Kurthan Fişek: CHP'nin yakın tarihini yazsak mı yeniden? (1)

Kurthan FİŞEK
Haberin Devamı

BU hafta sonunu politikadan uzak, sakin kafayla geçirmeye karar vermiştim. Kısmet değilmiş... Ankara büromuzdan Şaban Sevinç kitabını getirdi, masama koydu.

‘‘Yenilmiş Komutanlar Müzesi: CHP 2000’’ (Ümit Yayıncılık)...

Sevgili kardeşimiz, Ankara büromuzun CHP sorumlusudur. Bıkmadan, usanmadan, üşenmeden, yıllardır o hengámeyi izler.

‘‘Yeni bir şeyler var mı?’’ diye sordum.

CHP'nin yakın tarihiyle ilgili çok önemli pasajlar buldum.

‘‘CHP'den başka uğraşacak bişiler yok mu?’’ diye bana sataşan CHP'li dostlara tavsiyemdir. Kitabı alıp okusunlar.

Biz mi onunla uğraşıyoruz, onlar mı birbirleriyle, görelim bakalım...

* * *

SHP-HEP arasında iki genel başkanın imzasını taşıyan ve parti üst yönetiminden bile gizlenen bir belge vardı. Bu belgeden sadece iki suret yapılmış, bunlardan birini Erdal İnönü, diğerini Fehmi Işıklar almıştı.

İnönü bu gizliliği öylesine önemsiyordu ki, protokolü bizzat kendisi kaleme almıştı. İnönü, kendi el yazısıyla iki sayfa olarak düzenlediği protokolü Işıklar ile kendi makam odasında imzaladıktan sonra bir ricada bulundu: ‘‘Bu protokol tartışılmamalı, kamuoyuna açıklamayalım...’’

İki genel başkan bu protokolün ‘‘Gizli kalması ve ikisinin birlikte onayı olmadan hiç bir zaman açıklanmaması’’ konusunda anlaştılar.

İnönü kendisine aldığı nüshayı öylesine gizlemişti ki, sonradan nereye koyduğunu hatırlayamadı.

Yıllar sonra Işıklar'a şöyle dedi: ‘‘Bendeki nüshayı kaybettim, bulamıyorum. Sizdekinden bana da bir tane verir misiniz?’’

Bu protokol, uygulandığı 1991 yılındaki seçim ittifakının üzerinden 9 yıl geçmesine rağmen, hálá sır olarak durur.

* * *

18 Nisan seçimlerinden sonra Baykal istifa etti. Yeni lider aranıyordu. Gaziantep belediye başkanı Celal Doğan, partinin ağır toplarıyla birlikte, ‘‘Başımıza geç!’’ diye İnönü'ye gitmişti. İnönü rahmetli pederine çok benzer... İstediğini duyar, istemediğini işitmezlikten gelir.

Doğan, durumun farkındaydı, oldu-bittiye getirmeyi denedi. ‘‘Şampanyaları hazırlayın... Erdal Bey'in Genel Başkanlığını kutlayalım!’’

Tam ayağa kalkıyordu, Sevinç İnönü patladı.

‘‘Yeter artık! Ben babamızın partisi diye muhtarından milletvekiline kadar takır takır CHP'ye mühür bastım. Ama belki içinizdeki bazıları partiye oy bile vermediniz. Ben partinin yönetimine kızıyordum, ama meğerse suç herkese aitmiş... Artık yakamızı bırakın...’’

* * *

‘‘Türkiye'yi paramparça eden kararlara itiraz etmeyen bu arkadaşlar eğer SHP'liyse biz partili değiliz. Eğer biz bu partiliysek o zaman bunlar partili değil... Bunlarla birlikte aynı zamanda bu partide olamayız... Ya onlar olur, ya biz oluruz...’’

Kürt kökenli 7 SHP milletvekilinin Paris'teki ‘‘Kürt Konferansı''na katılmasını Merkez Yönetim Kurulu toplantısında böyle eleştirdi İnönü...

* * *

Sevgili kardeşimiz Şaban Sevinç pazar keyfimi kaçırdı.

Benimki kaçtığına göre CHP'lilerinki büsbütün kaçar inşaallah!

Kitabın ancak yarısına gelebildim, salıya devam ederim.

Yazarın Tüm Yazıları