Kurthan Fişek: Sen birinci, ben birinci hani nerede ikinci

Kurthan FİŞEK
Haberin Devamı

Bayram günlerine denk gelen yazıları yazmak zordur. Eş-dost takımı ya memleketlerine gitmiştir, ya aile büyüklerinin ellerini öpmeye...

Ankara'da bayram hem zor, hem kolaydır.

Hele, genel-yerel seçimlere 20-25 gün kalmışsa...

Evimden çıkarken, dostlarımla karşılaştım...

Sordum: ‘‘Nereye?’’

Cevap verdiler: ‘‘Alanya'ya...’’

Biraz bozuldum, ama, Ankara boşalmıştı. Sessiz günler geçirmenin heyecanını yaşamaya başladım.

* * *

Gazeteye gelirken, arabayı kullanan arkadaş sinirimi bozdu.

‘‘Memlekete gidiyorum bayramda... Sen ne yapacan abi?’’

‘‘Ne yapacam lan? Ankara'dayım...’’

‘‘Niye?’’

‘‘Gittiğin yerde gazete bulamazsan bana küfredeceksin de ondan...’’

* * *

Gazetecinin bayram tatili yoktur.

Siyasetçinin de yoktur, ama, onların durumu biraz farklı...

Seçim bölgelerine gidip yanak öperler, el sıkarlar...

Hem ziyaret, hem ticaret...

* * *

Başıma ilginç bir olay geldi.

Ankara temsilcimiz, canım kadar sevdiğim Sedat Ergin, sabahın köründe fırça attı bana...

‘‘Kilis'e kadar gittin, gazetenin çuvalla parasını harcadın... Kilis'te seçim sonuçlarının ne olacağını söylememişsin...’’

Şaşırdım.

Hem gazeteye baktım, hem geçtiğimi zannettiğim yazıyla kontrol ettim.

‘‘Bilgisayar teklemesi’’, bir bölüm düşmüş...

* * *

İşsizlik ve asayişsizlik sorunu olmayan (veya görünmeyen) Kilis'in içinde de, dışında da dolaştım.

Pek öyle ‘‘konuşkan’’ değildi seçmen kitlesi...

1995 seçimlerindeki sonuçların tekrarlanacağına kanaat getirdim.

1 adet DYP...

1 adet FP...

Cahilliğime verin, bu sonuçlar değişmez görünüyor bana...

* * *

Gazeteci ne bilir bayramı, şakır-şukur yazar yazıyı...

Siyasetin bayramı olmaz...

Oturup konuştum telefonda...

‘‘Ciddi iddialı’’ altı parti görünüyor.

Hepsinde arkadaşlarım, büyüklerim, talebelerim, haber kaynaklarım var.

Meselá FP, CHP, DSP, ANAP, DYP, MHP...

Kimisi ‘‘Birinci partiyiz!’’ dedi.

Kimisi ‘‘Barajı aşarız!’’ dedi.

Yayınlanması yasak olan seçim anketi sonuçlarını elbette veremem, ama, herkes barajı aşıyor, yüce meclise hepsi gümbür-gümbür giriyordu.

Herkes birinci...

Yok mu bu seçimin ikincisi?



Yazarın Tüm Yazıları