Paylaş
Kafa dağıtmak için mi? Renkli dünyalardan haber almak için mi?
Yoksa “Magazin okumam” diyenlerden misiniz?
Magazin dünyası, insanlara dair bir “deney ortamı” hissi veriyor bana çoğu zaman.
Ünlülerin beyanlarını, röportajlarını okurken, kameralar önündeki davranışlarını izlerken kim egosuna yeniliyor, kim olgun bir ruh yaratmayı becerebiliyor, bir bir çıkıyor...
Şöhret, zor. Herkesin kalemi değil, bir kere bunu cebe atalım.
Ekran önünde veya sahnede bir isim olduğunuzu düşünün...
Her ne kadar isminizle orada var olsanız da esasında kendinize ikinci benlik yaratmışsınız.
İnsanlar bu yarattığınız ikinci benliğinize hayranlık beslemiş, övgü dolu sözler söylemiş, alkışlamış...
Bir noktada yarattığınız ikinci benliğiniz çevre tarafından o kadar okşanıyor, o kadar pohpohlanıyor ki, içinizde olan o “gerçek ben” ile bağlantıyı koparıyorsunuz.
Böyle yıllar geçiyor, eğer büyük düşüşler yaşamadıysanız bu kocaman, çok şöhretli ve çok havalı kariyerde yarattığınız karakteri, kendi öz benliğinizle karıştırır hale geliyorsunuz...
“Ben” içindeki ben
Şöhretli isimlerde de yıllarca unutulmuş, bir “ben” var...
Şöhret ile yaratılmış, kendi benliklerinin üstüne çıkan ikinci benlikleri akıllarını ele geçiriyor, egolarını dolu dolu şişiren “hayran sevgisi” rüzgarını arkalarına alıyorlar...
Sonra o “kara dönem” geliyor, bir gün illa modaları geçiyor.
Çok az ve şanslı sayıdaki insan 20, 30 yılını eğlence sektöründe düşmeden, tutarlı şekilde geçirebiliyor.
Şöhretler “düştüklerinde” çarpma hızı ortalama insandan fazla oluyor elbette.
Milyonların sevgisi bir anda yeni gelen yıldıza kaydığında, kendine yatırım yapmak yerine ikinci benliğini gelip geçici hayran sevgisi rüzgarlarıyla dolduran ünlümüzün kaybının telafisi olmuyor.
İş gereği sürekli birtakım “ünlü beyanları” düşüyor önümüze.
Birbirini kıskananlar, çirkin sözlerle rekabet edenler, kendilerini üstün bulanlar...
Sonra bir de Cansu Dere, Meryem Uzerli gibi kadınlar çıkıyor karşımıza.
Yaratıcı işlerde herkesin kendine has bir yolu olduğunu söyleyen, hırstan uzak, kendine yatırım yapan kadınlar...
İşte böyle kadınlar aslında sadece kendilerini anlatmıyorlar, zor bir sektörde olgun ruhlar nasıl yaratılıyor, bunu açıklamış oluyorlar bir bakıma.
Bir tane ders çıkıyor aslında bu koca “şöhretler dünyası”ndan...
Sadece bu dünyaya değil, her yaşama dair güzel dersler var aslında gerekli gözlemi yapana:
Kendine yatırım yapmayan, egosunu törpüleyemeyen, esnek davranmayı beceremeyen, başkalarının ayağını kaydırarak yükselen herkes istisnasız silinip gidiyor...
Paylaş