YouTube’a erişim, iki mahkemenin kararı ile aylardır yasak. Gerekçe, YouTube’da bizim için kutsal sayılan değerlere hakaret içeren bazı videoların bulunması.
Herkesin bildiği gibi YouTube’a getirilen bu erişim yasağı ’hikaye’...
Başbakanımız da dahil hepimiz YouTube’a elimizi kolumuzu sallaya sallaya giriyoruz.
Olan Türkiye’nin imajına oluyor. Bugün YouTube’a erişim yasağı getirmek gibi ’dahiyane’ bir uygulamayı sadece İran, Çin gibi birkaç ülke keşfedebilmiş.
Kutsal değerlerimize hakaret içeren videolar nedeniyle getirilen bu yasağın bir başka boyutu daha var. Bu yasak sayesinde, artık o kutsal değerlerimize YouTube üzerinden hakaret etmek daha da kolaylaştı.
Yani, internetin mantığını, işleyişini idrak edemeyen Türk yargısı ile bu işlerden sorumlu olan İletişim Daire Başkanlığı el birliği ile Atatürk düşmanlarının ekmeğine yağ sürüyor.
DAKİKADA 13 SAAT VİDEO
YouTube, dakikada 13 saatlik video görüntüsü yüklenen dünyanın en büyük internet video paylaşım sitesi. Bugüne kadar YouTube’da bizleri rahatsız eden videolar belirlendiğinde, Türkiye’deki YouTube avukatlarına bu durum bildiriliyordu.
Avukatlar da İngiltere’deki YouTube yönetimine bu şikayetleri iletiyordu.
Ve o görüntülere Türkiye’den erişim birkaç saat içinde YouTube tarafından engelleniyordu.
YouTube’un tamamına değil, sadece hakkında şikayet olan o görüntülere sansür uygulanıyordu.
Sonra, bizi yönetenler YouTube’u yönetenlerden, ’O videolara erişimi engellemeniz yetmez, silin onları’ talebinde bulundu.
YA HİNTLİLER AYAKLANIRSA
Biz Türkler için son derece normal olan bir şey, bir başka ülkede yaşayanlar için ayıp, günah veya hakaret olabilir mi? Evet olabilir. YouTube’a salçalı bifteğin nasıl pişirileceğiyle ilgili bir video yükleseniz, inekleri baş üstünde tutan Hintliler, ’kutsal değerlerimize saldırı var’ diye ayağa kalkabilir mi? Kalkabilir. Siz YouTube’u yönetseniz, Hintliler’e hak verip tüm inek eti ile yapılan yemek tariflerini sitenizden kaldırır mıydınız? Herhalde kaldırmazdınız.
İşte bu ’kim için neyin hakaret olduğu’ sübjektif olan internet gibi bir platformda, YouTube yönetimi de rahatsızlıkları gidermek için, o videolara, şikayetçi olan ülkeden erişimi engelliyor. Ama bizim internet cahili yöneticilerimizi bu tatmin etmiyor ve ’Çıkarın o videoları’ diye diretiyorlar.
Bununla da kalmıyorlar, YouTube’a, ’Gel Türkiye’de ofis aç, kayıtlı kuyutlu çalış’ diye tutturuyorlar. YouTube dünyada sadece 20 kadar ülkede ofis açmış. Bu ülkeler de ofis yatırımı için gereken maliyeti karşılayabilecek kadar YouTube için reklam harcaması yapılan ülkeler. Yani Türkiye, ticari olarak YouTube’un ofis açması için akıllıca bir yatırım alanı değil.
BU SORUN ARTIK ÇÖZÜLMEZ
Bundan sonra YouTube için Türkiye’de ofis açmak kolay değil. Çünkü belli ki, bu ülkenin otoritesi ofisi açtığında kulağına yapışacak ve "Sitene koyduğun şu videoları tamamen kaldır" diyecek. YouTube’a erişim sorununun çözüleceğini beklemek artık tamamen hayal.
Artık eskiden olduğu gibi, Türkiye’yi rahatsız eden videolara erişimin engellenmesi konusunda YouTube’tan talepte de bulunulmuyor. Çünkü aslında hepimizin girmeye devam ettiği YouTube ’güya’ kapalı... Böyle olunca da, Türkiye’ye ve bizim değerlerimize hakaret etmek isteyenler artık istedikleri videoları YouTube’a gönderiyorlar ve karşılarından şikayetçi olan bir Türkiye yok. Bizi yönetenler, başlarını kuma gömmüş, sorunu çözdüklerini zannediyorlar.
Türkiye’nin koyduğu erişim yasağı sayesinde ne oldu?
Türkler çok basit yöntemlerle eskisinden daha fazla YouTube’a girmeye başladı.
Ve artık bizden YouTube’a resmi şikayet gitmediği için, Türkiye’yi sevmeyenler istediklerini daha rahat yapıyor.
Bu kafa ile ’Arama sonuçlarında bize hakaret ediliyor’ diye Google’ı da kapattırıp internet tarihine geçeriz.
Başbakan’ı dinleyelim biz de girelim
Hindistan’a doğru giden Ata uçağının koridoru... Başbakan Tayyip Erdoğan gazetecilere CHP’nin türban yaklaşımını samimi bulmadığını anlatırken, "YouTube’a girerseniz, aynı partinin toplantılarına başörtülülerin dahi sokulmadığını görürsünüz" dediğinde, gazeteciler hatırlatıyor, "Ama YouTube’a giriş yasak?" İşte o anda beklenen icazet Erdoğan’dan geliyor: "Ben giriyorum, siz de girin."
Başbakanımız nasıl bir yöntem ile YouTube’a giriyor bilmem. Muhtemelen o da bunu bilmiyor. "CHP videolarını izleyeceğim" dediğinde bilgi işlem bölümünden gelenler Erdoğan’ın bilgisayarına gerekli müdahaleyi yapmışlardır.
Gerçekten, "Ya ben bu YouTube’a niye giremiyorum ki" gibi bir dert edindiyseniz, bundan kurtulmanın en kolay yollarından biri internette kimliğinizi gizleyen siteler. Bu konuda önerim www.dtunnel.com. Sizi YouTube’unuza kavuşturacak bir başka formül ise, bilgisayarınıza internette kimliğinizi gizleyen bir yazılım yüklemek. Bunların en popülerlerinden biri "Ultra Surf. www.ultrareach.com adresinden, Ultra Surf’u bilgisayarımıza yükleyip Başbakanımızın gösterdiği yolda yürümenin hazzını hissedebiliriz. İşte ’ben niye giremiyorum’ diyenlere çözümler. Her şeyi olduğu gibi, YouTube’u da devletten beklemeyelim.
TEKNOLOJİ EFSANELERİ
EFSANE En iyi bilgisayar mouse’u optik lazer olanlardır.
GERÇEK Her zeminde çalışan ve en hassas mouse eski toplu olanlardır.