Krippel’in heykellerinde bitmeyen mücadele

Heinrich Krippel memleketin dört yanında Atatürk anıtları yapan bir mimardır.

Haberin Devamı

Krippel’in heykellerinde bitmeyen mücadele

Türkiye’deki ilk Atatürk anıtı Sarayburnu’ndaki anıttır. Milli Mücadele’nin başlangıcı, en ünlü İstanbul-Samsun yolculuğuna buradan başlar. Krippel’in diğer anıtının (Onur Anıtı) olduğu yerde, Samsun’da biter. Ulus’taki Zafer Anıtı’nın karşısında Meclis kurulmuştur. Diğer anıtları Afyon (Utku Anıtı) ve biri kopyası, iki tane Atatürk büstü savaşın bittiği İzmir’dedir. Ankara’daki bir anıtını da listeye ekleyelim; Oturan Atatürk Heykeli.
Krippel adeta Atatürk’ün Milli Mücadele güzergâhını çizmiş, sonunda en uzun yaşadığı evinin de bulunduğu Ankara’yla noktayı koymuştur. Adeta “Sür muhteşem anıtların izini, izle Milli Mücadele’nin seyrini!” dercesine.
* * *
Mimarın ne yazık ki, bugün göremediğimiz bazı eserleri var. İlki, yukarda değindiğimiz Oturan Atatürk Heykeli. Bilmeyenler sıkı durun, Zafer Anıtı’nın hemen yanındaki, bugünlerde sanırım üniversite binası olarak kullanılacak, tarihi Sümerbank binasının içinde. Ana giriş kapısının tam karşısında duruyor, göremiyoruz. Yazı hazırlanırken kapılar kapalıydı.
* * *
Ankara’da büyük olasılıkla Krippel’in olduğu düşünülen iki dev eser var. Biri kadın diğeri erkek, nü heykeller. Bir başka yazıyla ayrıca değineceğimden kısaca “oradan buraya savrulmuşlar” diyorum. Ederleri milyon dolarlar belki ama ne çare, bugün depodalar. Periler gibi gün yüzüne çıkmalarını diliyorum.

Haberin Devamı

Krippel’in heykellerinde bitmeyen mücadele

Yarım yüzyıl kadar önce bir uçak düşer Ankara’ya. Zafer Anıtı’nın en fazla 200 metre uzağına. Anıt veya daha yakınına düşmesi belki de daha çok canı ve beraberinde anıtı da bizden alacaktı. O halde, kaybetmediğimiz canların ve meydanlardaki heykellerin kıymetini bilmek gerek. Kıymet bilelim, Zafer Anıtı’na gidelim.
* * *
Yılmaz Türk milleti ve ordusunu gösteren Kahraman Mehmetçik. Başlarında miğfer, bir ellerinde mavzerleriyle iki yandaki Mehmetçiklere bakalım. Boştaki elleriyle biri gözüne siper yapmış Polatlı’ya dayanmış savaşı gözlüyor, korkusuzca; diğeri o savaşa giden askerlerin uğurlandığı Namazgâh Tepe’yi gösteriyor, gururla.
* * *
Atatürk, kısrak veya aygır olması tartışılan ama Sakarya olması gereken atının üzerinde, onu sakince dizginliyor. At, aslında ileri atılacak, burun deliklerinin açıklığı ve kulaklarının ileriye dönük olmasından belli. Anıtkabir’in aslanlı yolunun güçlü ama oturan aslanları gibi.
* * *
Anıtkabir’de Sakarya’nın üzerinde, bir Mustafa Kemal Paşa tablosu vardır. Rus devlet sanatçısının hediyesidir. Tablodaki Sakarya’nın alnında beyazlık görünür. Atlarda buna akıtma deniyor. Bu ayrıntı ne kadar fark edilebilir bilmiyorum. Geçtiğimiz yıllarda bir gün spreyle altın rengine boyandı, sonra tinerle silindi.
* * *
Başında yemeni, üstünde kolları kıvrık göynek, belinde kuşak, ayağında şalvar ve çarığıyla ağır bir top mermisi taşıyan ve fedakâr kadınımızı canlandıran heykele bakın. Hiç düşündünüz mü neden kağnı değil de, o taşıyor koca mermiyi? Yanıtı çarığının altındaki kayalar verir dikkatli gözlere; yukardaki atın kulakları gibi onlar da dik, yukarı ve ileri doğrudur.
* * *
Toplar sabahın ilk ışıklarıyla düşman dövecektir. Toplar tepelerdedir. Cephane kağnılarla taşınmaktadır ama toplara giden taşlı ve tozlu yol bitmiş, dağ başlamıştır. Dağa çıkan yol dik ve kayalıktır. Bazen öküz, bazen mandanın çektiği kağnı mümkün değil, çıkamaz oraya. O yüzden ayağında şaplı manda derisinden yapılmış çarık, omzunda top mermisiyle çıkar bir kadınımız. Bu kaya adeta mücadelesi süren, çok daha güzel günleri hak eden bu milletin ve kadınının önünde hiç bitmeyen engelleri temsil ediyor!
* * *
Dokunun vefakâr kadınımızın çarığının altındaki kayaya. Bu milletin önündeki engeller ezilsin dilekleriyle, 5 Nisan tarihinde kaybettiğimiz Krippel’e, Mehmetçiklerimize, kadınlarımıza, memlekete katkısı olan ve olacak olanlara selam olsun. Ankara kitabımda da kullandığım Zafer Anıtı detayları için, Düş Hekimi Yalçın Ergir’e (Sayın Halil Makaracı ile söyleşi) çok teşekkür ediyorum.

Haberin Devamı

BİR ANKARA KİTAPLIĞI

Kütüphane Haftası Mart ayının son Pazartesi günü ile başlayan hafta kutlanıyor. Bunu fırsat bilip, Atılım Üniversitesi Kütüphanesi içindeki Ankara Bölümü’nden söz edelim. Girişinde en eski Ankara planı ve en ünlü tarihi Ankara tabloları bulunuyor. Ankara’yla ilgili yayınlanmış kitap ve dergilerle Ankara gazeteleri birer bölümde okuyucuların hizmetine sunulmuş. Araştırmacılar için son derece değerli bir çalışma olan gazetelerin Ankara ekleri ciltlenmiş. Kütüphane bünyesinde sürekli güncellenen Ankara Dijital Kent Arşivi’ne internet üzerinden girilebiliyor.

Krippel’in heykellerinde bitmeyen mücadele
Kütüphanenin güler yüzlü çalışanları ve kütüphaneye yardımlarının esirgemeyen Ankara sevdalısı Uğur Kavas kütüphanenin girişinde

Yazarın Tüm Yazıları