Paylaş
5 yıldır hukuk mücadelesi veren, dahası hukuksuzlukla mücadele eden ve 7 aydır kızı Aylin kendisine hiç gösterilmeyen anne başından geçenleri anlatmış, “Adalet istiyorum” diye haykırmıştı. Bugün mikrofonu Murat Aydemir’in dayısı, kamuoyunun da yakından tanıdığı Erdem Holding ve Genpa Yönetim Kurulu Başkanı Zeynel Abidin Erdem’e uzatıyorum.
- Zarina’yla ilk ne zaman tanıştınız?
ABD’de Murat tanıştırmıştı. Çok zarif, çok dürüst, çok düzgün bir kızdı. Daha sonra ailenin önde gelenleri Osetya’ya gidip Zarina’yı ailesinden istedi. Evlendiler; çok mutlu olduk. Zarina’yı tüm aile çok sevdi. Fakat daha sonra benim havsalama sığmayan bir yığın problem yaşadı kızcağız. 2011’de araya girdim fakat kız kardeşim (Aydemir’in annesi), Murat ve Murat’ın babası her söylediğimin tersini yaptılar.
- Neler söylüyordunuz ki?
Kimsenin karı-koca arasına girmemesini istiyordum. 15 gün sürekli konuşma ve tartışma halindeydik. Onlara “Bu, iki kişinin paydaş olduğu bir iştir” dedim. Ama dinleyen olmadı. Bırakın dinleyen olmamasını, 2011’de kız kardeşimle bu meseleden ötürü çok ciddi bir münakaşa ettik ve o tarihten beri konuşmuyoruz. Murat’la da konuşmuyorum. Zarina müdafaasız ve yalnız burada. Herkesin, Murat ile babasının Zarina’ya yüklenip onu zor durumda bıraktığını biliyorum. Dediğim gibi, münasebetimiz bundan dolayı bitti. Zarina’nın çocuğunu Zarina’dan ayırmak vicdana sığmıyor. Dolayısıyla ben hep Zarina’nın yanında bulundum. Hatta üzgünüm ki Zarina’nın rahmetli babası geldi gitti, göremedim kendisini. Kendisine saygı duyarım. Belki çekişme yüzünden arayamadılar. Veya zannettiler ki ben de Murat’ın arkasındayım. Oysa Zarina sonradan öğrendi ki kız kardeşimle bu sebepten ötürü konuşmuyorum.
- Aylin 7 aydır annesine gösterilmiyor. Ondan evvel de 5 yıl boyunca annesinin Aylin’i sadece ayda bir kez ve 5 saat görmeye hakkı vardı.
Vicdani ve insani bulmuyorum. Bir çocuğun annesinden koparılmasını doğru karşılamıyorum.
- Doğrudan olmasa da olup bitenler hakkında dolaylı yollardan haber alıyor musunuz?
Hiç bilgim yok. Sadece Zarina bayramlarda ebeveyni, abisi, babası, kardeşi yerine koyarak arar bizi. Birbirimizin bayramını kutlarız. Devreye girip başka bir şey sağlayamıyoruz. Zaten dinlemiyorlar.
- Akrabalar aracılığıyla Aylin’in psikolojik durumuna dair kulağınıza gelen şeyler var mı?
Hayır. Sizin makalenizden kaşının dahi döküldüğünü öğrendim. Bunun muhasebesini öbür hayatta herkes görecek. Bu büyük bir yanlış.
- Ailenin bu meselede sizin isminizi kullandığı, nüfuzunuzdan yararlanmaya çalıştığı, sizin de arkalarında olduğunuzu ifade ettikleri söyleniyor. Ne diyorsunuz?
Reddediyorum. Ben asla kendilerine Zarina’nın aleyhinde sahip çıkmadım ve çıkmam da! Vicdansızlık yapılıyor. Böyle bir gücüm yok zaten. Ne hâkime ne savcıya ne polise... Fakat böyle bir gücüm olsaydı da vicdani davranmadıkları için bunu onların lehine kullanmazdım. Bütün yakınlarım biliyor, ben bu aileyle konuşmuyorum. Bu ailenin hiçbir işine katılmıyorum ve söyledikleri hiçbir şeye inanmıyorum. 2011’den beri hiçbir maddi ve manevi ilişkim yok. Bizim gibi, bugüne kadar kötülüğe bulaşmamış kişilerin bunun arkasında destekmiş gibi gösterilmesini nefretle kınıyorum.
- Biri kız kardeşiniz, diğeri yeğeniniz, tanıyorsunuz onları. Sizce neden böyle bir şey yapıyorlar?
Emin olun, hiç bilmiyorum. Türkiye’de halletmediğim sorun yok. Güneydoğu’da çok büyük meselelerin altına girip çözüyorum, barıştırıyorum, bir araya getiriyorum, evlendiriyorum. Ama ne yazık ki gücüm bu aileye yetmedi.
- Adaletin sağlanacağına inanıyor musunuz?
Ben Türk adaletine, Türk hâkimlerine güveniyorum. Eminim, adalet yerini bulacak.
Paylaş