gümbür gümbür söyledi. Ne Fair-Play vardı ne de spordaki kucaklaşma. Siyasette maçlar böyle oluyor. Şimdi Meclis çatısı altında bakalım nasıl kucaklaşacaklar!..
503’ü erkek, 47’si kadın vekilli bir Meclis. Hanımlarda artış var. Bu gidişle erkekleri geçmeleri zor ama, korkutmaya devam edecekler.
Meclis’teki tabloyu Süper Lig’e benzetmek yanlış olmaz. AKP, CHP, MHP yurdun her tarafından patlayan bağımsızlar hareketiyle hesapça Meclis’te 7 parti yer alacak. Bizim Süper Lig’de öyle değil mi? Çok renkli, çok parçalı. Hadi bakalım hayırlısı.
Ağar’dan ağır ders
Seçimin kahramanları elbette yarışın galibi olarak AKP ve kaptanı Recep Tayyip Erdoğan, mağlubu da ebedi anamuhalefet lideri Deniz Baykal. Gazetede bir haber: "Erdoğan, Baykal’ı ziyaret edecek." Başsağlığı gibi bir ziyaret. "Galip sayılır bu yolda mağlup" diyeceksek, Mehmet Ağar aslanlar gibi dövüştü. İlk sonuçlar açıklandığında o da istifasını açıkladı ve herkese örnek oldu. MHP lideri Devlet Bahçeli de geçen seçimde baraja düşen partisini Meclis Süper Ligi’ne taşıdı.
Sporumuzda başkanlar nasıl gitmeyi bir türlü bilmiyorlarsa, siyasetçiler de öyle. Yerleştiler mi o koltuktan kopmuyorlar. Gönlümdeki oy Ufuk Uras’ın. 79 bin oy helal olsun. Üniversite hocaları, kariyer sahibi adaylar, Meclis’in görüntüsünü mutlaka değiştireceklerdir. Türk halkı, seçimin gerçek sahipleriydi.
İtalyanlar, seçim ve sonuçlarını şöyle tarif ederler: "Siz seçiyorsunuz, biz seçiyoruz, onlar yönetiyor."