Oyuna geldik dedirten oyun: Herkesin Bildiği Sırlar

Kötü bir metne rağmen oldukça başarılı bir oyun yapılabiliyormuş; benim için bu bir ilk oldu. Devlet Tiyatrosu bu yıl hakikaten ses getiren işler yaptı. Vasat civarında dolaşan oyunları da çokça vardı ama genel olarak doğru ve önemsenmesi gereken metinler seçmeyi bilen bir kurum.

Haberin Devamı

Yönetmen, tasarımcı ve oyuncuları kutlamak gerek. Yönetmen zayıf metne rağmen tiyatronun gücünü bir arkeolog hassaslığıyla çıkarmış. Bizi güldürmeyi de ağlatmayı da başardı. Tasarım şık, işlevsel, duyguluydu. Burak (Şentürk) arkadaşım. Yüksek imkânlarından haberdarım. Ama bu kadarını beklemiyordum. Yazarın yazamadığı bir karakteri ete kemiğe büründürdü. Ebru Uğurtan çok zor bir iş yaptı. Kenar süsü gibi yazılmış bir karakteri bize sevdirdi.
Yazar taraf tutmuş ve kadının gözünden bakmamış ama Ebru’nun beceriyle çizdiği, zaman zaman nörotizm sınırlarında dolaşan kararsız portre sayesinde bu karakterle de empati kurduk. İki saat, Ebru ve Burak’ın zeki buluşları, sahne karizmaları ve güzel enerjileri sayesinde tatlı bir yolculuğa dönüştü. Önemli metinleri hak eden kıymetli oyuncular.
Sinema tarihçileri Yavuz Bey’in kendine özgü anlatımını, duruşunu haklı olarak övmüşlerdir. Bu oyunun filmini yapmıştı. Sezen Aksu’yla Ferhan Şensoy oynadıydı. Bir sanatçının her işi iyi olacak diye bir kural yok. Yedi-sekiz yıllık parçalanmış bir evliliğin sonunda geçmişe dönük hesapların yapıldığı bir gece. Yağmur yağar. Şaraplar içilir. Kadın ve erkek içlerinde ne varsa dökerler. Sonunda da kayda değer hiçbir şey olmaz. Hikâye bu. Film gişede ve seyirci nezdinde çok başarısız oldu. Zira karakterler gerçek değildi, son derece kitabi konuşuyorlardı. Oyun, filmin aynı. Evlilik bitmiş ama iki saat dinlememize rağmen bunun sebebini anlayamadık. Asıl problem neymiş göremedik. Laf iki dakikada bir sevişmeye geliyor. Sanki kafayı seksle bozmuşlar. Oyun tümüyle bir erkek oyunu. Kadın ne düşünmüş, ne yapmış, nasıl hissetmiş, hiç- bir fikrimiz yok. Kadın düşmanlığı manzumesi.
Yazar kusura bakmasın ama böyle bir erkek de yok. Kendini anlamsız yere önemseyen narsistik bir karakter. Yazar bu olmamış ruhu haklı çıkarmaya çalışıyor, sanki erkeğin her ne koşulda olursa olsun haklı olduğuna öylesine inanmış ki bütün söylemini kadının eksik zekâsı, anlayışsızlığı üzerine kuruyor. Kadını aşağılayan, erkeği aşağıladığının farkında olmayan, evlilik kurumunu tümüyle seksüel bir fayda mekanizmasına indirgeyen bir metin.
Tek güzel tarafı, nadiren duyduğumuz zeki diyalog parçaları ve akıl dolu espriler. Ekibin başarısını görmek üzere izlemelisiniz.

Haberin Devamı


Künye
Yazan: Yavuz Özkan Yöneten: Hidayet Erdinç Dekor Tasarımı: Ethem Özbora Giysi Tasarımı: Medine Yavuz Almaç Oyuncular: Burak Şentürk, Ebru Unurtan

Yazarın Tüm Yazıları