Duman grubu, dört yıl aradan sonra İrlanda’da kaydettikleri 20 şarkıyı yarıya bölüp iki albümle (Duman 1 ve Duman 2) birden dönüş yaptı...
Şarkıları daha tam dinlemedim ama albümlerin genel havası şu: Eskisi kadar depresif ve kasvetli değiller. Blues hava sanki şimdi daha fazla ön plana çıkmış gibi. Yerim dar, sadede geleyim. Albümlerde benim en çok dikkatimi çeken siyasi mesaj dolu iki şarkı oldu. Duman eskiden siyasi mesaj vermezdi ama biz yine de onların haleti ruhiyelerinden sağlam arkadaşlar olduklarını bilirdik. Mahalle baskısından, memleketin tek partili rejime doğru gidişatından ve tüm bu olup bitenlere karşı olan duyarsızlıktan onların da canı sıkılmış olacak ki, epeyce tartışma yaratacak iki parça hazırlamışlar. Özellikle de Duman 1’de yer alan Rezil... Sözler şöyle: “Ortada bir yanlış var, yanlış yapan yanar, arkasında sandık var, değmesin akıncılar... Geri kaç, geri kaç, oğlancık, senin de başın yanar, ortada bir yanlış var, memleket uyurgezer... Ortada bir dergâh var, devrilir başın yarar, arkasında tezgah var, lem yelid ve löp yutar...” Gelelim Duman 2’deki “İyi de bana ne” şarkısına... “Altınlarınızı çaldılar, topraklarınızı verdiler, tarihi baştan yazdılar, iyi de bana ne... İnsanlığımızı ezdiler, aydınlığınızı kestiler, ülkeyi çoktan sattılar, iyi de sana ne... Yepyeni bir insanımız var, düşünmeden ah, kardeşini boğazlar, laf aramızda, aslında tek bir sorun var, günah değilmiş memlekete olanlar...” Fazla söze gerek yok. Duman çok sağlam bir dönüş yaptı. Ben en çok “Lem yelid ve löp yutar...” sözlerine ne denecek onu merak ediyorum! Bu arada “Lem yelid”in İhlas Suresi’nde geçtiğini de söyleyeyim.
Galatasaray’daki hain kim
Evet, ağır bir başlık ama kaynak sağlam! Galatasaraylılar boşuna Lincoln’ün ipini çekmeyin, asıl suçlu bu yazıda gizli: “Galatasaray’ın medyaya ve taraftara kapalı antrenmanında Lincoln’ün koşmadığını, Bülent Korkmaz’ın koş dediğini, hangi futbolcu ‘özel haber’ yaptırdıysa, devamında Lincoln’ü bitirme operasyonuna katılıp deplasmandaki Hamburg ve Trabzon maçlarının kaderini çizip takımını kaosa sürüklediyse; o futbolcu bu gecenin de kaderini (Galatasaray’ın Hamburg’a elendiği maç) saha dışında ve içinde çizmiştir. Açgözlülük, kıskançlık, oburluk... Yedi ölümcül günahtan sadece üçü. Bir adamın ihtirası Galatasaray’ı bitirdi...” Bunu eğer Galatasaray dergisine yıllarca emeği geçen, sarı kırmızılı camiayı avucunun içi gibi bilen ve şu anda Türkiye’nin en iyi futbol blog’unu hazırlayan Bülent Timurlenk yazmasaydı, bu sütuna taşımazdım. “Bülent, yazdıysa doğrudur” diyorum ama etik mi davrandı derseniz, o ayrı bir tartışma konusu...
Kadınlar seksten sonraki sabah ne ister?
“Haftada bir kez seks yaparım” diyen Türk erkeklerin oranı yüzde 51, her gün yaparım diyenler ise yüzde 4... Peki, kadınlar en çok hangi yolla cezbedilmek istiyor? Sakin sakin boyundan öpülmek... (22 bin kadının katıldığı ankette yüzde 51 oyla çıkmış bu sonuç.) Bir soru daha: Kadınlar seksten sonraki sabah ne istiyor? Sakın kahvaltı hazırlamayın. Kadınların yüzde 45’i “Bir daha seks” diyor. Bitmedi... Kim daha temiz? Colorado Üniversitesi’ndeki bilim insanları, kadınların teninde erkeklerden daha fazla türde bakteri olduğunu bulmuşlar. Kadın cildi daha az asidikmiş. Olası suçlular ise hormonlar ve kozmetik ürünlermiş... Merak etmeyin, bu istatistiklerin kaynakları da sağlam: Men’s Health ve Men’s Woman dergileri...
Ergün’ün Galatasaray maçını izlememesi
“Bugün (önceki gece yani) Ankara’daki Bilkent Rollhouse’da şahit olduğum olay... Ergün Penbe’nin Galatasaray’ın UEFA Kupası Çeyrek Finali’ne çıkma maçını izlemeyi bırakıp yanındaki iki sarışınla bowling oynamaya başlaması bana pek bir garip geldi. Tamam, ben de bowling oynamayı tercih ettim ama ben Fenerbahçeliyim, onu da geçtim ben Galatasaray UEFA Kupası’nı aldığında kadroda değildim...” Efendim Hacettepe’nin antrenörü Ergün Penbe’yle ilgili bu istihbarat haberi, Ekşisözlük muhabiri Sawbinjip’e ait. Keşke fotoğrafını da çekseydi! Ergün’e de jübile yapılmamıştı değil mi?