Doğaltaşın süpermarketi

DOGALTAŞ sektörünün temsilcileri 2024’te Türkiye’ye 1 milyar 940 milyon dolarlık döviz kazandırdı. Sektör, 2025’in ilk çeyreğinde ise bir önceki döneme kıyasla yüzde 4’lük artışla 420 milyon dolarlık doğaltaş ihracatına imza attı. Bu veriler içinde katma değerli ihracat yapanların yarattığı etki ise çok önemli. Afyonkarahisar merkezli olan ve bugün 5 kıtada 50'den fazla ülkeye özel tasarım doğaltaş-mermer ihraç eden Marble Systems Tureks de bu değeri yaratanlar şirketlerden biri… Kendilerini ‘doğaltaşın süpermarketi’ olarak tanımlayan Marble Systems Tureks’in Yönetim Kurulu Başkanı Yardımcısı Osman Turunç’la bu yıl 30’uncusu düzenlenen Marble İzmir Fuar’ında buluşup, faaliyetlerinden hedeflere birçok konuyu konuştuk.

SINIRLI ALANDA KULLANIM

Hikayenin 1982’de Afyonkarahisar’da başladığını söylüyor Osman Turunç, “O dönemlerde Türkiye’de mermer denince akla sadece anıt yapılar ve sınırlı alanda kullanım gelirdi. Ama babam bunun çok daha ötesine geçebileceğini görmüştü. Ağabeyim Münir Turunç o tarihlerde Amerika’dan mezun olup döndüğünde ilk etapta pazarlama odaklı bir yapıyla yurtdışına açılma kararı alındı. Bahsettiğimiz tarihlerde Türkiye’de doğaltaş sektörü daha çok emekleme aşamasındaydı. 1983-1984 yıllarında fason olarak İtalya’ya girişlerimiz oldu. Ardından Amerika ile ilk pazarlıklar yapıldı. Bu vizyonla bugünlere geldik” diyor.

ANA PAZARIMIZ AMERİKA

Bugün 9 ocakla sektöre değer katmak adına çalıştıklarını anlatan Osman Turunç, üretimin yüzde 95’ini ihraç ettiklerini paylaşıyor. Burada da ana pazarın Amerika olduğunu söylüyor. Turunç, ABD’de bine yakın bayi, 7 depo ve 12 showroomla kendi satış pazarlama ağını kurduklarını ifade ediyor ve ekliyor:

DOĞANIN İPEĞİNİ İŞLİYORUZ

"Bizde hammadde satışı çok sınırlı. Hep nihai ürüne odaklandık. Kuruluşumuzdan bu yana son kullanıcıya ulaşan ürünleri üretmek üzerine çalışıyoruz. Sektörde firmaların ürün çeşidi genelde 10-12 aralığında. Bizim ise 850’nin üzerinde nihai ürün çeşidimiz var. Bu ürünlerde dünya çapında da oldukça iddialıyız. Tureks’in farkı da burada zaten. Biz süpermarket gibi çalışıyoruz. Plakadan mermer fayansa, üç boyutlu özel ürünlerden mozaik ve dekoratif ürünlere kadar her şeyi bizden alabiliyor müşteri. Malzemeyi standartlaştırabilme yeteneğimiz de bizi farklı kılan bir detay. Mermer çok özel bir malzeme. İpek kumaşa benzetebilirsiniz. Kendine özgü bir dokusu, bakımı ve binalarla birlikte yaşayan bir ruhu var. İmitasyon ürünle onun hissiyatını veremezsiniz. O yüzden doğru zamanda, doğru yerde, doğru şekilde işlemek gerekiyor. Türkiye bu anlamda çok zengin bir ülke. Bizim kaynaklarımız İtalya’daki gibi tek bir noktadan homojen çıkmıyor. Bizde kaynaklar çok yaygın, çok çeşitli. Dolayısıyla üretimi de buna göre çeşitlendirme imkanı buluyoruz.”

SEKTÖRÜNDE

GONG SADECE

ONLAR İÇİN ÇALDI

MARBLE Systems Tureks’i sektöründe ayrıştıran bir özeliği de hiç kuşkusuz halka arz konusu. Bu sürecin aslında 2004’te başladığını söylüyor Osman Turunç, “2004’te SAP sistemine geçişimizi başlattık. O zaman Amerika’daki firmamızla Türkiye’deki şirketimiz ayrıydı. SAP sayesinde bu iki yapıyı dijital olarak birleştirdik. Dijital birleşmenin sağladığı avantajla 2008 krizini de daha rahat atlatmayı başardık. Son kullanıcıya odaklı yapıyla birlikte de ‘Borsa’da olmalıyız’ demeyi daha yüksek sesle dile getirdik. Gerekli hazırlıklar sonrasında da 2023’te Borsa İstanbul’da gong bizim için çaldı. Marble Systems ve Tureks birleşti ve şimdi tek çatı altında faaliyet gösteriyor. Sektörümüzde bu bir ilk. Şu anda da bu konuda hazırlığı olan bir firma yok” şeklinde konuşuyor.

* Osman Turunç, sektörün gelişimi için de emek veren bir isim. Mermerin geçmişten bugüne kullanımını şirketin Youtube kanalında anlatan Turunç, “Efes’ten Aizonai’ye, Verona’daki arena taşlarından Türkiye’deki antik ocaklara kadar uzanan bir anlatı bu. Bugün biz o mermeri üretseydik nasıl üretirdik, o zamanın ustaları bunu nasıl başardı, neyle işlediler? Tüm bu soruları yanıtlamaya çalışıyoruz. Amacımız, Türkiye’nin bu anlamda ne kadar büyük bir hazineye sahip olduğunu göstermek” diyor.

İLERİ DÖNÜŞÜM

“SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK sadece çevresel bir mesele değil, aynı zamanda kaynak verimliliği, ürün yönetimi ve uzun vadeli şirket sağlığı anlamına geliyor” diyor Osman Turunç… Burada da önemli bir başlığın Ar-Ge olduğunu paylaşıyor. Turunç, yıllık bütçenin yaklaşık yüzde 3’ünü Ar-Ge’ye ayırdıklarını anlatıyor, “Ar-Ge’den aldığımız güçle tüm atıklarımızı ekonomiye kazandırıyoruz. Üretimden çıkan kırık ve atık parçaları çok özel dekoratif ürünlere dönüştürüyoruz. Ben buna ileri dönüşüm diyorum. Doğaltaşın değerine bu şekliyle de değer katıyoruz” ifadelerini kullanıyor.

TARİH DEĞİŞİKLİĞİ

MARBLE İZMİR’E

ZARAR VERİYOR

OSMAN Turunç, firma olarak Marble İzmir Fuarı’na yıllardır katıldıklarını ve sektör için önemli bir buluşma olduğunu söylüyor, ‘göz bebeğimiz’ tanımını kullanıyor. Ama son yıllarda yaşanan tarih değişikliklerinin sektöre zarar verdiğine dikkat çekiyor Turunç ve ekliyor:

"Ramazan, bayram gibi nedenlerle fuar tarihleri değiştiriliyor. Uluslararası bir etkinlik yapıyorsanız bazı kurallara uymak zorundasınız. Bu yüzden de katılımcı ve ziyaretçi sayıları azalıyor. Ajandadan çıkmış durumdayız. Oysa sektör temsilcileri ve ziyaretçiler nisanın ilk haftasına bu fuarı mutlaka eklerdi. Bu tarih değişiklikleri Marble İzmir’e büyük zarar veriyor. Marble İzmir ile aynı tarihlerde İtalya’da mimarların yoğun katıldığı bir dekorasyon fuarı var. Bu nedenle mimarlar İzmir’e gelmiyor. Çünkü Milano’ya gidiyor. Zamanlama ve planlama bu işte çok önemli bir konu. Ayrıca kentteki otel konaklama ve restoran fiyatları diğer şehirlere göre çok yüksek. Burada fiyatlar Milano’nun iki katı. Milano’da 200 euroya kalırken burada daha alt segmentteki bir otelde 300 euroya konaklıyorlar. İlk üçte yer alan Marble İzmir’e sahip çıkmamız gerekiyor.”