Özel Bodrum Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı Opr. Dr. Abdullah Servet yıllar önce İstanbul’da hekimlik yaparken Bodrum’a tatillerde geliyor, zaman zaman hasta bakıyor ve ameliyatlara giriyordu. Çevresindekiler ve Bodrumlular kendisine ‘neden burada doktorlar birlik olup bir hastane kurmuyorsunuz’ diye soruyor. İşte her şey bu soruyla başlıyor.
15 yıl önce İstanbul’daki özel bir hastanenin de ortağı iken buradan ayrılarak doktor arkadaşlarıyla Özel Bodrum Hastanesi’ni kuran Beyin ve Sinir Hastalıkları Uzmanı Dr. Abdullah Servet, “İlk olarak 2 blokta hizmet veren bir butik hastaneydik. Bodrum’da endoskopi yapılmıyordu, biz başlattık. MR cihazı yoktu, biz büyük bir eksikliği giderdik. Mikro cerrahi ameliyatlarından tutun da 2 doktor, 4 özel hemşire ile yeni doğan bakım hizmeti, 7 yoğun bakım yatağı ile her türlü yoğun bakım hizmeti verebiliyoruz. Hastanenin 5 ambulansı ile yarımadanın her noktasına ulaşıyoruz” diyor.
SON TEKNOLOJİ KULLANILIYOR
Özel Bodrum hastanesinde boyun bel fıtıklarının ameliyatlarından tutun da EEG ve EMG cihazlarıyla detaylı olarak tüm sinir sistemiyle ilgili tahliller yapılabiliyor ve bunun için çevre beldelerden pek çok hasta Bodrum’a geliyor. Örneğin elinizde veya kollarınızda sebebi tespit edilemeyen bir uyuşma var veya trafik kazasında hangi sinirin sıkıştığına dair tetkik gerekli, bu cihazlar bunu kolayca başarıyor. Hastanede her türlü beyin kanamaları ve travmalarına müdahale ile ameliyatları yapılıyor. Ortopedik ameliyatlar da başarıyla yürütülüyor.
TAM TEŞEKÜLLÜJinekolojik cerrahide safrakesesi yumurtalık ve ufak bağırsak müdahaleleri, endoskopik sistem ile başarıyla uygulanıyor. Estetik merkezinde bölgesel zayıflama cihazlarının yanı sıra, plastik cerrah, cildiye uzmanı, uzman diyetisyen de görev alıyor. Hormonla ilgilenen bir endokrinoloğun yanı sıra, önümüzdeki günlerde bir geriatri (yaşlılık) polikliniği kurulması planlanıyor
ENT TV, Bodrum ve Milas bölgesinde yaklaşık 13 yıldır yayın yapan tek yerel televizyon. Kent Medya Yönetim Kurulu Başkanı Oğuz Poyraz’ın asıl mesleği ise doktorluk. Yayıncılığa girişi 1994 yılında Sakarya - Kocaeli bölgesinde, yine yerel bir kanalın yöneticiliği ile başlıyor. 2000 yılından beri de Bodrum’da gazete, dergi, televizyon, web internet yayıncılığı yapıyorlar. 2009’dan itibaren televizyon ve internet mecrasına daha fazla ağırlık verdiklerini söyleyen Oğuz Poyraz, “Bodrum halkıyla siyasi, sosyal gelişmeleri, ekonomik sorunları yıllardır paylaşıyoruz ve halkın tüm kesimini kapsayan tarafsız yayıncılık yapıyoruz. Türkiye’de yaşanan bölgesel yayıncılığın birtakım zorluklarını biz de yaşıyoruz. Ancak çok heyecanlı, bilhassa yazın çok yüksek bir tempo ve enerjiyle güne başlıyoruz. Bodrum İstanbul’un arka bahçesi durumunda, ekonomik olarak çok önemli bir potansiyele sahip, tarihiyle, geçmişiyle turizmin önemli merkezlerinden. Ancak sorunlar da var. Kanalizasyon, atık ve arıtma ile ilgili birçok çevre sorunu henüz çözülebilmiş değil. Halkımızı tüm bu sorunlardan ve bu konuda yerel yönetimlerin neler yaptığından haberdar ediyoruz” diyor.
Ciddi kitlesi var
Kent TV’deki atışma ve haber programlarımızı takip eden ciddi bir kitle olduğunu belirten Poyraz, “Son 3-4 yıldır in terner tabanlı yayıncılık gündemde. Günde 22-23 bin tıklanma sayımız var. Sitenin üzerinden Bodrum’la ilgili tüm haberleri izleyebileceğiniz televizyon yayınımız var. Bodrum’da yayın yapmanın avantajlarını yaşıyoruz. Uğur Dündar, Ahmet Hakan, Cüneyt Özdemir, Nazlı Ilıcak ve Bodrum’da tatillerini geçiren diğer ünlüler de programlarımıza zaman zaman konuk oluyorlar” diye konuştu.
Bodrum’un gıdadan inşaata, turizmden emlak sektörüne kadar pazardaki tüm mecraların kendilerini ifade edebilecekleri güçlü ve ilkeli bir medyaya olan ihtiyacını karşıladıklarını kaydeden Poyraz, Açık Görüş, Süzgeç adlı iki tartışma programının yanısıra, gezi, belgesel, moda ve müzik programlarının yer aldığını, önümüzdeki yıllarda yeni yayın portalları ve tablet gazete ile internet tabanındaki yayınlarını artırmayı planladıklarını söyledi.
Evdeki tozlar, deterjan ve bakım ürünlerindeki parfümler, uzun tüylü halılar, peluş oyuncaklar çocuğunuzdaki alerjik hastalıkların nedeni olabilir. Alerjik hastalıklara küçükken daha çok rastlanır. Bu alerjiler sadece bahar aylarında görülmez, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Erdem Uzunoğlu, yaz, kış demeden çocukların sağlığını tehdit eden alerjilerle ilgili bilgi verdi.
En çok 5 yaş altında
Alerjik hastalıklar ve alerjik reaksiyonlar her yaş çocukta olabilir, en çok da 5 yaş altında ve süt çocuklarında görülmektedir. Kabaca iki tür alerjiden bahsetmek mümkündür: İlki primer alerjiler; yani daha önce karşılaşmamış bile olsa o maddeye ilk karşılaşmasında alerjik reaksiyon gösterme halidir. Diğeri de alerjenle temas ede ede zamanla gelişen duyarlılaşma şeklinde ortaya çıkan alerjilerdir.
Neye alerjisi var dikkat
Çocuklarda çok fazla madde alerji nedeni olabilmektedir. En başta cilde temas eden kimyasallar gelir. Çünkü, deri vücudumuzun en büyük ve geniş organı olup bu yüzeye temas eden maddeler deriden kana karışmak suretiyle alerjiye neden olabilmektedir. Ayrıca çok küçük yaşlardan itibaren inek sütü, yumurta akı, buğday fındık vs’ye bağlı egzama şeklinde gıda alerjileri ve daha büyük çocuklarda da polen, ev tozu, hayvan tüyleri ve küf mantarları gibi solunan partiküllere bağlı olarak solunum yolu alerjileriyle karşılaşmaktayız.
Deri alerjisi küçük yaşta
Egzama başta olmak üzere deri alerjileri deriye temas eden alerjen kozmetik ve kimyasallara bağlı olarak ortaya çıkabilmektedir. Egzama ayrıca inek sütü, yumurta akı, buğday vs gıdalarla da ortaya çıkabilir. Egzama gibi deri alerjileri daha çok küçük çocuklarda görülür. Bu çocuklarda yaşla egzama azalırken yaş ilerledikçe (3-4 yaştan itibaren) alerjik nezle, astım gibi solunum yolu alerjileri belirginleşir.
Bodrum’da dünyanın en ünlü 102 giyim markasının tek noktada buluştuğu BOW-Brands Of The World mağazası tatilcilerin, yazın şık, marka giyim ihtiyaçlarına yetişiyor.
Türkbükü-Gölköy yolunda “Mayomun üzerine şık pareoya ihtiyacım var, şöyle değişik kıyafetler hele de en ünlü markalarını bulayım bir de ucuza alayım” diyorsanız burayı kaçırmayın. Mustafa Paşalı ile Ata Paşalı kardeşler, tekstilci Hülya Aşkın ve Nur Tuncer’in ortakları arasında yer aldığı Brands Of The Worlds mağazası, Torba kavşağında geçen yıl hizmete girdi. İç mimar Sema Yeşilova’nın tasarımı ile Bodrum mimarisine uygun tasarlanan mağazada “Başta İtalya ve Fransa’nın dünyaca ünlü markaları olmak üzere tam 102 elit markanın abiye, spor, plaj, yaz, gece kıyafetleri, ayakkabı, çanta, gözlük ve benzeri kıyafetler bulunuyor. 5 yıl süren çalışma sonunda 102 dünya markasının bir mağaza çatısı altında toplandığını belirten ve mağazanın yılın 12 ayı hizmet verdiğini belirten Nur Tuncer, “Amacımız Bodrum’u tercih eden ve buraya yerleşen yerli yabancı tüm üst düzey konuklarımıza en kaliteli ürünü en ekonomik şekilde sunmak. Dünyaca ünlü film yıldızlarının, başbakanların, cumhurbaşkanlarının, sanat ve sinema, iş dünyasının ünlü isimlerinin ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla ciddi bir açığı kapatmak ve Bodrum’a gelenlere aradıklarını bulmak için artık Ankara, İzmir ve İstanbul gibi şehirlere gitmek zorunda kalmamalarını sağlamak amacıyla böyle bir projeyi hayata geçirdik” dedi.
Koleksiyon tek tek seçerek hazırlanıyor
“Bize nereden yabancı markaları bulup alabiliriz, illa İstanbul’a mı gitmeliyiz” diye sorular geldiğini belirten Nur Tuncer, “Biz de İstanbul’daki alışveriş merkezlerine yönlendiriyorduk. Derken ‘biz müşterilerin ayağına getirelim’ dedik. Sattığımız markalar tamamen orijinal. İtalya ve Fransa’ya giderek tüm distribütörlerden bu ürünleri tek tek seçerek koleksiyon hazırlıyoruz, daha sonra İstanbul’da bu markaların resmi Türkiye’ye satış distribütörüyle olan anlaşmamız gereği bu marka malları bizim için ithal ediyor” diye konuştu.
Dünya markaları tek noktada
ACIBADEM Sağlık Grubu, Bodrum Hastanesi ile hizmet zincirine yeni bir halka ekledi. Hasta güvenliği ve konforunun ön planda tutulduğu bir anlayışla inşa edilen Acıbadem Bodrum, ayrıca bölgenin doğasına uygun mimarisi ve dekorasyonuyla dikkat çekiyor. Yaklaşık 50 milyon dolarlık bir yatırımla hizmete sokulan tesis, Acıbadem zincirlerinin Ege’deki ilk yatırımı. Toplam 20 bin metrekare üzerine yapılmış hastanede organ nakli, kanserde ışın tedavileri ve ayaktan diyaliz hariç tüm branşlarda hizmet veriliyor.
Acıbadem Bodrum’da 10 kilonun üzerinde çocuklar için gerek kalp-damar büyüklükleri, gerek kalp deliklerinin ve kalp kapakçık tamiri gibi kardiyolojik ameliyatların yanısıra, erişkinlerde balon, stent, kalp pili takabilen, erişkin by-pass ameliyatlarını yapabilen 3 anestezist, kalp cerrahı ve kardiyologdan oluşan 5 kişilik ekip var. SGK’lı hastalar için hastanenin anlaşması yok, özel sigortaları kabul ediyorlar, ancak Sağlık Bakanlığı’nın öngördüğü gibi hayati tehlike ile gelen kalp hastası olursa tedaviye alıyorlar.
İleri teknoloji
Acıbadem Sağlık Grubu’na bağlı tüm hastanelerdeki ileri teknoloji olanakları, Acıbadem Bodrum’da da mevcut. Başhekim Dr. Aydın Aksoy, Radyoloji Bölümü’nde nükleer tıp alanında kullanılacak Gama kamera ve PET CT cihazlarının bölgede bir ilk olacağını belirterek, “Ayrı konumlandırılan KVC Yoğun Bakım Ünitesi’nde 5, Genel Yoğun Bakım Ünitesi’nde 6, Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi’nde 9 yatağımız mevcut. Anjiyo Gözlem Odası’nda ise 5 yatak yer alıyor. Yine 3-4 aya kadar Bodrum acıbadem ‘de IVF yani tüp bebek uygulamalarına başlanacak. İzmir hariç Ege Bölgesi’nde tüp bebek kliniği bulunmuyor” dedi.
Yenidoğan bölümü
Hastane Direktörü Beril Öngen de yenidoğan yoğun bakımları için tam teşekküllü, en modern bebek kuvözlerinin bulunduğu 9 yataklı yeni doğan bölümününde hizmete geçeceğinin müjdesini verdi. Öngen, ayrıca üç ay içerisinde kanser hastalarının teşhis ve takibi için 1,5 tesna MR kullanılmaya başlanacağını belirterek, kanser tedavilerinde medikal onkolojisi alanında da hizmet vermeye başlayacaklarını belirtti.
Hasta ve ambulans olmak üzere iki ayrı girişe sahip acil bölümde ise müdahale odalarının kişilere ayrı ayrı dizayn edildiği hastanede, izolasyon odası dahil bin metrekarelik alan sadece acile ayrılıyor.
Bodrum’da eğitim öğretim faaliyetini yürüten Özel Merter Eğitim Kurumları, ilk mezun verdiği 2010 yılında SBS’de Muğla birinciliği, Ege Bölgesi 8’inciliği ve Türkiye’de 35 bin okul arasında 50’nci olma başarısını gösterdi. Eğitimde takip ve disiplini ile ön plana çıkan okul, geçen yıl da Türkiye SBS birincisini çıkardı.
Bu yıl Milli Eğitim Bakanlığı ve TÜBİTAK’ın ortaklaşa düzenlediği ‘Bu benim eserim’ yarışmasında 86 bin projenin arasında birinci seçilen 50 projeden ‘Ne yediğinizin farkında mısınız?’ isimli proje Merter Koleji’ne ait. Bodrum’a 2011 yılında Fen Lisesini kazanan toplam 15 öğrenciden 10’unun çıktığı kurum, ilçeye eğitimde önemli bir soluk kazandırdı. Bodrum Özel Merter Anadolu Lisesi Müdürü Ömer Faruk Hoşdoğdu, okulun eğitim anlayışı ve öğrenciye yaklaşımını şu cümlelerle anlatıyor:
Sonuç değil süreç
“Özel Merter Eğitim Kurumları olarak Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı, öğrenmeyi seven, okuyan, araştıran, kendi diline ve kültürüne vakıf, İngilizceyi bir akademik programı takip edebilecek kadar iyi bilen ve konuşan, insanlara karşı saygılı ve duyarlı nesiller yetiştirmeyi hedefliyoruz. Okulumuzda öğrenci merkezli, sonuç değil süreç endeksli, okumanın, düşünmenin, tartışmanın ve üretmenin temel olduğu bir eğitim sistemi uygulanmaktadır. Bütün sınıflarda ‘Akıllı Tahta’ kullanılmakta olup, kurumlarımızda sosyal bireyler yetiştirilmektedir.
TED, eski adıyla Türk Maarif Cemiyeti, Cumhuriyet’in ilk yıllarında azınlıkların yabancı dil eğitimi veren okulları arasında Atatürk’ün emriyle 1928’de kurulmuş. Mezunları arasında Güler Sabancı, Ali Babacan, Merkez Bankası Başkanı Erdem Başcı, Reha Muhtar, Filiz Akın, yazar Ayşe Kulin ve Tamer Karadağlı gibi ünlüler bulunuyor. Bodrum TED Koleji Yönetim Kurulu Başkanı Erdem Erken, “Trabzon, Denizli, İzmir ve Hatay’da da okullarımız açılacak. Bu yıl Ankara TED Üniversitesi de hizmete giriyor. Kendi eğitimcilerimizi kendimiz yetiştirmek istiyoruz” dedi.
Kantin yok, kahvaltı var
Bodrum TED’e başvuran 2 bin öğretmen arasından sadece 43’ü alınmış. Erdem Erken, “Öğretmen bizim sistemimizde öğrenci ile birlikte öğrenen, eğitim faaliyetlerine liderlik eden kişidir. Kadromuzda şu an 4’ü yabancı olmak üzere 43 öğretmen var. İlköğretim kadememizde haftada 10 saat İngilizce yer alacak. Bunun yanı sıra 4’üncü sınıftan itibaren İspanyolca ve Fransızca ikinci dil olarak verilecek” diye konuştu. Bu arada beslenmeye çok önem veren okulda kantin yok, onun yerine kahvaltı, öğle yemeği ve ikindi kahvaltıları verilecek.
Tam donanımlı
· 530 kişilik konferans salonu
· 250 kişilik kapalı spor salonu
BESİN alerjisi, toz alerjisi, polen alerjisi gibi, su da alerji yapabiliyor. Havaların ısınmasıyla birlikte, su ile temas artıyor. Çok nadir olarak görülse de su alerjisinin en çok kadınları etkilediğini, deniz, havuz, çeşme suyu dışında ter ve gözyaşının bile döküntü oluşturduğunu biliyor musunuz?
Alerji Uzmanı Prof. Dr. Yonca Tabak, bu alerjinin su ile temas sonrası ciltte kurdeşene (ürtikere) benzeyen döküntülerin yanı sıra, yanma ve kaşıntı ile ortaya çıktığını belirtiyor. Prof. Dr. Tabak, döküntülerin sıklıkla vücudun göğüs ve bacakların üst kısmında ve 2-3 milimetre çapında olduğunu söylüyor. Suyun sıcaklığının durumu etkilemediğini, sıcak ya da soğuk olması fark etmeden döküntüler oluşturabildiğine dikkat çekiyor. Alerjisi yüksek çok ağır hastalarda su içmeyle bile boğazda şişme gözlenebildiğini vurguluyor. Bu vakalarda temizlik amaçlı duş almanın, banyo yapmanın veya denize girmenin imkansız hale geldiğini sözlerine ekliyor.
Prof. Dr. Yonca Tabak, su alerjisi, yani bilimsel adıyla “aquajenik ürtiker”in ilk kez 1964 yılında tanımlandığını, çok nadir görülen bir alerji türü olduğunu belirtiyor. Ergenlik sırasında ortaya çıkan, çocukları nadiren etkileyen bu alerjiye “su testi” yapılarak teşhis konuluyor. Genellikle kısa duşlarla ve yazın serin kalıp terlememeye çalışılarak hastalığın kontrol altında tutulmaya çalışıldığını söyleyen Tabak, tedavide çeşitli bariyer mekanizmalarının kullanıldığını, yani cilde suyun temasını engelleyecek, su geçirmeyen kremlerin ve ağızdan alınan koruyucu ilaçların önerildiğini belirtiyor
Sünnette genel anestezi şart
Sünnet, çocukları üriner enfeksiyondan korumak açısından önemli. Ancak işlemin ideal yaş döneminde ve uygun merkezlerdeki yetkin ellerde yapılması gerekiyor. Anadolu Sağlık Merkezi Çocuk Cerrahisi Uzmanı Dr. Nadir Tosyalı, sünnetin ayrıca partnerlerdeki rahim ağzı kanseri riskini yaklaşık 1.5 ile 8.5 kat arasında, penis kanseri riskini de ortalama dört kat azalttığını hatırlatıyor. Yeni doğan döneminde sünnetin genel anesteziye ihtiyaç duyulmadan lokal anestezi ile yapılabileceğini belirten Dr. Tosyalı, “Yeni doğan döneminde yara iyileşmesi çok hızlı oluyor. Anne sütünün içindeki maddeler hem enfeksiyondan korunmayı, hem de ağrı kesici özelliğinden dolayı bebeğin daha az acı duymasını sağlıyor” diyor.