Taksi buldum, boşa akmasın

Şehirde arabanız yoksa, elektronik scooter da kullanmıyorsanız bazı güzergâhlara asla gidemeyeceksiniz demektir. Çünkü taksiyi kim kaybetmiş de siz bulasınız! Ben geçenlerde bu fikirden tamamen vazgeçmişken kazara bir tane buldum...

Haberin Devamı

Üç sene önce taksilere, bakın tek bir taksiye de değil, birden fazla taksiye makul bir zaman aralığında binmişim, bunu da ‘Çek dedim Sarı Öfke’ye’ başlığıyla buraya yazmışım. İnanılmaz. Taksiye biniliyormuş. Hem de öyle haftada ortalama üç-dört kere binilebilecek bollukta. Hey gidi zamanlar... Bunu hatırlayınca, bu eski bol taksili zamanları da hatırlamak biraz çarptı herhalde. Sonrasında şöyle bir şey oldu...

Öylesine yürürken sokağın köşesine geldiğimde duran boş bir taksi gördüm. Şoför içinde küfür kâfir halinde, kendi kendine. Birisi aplikasyondan bunu çağırmış ama başka taksiye binmiş gitmiş. Hop bindim. O da hop diye küfrünü hızlıca bağladı, kapattı, “Sen mi çağırdıydın abi” dedi.

“Yok. Ben çağırmadım ama taksi bulmayalı yıllar oldu. Boşa akmasına göz yumamam. Çek Beşiktaş’a” dedim. Niye Beşiktaş? Bir sebebi yok, makul bir mesafe göründü. Kısa değil, beni indirmez; uzun değil, beni bitirmez; yolu biliyorum, hat uzamaz.

Haberin Devamı

CANIM MUHABBET ÇEKTİ

Şoför aplikasyondan çağırıp binmeyen yolcuya sallamaya devam etme ama istersem benle beraber sallama eğilimindeydi. Hiç oraya girmeden “E” dedim, “Nasıl gidiyor siyaset?” Böyle eski günlerdeki gibi, inince eşe dosta anlatırım da şöyle olacakmış, böyle olacakmış, taksiciler böyle diyormuş, arabaya bilmemkim binmiş geçen de o şöyle demiş falan... Niyetim o.

Eskiden takside bu sohbetlere girmeye de hiç yanaşmazdım ama o kadar zaman olmuş ki taksiye binmeyeli, resmen canım çekti.

Ama bütün bu nostalji basmasının içinde yine de bir tuhaflık var. Sonuçta başkası çağırmış, binmemiş falan da olsa taksiye bir denemede binmişim. Bir de üstüne turistik yerdeyiz.

Burada taksi dediğine Türkçe konuşarak pek binilmez. Taksici “Ben o tarafa gitmiyorum” diyebilirdi, “Arabayı teslim edeceğim” diyebilirdi, hiçbirini demedi.

Neticede bu çelişkiler arka arkaya eklenince uyandım. Çok da şaşırmadım. Çünkü zaten taksiye binmiş olmamın hayatın doğal akışına aykırı olduğuna rüya içinde de aymaya başlamıştım. İstanbul’da taksiyi kim kaybetmiş de ben bulacağım?

Haberin Devamı

Şehrin her tarafında kolu havada insanlar var. Mesela bizim alt caddede sabahları yedişer metre arayla dikilmiş taksi bekleyen vatandaş oluyor. İlk gördüğünde belli bir uzaklıktan bakınca tam seçemiyorsan “Belediye şuraya bir şeyler dikmiş ama direk olmak için çok kısa, saksı için uzun, ne ki bunlar” diye bir şaşalıyorsun. Arada bir taksi geçiyor, yolcuların başvurularını değerlendiriyor, uygun gördüğünü alıp gidiyor.

Ben bir süre önce tüm denemelerime rağmen taksiye binme başarı yüzdemi yükseltmeyi başaramayacağımı anlayınca vazgeçtim. Taksi fikrinden komple vazgeçtim yani.

Taksi buldum, boşa akmasın

KORSAN YOKSA!

Hal böyle olunca da taksiyle rüyalarda buluşuyoruz tabii. Oturdum, ‘rüyada taksi görmek ne demek’ diye internete yazdım. Kişi eğer taksiye binip gittiğini görüyorsa uzun bir yolculuk yapacak demekmiş. Hemen altında rüyada korsan taksi sürmenin anlamı da açıklanmıştı. O da kariyer konusunda önemli, olumlu gelişmeler olacak demekmiş.

Haberin Devamı

Acaba korsan taksi konseptinin olmadığı ülkelerde yaşayanlar kariyerlerinde önemli gelişmeler yaşayacakları zaman rüyalarında ne görüyorlar?

Yazarın Tüm Yazıları