Paylaş
ZORLANIYORUM, ancak gerçekten şunu mutlaka yazayım dediğim bir pozisyon yok. Koca bir 45 dakika, koca bir F.Bahçe ve Erciyes, beni veya futbolseverleri heyecanlandıracak, ‘hop’ ayağa kaldıracak, “Vay be ne güzel şutlar, ne güzel paslar” dedirtecek bir şey yok.
Defansının neredeyse tamamı olmayan Erciyes’e karşı F.Bahçe bir şey yapamıyorsa, sorun var demektir. Haftalardır zaten etkili oynamıyor ama bu kadar da değil. F.Bahçe ’de bir şeyler eksik. Ya sevgi, ya inanç ya güven eksik; bunlara ilaveten elektriği de yok. Hangisi bilemem ancak oynadığı futbol açısından F.Bahçe çok eksik. Böyle devam edemez. Bunun değiştirmek mecburiyeti gün gibi aşikâr. Bir takım oynar, pozisyon bulur, güzel işler yapar belki kazanamaz ancak umut verir. “Yarış bensiz olmaz” der. Bunlar F.Bahçe ’de gözükmüyor. Buna karşın Erciyes’in da hücum gücü etkisiz. Kısaca bir koşuşturmacadır gidiyor ama ne için olduğunu anlamak zor. Belki bu görüntünün altında ne olursa olsun, “Kaybetmeyeyim” düşüncesi yatıyordur. Bu maç için Erciyes’in kaybetmemesi ne kadar önemliyse F.Bahçe için de kazanma düşüncesinin o kadar ön planda olması gerekiyor. Ama öyle bir çaba yok. İki takım arasında önemli kalite farkı var. Bu gerçek. Erciyes kaybetmezse hanesine 1 puan artı olarak geçer. Ya F.Bahçe için?
EMENIKE DEFTERİ KAPATTI
Emenike yine istenileni vermekten uzaktı. Zaten hocası da onu oyundan aldı. Emenike’ye bakınca ne görüyorsunuz?
Emenike, oyundan çıkarken adeta “F.Bahçe defteri benim için kapandı” diyor. F.Bahçe kazansa da bunlar gerçek. Yanılır mıyım, bilemem. Şu ana kadar F.Bahçe’de Egemen, Alves, Emre oyuna girdikten sonra Alper bir çaba içerisinde. Erciyes’te Murat, Anıl ve kaleci Gökhan arkadaşlarının bir adım önünde. Cenk Ahmet, oyuna hareket getirse de kullandığı son tercihler kötü. Bütün bunları yazdıktan sonra F.Bahçe çok enteresan bir penaltı kazandı. Görüntü penaltı. Pozisyon öncesi Mehmet’e yapılan bir faul var mı, onu gerçekten anlayamıyoruz ama yok.
GÖRÜNTÜ ‘PENALTI’ DİYOR
Ama bu penaltı çok tartışılacak...
Evet, bu çok tartışılacak bir pozisyon. Oyuncu topu görmüyor. Fakat kolunun açık olması ona bir avantaj sağlıyorsa; topun geçeceği yerde normalin dışında bir açıklıktaysa, bunu bilerek veya bilmeyerek yaptığını söyleyemeyiz. Burada önemli olan bu kol, topu kesiyor mu kesmiyor mu? Eğer rakibin kendisine yaptığı bir faulden ötürü dağılıyorsa, hakemin ilk hareket olarak faul vermesi lazım. Hüseyin Göçek, pozisyonu görmedi de “Devam” dedidyse Koray Gencerler de kendinden çok emin bir şekilde penaltı olduğunu söylüyor. Buradaki fark şu: Biz Hüseyin Göçek’in bu pozisyonu görmediğini varsayıyoruz. Şayet gördüyse, penaltı olmadığına inanır ve devam ederdi. Koray Gencerler’in uyarısına uyuyorsa, pozisyonu görmedi demektir. O bakımdan her tarafından konuşulacak ve tartışılacak bir pozisyon. Bu pozisyon için ceza sahasının yan tarafında bir Fenerbahçeli futbolcunun orta yaptığını varsayalım. Kayseri Erciyesli futbolcu sırtını dönerek, kolları açık vaziyette havaya sıçrıyor ve bu topun geçişini engelliyor. Bu penaltı mı, değil mi?
DIEGO BU TAKIMDA OYNAR
Bu takım Diego Ribas’ı yedekte bırakacak bir lükse sahip mi?
Diego, hocasının ona güvenmediğini düşünüyordur. Yani Fenerbahçe bu görüntüyü verirken, Diego bu kadar kulübede oturacak bir oyuncu değil. Fenerbahçe, Diego’yu alırken onun hangi özelliklerde ve yeteneklere sahip olduğunu çok net biliyordu. Diego, bunları buraya geldikten sonra kaybetmiş olamaz. Diego’nun bu görüntüyle Fenerbahçe’de oynamalı.
Paylaş