Paylaş
Galatasaray neden 3’lü savunmayı tercih etmiş olabilir?
Bu maçların teknik adamlar için 2 tane çok önemli özelliği vardır.
1- Rakip takımın analizlerini iyi yapmak.
2- Kendi sistemini belirlerken bu sisteme de doğru oyuncuları yerleştirmek.
Niye 3’lü savunma? Bir takım 3’lü savunma ile oynayabilir. Bunu ancak rakip takımın oyun şekli belirler. Avrupa’da 3’lü savunma ile oynanacak en son takımlardan biri Arsenal’dir. Çünkü önde hedef santrafor dediğiniz bir tek Welbeck var. Alexis Sanchez ve Chamberlain çizgiyi kullanan oyuncular. Peki, onlara kim yanaşıyor? Birine Veysel, diğerine Telles. Ve ortadaki 3’lü sadece Welbeck için orada bulunuyor. Ve sadece onun için orda olursan, Welbeck’i de kontrol etmen mümkün olmaz.
HOCA TAKIMINI TANIMALIYDI
Galatasaray, Sivas’a karşı 3’lü oynarken bunları çok hissetmez. Ki Sivas maçında da rakibe çok pozisyon verdiği aşikarken bu maça böyle başlamak doğru değil. Kaldı ki Arsenal iyi bir döneminde değil. Takım içerisinde oldukça fazla sıkıntıları var. Yani bu oyun stratejisi ve bu oyuncu tercihleri bana göre yanlış. Hocanın bu kadar geçen sürede artık takımını ve futbolcularını iyi değerlendirmesi lazım ama bunu göremedik.
TERCİHLER YANLIŞ
Arsenal’e yenilebilirsin. Buna kimse bir şey diyemez. Ama bu diziliş ve bu oyun anlayışıyla yenilgi kaçınılmaz olur. Galatasaray da bunu yaşadı. Oyunun başlangıç kadrosunda yer alan Yekta ve Veysel bu tür oyunlara çok yatkın oyuncular değil. Yani bunlar yanlış tercih. Bu iki tercih takımın yüzde 20’si demektir. Geriye kalan yüzde 80’in de çoğunun pozisyonunu değiştiriyorsun. Bunu yapman için uzun süreler bunun için çalışma yapman lazım. Onu da yapabilecek zaman yoktu. Bu takıma yeni gelen oyuncular var: Pandev gibi, Dzemaili gibi hatta Telles gibi. Bu kolay bir şey değil.
MELO OYNAYAMAZ
Selçuk’un oynamaması bu sonuca yol açtı diyebilir miyiz?
Bu yenilgi Selçuk’a bağlanamaz. Selçuk’un yokluğunu aratmayacak bir kadro çıkartabilirsin. Senin orta sahayı güçlü tutman için alternatiflerin var. Melo’yu stoperde oynatamazsın. Melo hem riskli oynayan bir oyuncu hem de onu defansa çekersen orta saha gücünü düşürürsün. Bu takımın gol yollarına giden en önemli oyuncusu Burak’la birlikte Sneijder. O da kendi ceza alanında oynuyor. Yani Galatasaray doğruya yakın kadroyu başlarken değil, bitirirken bulabildi. Bitirme kadrosunun içerisine Selçuk sağlam olsaydı, ancak o girerdi.
KANATTA BRUMA OLABİLİRDİ
Eğer bir değişiklik aranıyorsa bu Telles üzerinden olmalıydı. Hakan Balta ile başlayıp, Hamit’i de sağa koyduğunda Melo, Dzemaili ve Sneijder’le ortayı güçlü tutabilirsin. Kanatları da Telles ve Bruma’yı kullanabilirsin. Eğer önde bir değişiklik gerekirse Pandev’i de Umut’u da monte edebilirsin. Hatta Yekta’yı da kullanabilirsin. Sonuçta başlangıç stretejisi diye bir şey var. Ama başlangıç 11’i dün akşam, Arsenal’e karşı tercih edilmesi gereken kadro değildi.
YOL, AVRUPA LİGİ YOLU
Peki Galatasaray’ın Avrupa serüveni için fikriniz değişti mi?
Her şeye rağmen ikinci yarıda Arsenal’in oyuncusu atılmasaydı bile bu görüntü ortaya çıkardı. Yani Galatasaray’ın baskısı Arsenal’in 10 kişi kalmasından kaynaklanmadı. Oyun anlayışı ve değişikliklerden kaynaklandı. Dün akşam oynanan maçlar benim ilk Anderlecht maçından sonraki düşüncelerimi değiştirmedi. Galatasaray büyük bir ihtimalle UEFA Avrupa Ligi’ne devam edecektir. Bu akşam ortaya çıkan sonuçlarda bunun habercisidir.
GALATASARAY 5-3-2 OYNADI
Galatasaray’ın 3’lü stratejisi neden tutmadı?
Galatasaray 3-5-2 oynamadı. G.Saray ilk yarıda 5-3-2 oynamaya çalıştı ama Arsenal’e karşı böyle oynayamazsın. Ortadaki defans 3’lüsü, oyuna hiç katkı sağlamadı. Aksine birbirlerinin işlerini zorlaştırdı. Chedjou ve Semih eğer ikili oynasaydı Welbeck bu kadar rahat pozisyona giremezdi. Teknik adam bir sistem değiştirirse, bunun haklı nedenleri olmalı. Önde iki pivot santraforla hücum eden bir Arsenal olsa, bunun tedbirini 3’lü savunma ile alabilirsin. Ama öyle değil. Galatasaray göbekte 3 kişiyle Welbeck’i savundu. Böyle olunca oyunda bir kişi eksiksin. Savunmada da sorumluluk karmaşası yaşıyorsun. G.Saray defanstaki sayıyı arttırdı, sorumlulukları karmaşıklaştırdı ve bunun faturasını da ilk yarıda ağır ödedi.
Paylaş