×
Ne tesadüftür ki; hayat, Sumudica’yı bu kez Çaykur Rizespor’un başına getirirken, yeni takımının ilk rakibi de eski çalıştırdığı ekip oldu. Her ne kadar bu maçta takımın başında olmasa da Gaziantep’in zaaflarını en iyi bilen isimlerin başında o geliyordu.
SKODA’YI KAR DA DURDURAMADI
Olumsuz hava koşullarını da göz önüne aldığımızda son derece vasat geçen maçın ilk devresinde Rize, bu sezon Karadeniz ekibinin hücumdaki skor yükünü sırtlayan Skoda ile öne geçti. İkinci devrede de topa daha fazla sahip olmasına rağmen şutlarında kaleyi bulmakta zorlanan Gaziantep ekibi, Skoda’nın gollerine devam etmesine engel olamadı.
Oyun üstünlüğünü rakibe verip daha hızlı hücumlarla gol arayan Çaykur Rizespor’da perdeyi kapatan isim Samudio oldu. Geçen sezonu 5 golle kapatan Paraguaylı futbolcu bu golle de bu sezon Süper Lig’deki ilk golünü atmış oldu. Hat-trick yapmaya yaklaşan Skoda’nın atışı takım arkadaşı bırakması önemli bir detaydı. Karadeniz ekibinin iç sahada kaybetmeme serisini 5 maça çıkarması da dikkat çekiciydi.
250 TL'ye varan "Hoş geldin bonusu" SADECE Misli.com'da! Hemen üye ol...
Arsenal’ın ünlü maskotu ‘Gunnersaurus’un Mesut’un arkasından el sallayıp gözyaşı dökmesini anlatan bir karikatür, akıllara unutulmaz bir hikayeyi getirdi.
Bir rüya gerçek oldu ve Mesut Özil, Fenerbahçe’ye transfer oldu. Yıldız futbolcu, İngiltere’den ayrılırken ardında hüzünlü bir de hikâye bıraktı. O hikâye 27 yıldır Arsenal’in maskotu ‘Gunnersaurus’a hayat veren Jerry Quy’a ait. Tüm dünyada ses getiren transferin ardından ‘Gunnersaurus’un Mesut Özil’e gözyaşlarıyla veda edişini sembolize eden bir karikatür, hem sosyal medyada büyük ilgi gördü hem de akıllara o hüzünlü hikayeyi getirdi... Pandemi nedeniyle ekonomik anlamda maliyet düşürücü önlemler alan Arsenal Kulübü bu doğrultuda geçtiğimiz yılın ağustos ayından itibaren kademeli olarak 55 kişinin işine son verdi. O kişilerden biri de ekim ayında görevine son verilen kulübün unutulmaz emektarlarından Jerry Quy’du.
Sadece kırmızı-beyazlı tribünlerdeki taraftarları eğlendirmedi bu sevimli dinozor; 1993 yılından bu yana gitmediği doğum günü gitmediği evlilik töreni kalmamıştı.
Arsenal Kulübü’ne gönül veren kim varsa onsuz bir eğlence yapmamıştı bugüne kadar. Ta ki statların boş kalmasıyla birlikte görevine son verilene kadar.
<iframe src='//www.hurriyet.com.tr/video/embed/?vid=41717437&resizable=1&autostart=true&playsinline=true&v_utm_source=haber_detay' width='580' height='326' frameborder='0' scrolling='no' allow='autoplay; fullscreen' allowfullscreen></iframe>
VEDA ETME FIRSATI BiLE VERMEDiLER
Arsenal Kulübü tarafından görevine son verildikten sonra Jerry Quy’a ilk sahip çıkan isim Mesut Özil oldu. Onun tüm maaşını karşılamak istediğini söyleyen Mesut’un bu davranışı kısa sürede önce sosyal medyada ardından Londra ekibine gönül veren herkeste büyük bir karşılık buldu. Ve Arsenal Kulübü için bu süreç büyük bir sıkıntı haline dönüştü. Her ne kadar kulüp maskotun görevden alınmadığını iddia
Fenerbahçe ile Mesut Özil arasında kesin olarak anlaşma sağlandı ve transferin gerçekleşmesinin önündeki bütün engeller kalktı. Artık herkes resmi imzayı ve Mesut’un sarı lacivertli formayı giyeceği anı bekliyor. Schalke 04’te başlayan kulüp kariyerinde Werder Bremen, Real Madrid, Arsenal’de toplam 11 kupa kaldıran 32 yaşındaki futbolcunun en büyük başarısı hiç şüphe yok ki, Almanya Milli Takımı ile kazandığı 2014 Dünya Kupası oldu.
BÜYÜK BiR TRANSFER BAŞARISI
Werder, Real ve Arsenal’in sadece bonservisi için toplam 70 milyon Euro ödediği böylesine önemli bir oyuncuyu bedelsiz olarak transfer etmek Fenerbahçe adına hiç şüphe yok ki büyük bir başarı. Sarı lacivertli taraftarlarının aylardır yolunu gözlediği Mesut’u, geçmişte yan yana ya da karşı karşıya forma giydiği dünya yıldızları ve teknik adamlar bakın nasıl anlattı...
ARSENE WENGER: ZIDANE’DAN DAHA İYİ TOP SÜRÜYOR, O BİR SANATÇI
Mesut, Zidane’dan daha iyi top sürüyor. Teknikleri benzer. Yönetilmesi zor bir oyuncu değil. O yaratıcı bir oyuncu ve bir sanatçı. Bu oyuncular hassas olur. Onlara en uygun ortamı hazırlamak gerekir.
JOSE MOURiNHO: MESUT ÖZİL DÜNYANIN EN İYİ 10 NUMARASIDIR
Herkes Mesut’un oyun tarzında biraz Figo ve Zidane’ı görür. Ama onun özgün bir tarzı var. Mesut Özil dünyanın en iyi 10 numarasıdır. Nereden geldiğini asla unutmayan ve futbolun insana bahşettiği zevki hiçbir zaman aklından çıkarmayan bir star. Onu çok özlüyorum.
<div style="margin: 0 auto; max-width: 100%; min-width: 300px;"><div style="position: relative; padding-bottom: 56.25%; height: 0; overflow: hidden;"><iframe style="width: 300px; min-width: 100%; position: absolute; top: 0; left: 0; height: 100%; overflow: hidden;" src="https://embed.dugout.com/v2/?p=eyJrZXkiOiIyczVVd3JzbyIsInAiOiJzcG9yYXJlbmEiLCJwbCI6IiJ9" width="100%" height="400" frameborder="0" scrolling="no" allowfullscreen="allowfullscreen" data-mce-fragment="1"></iframe></div></div>
Maçın ilk yarısına tempolu başlayan Başakşehir İrfan Can’ın pasları ve Aleksic’in bindirmeleriyle sağ kanatta etkili olmaya çalıştı. Aleksic’in sağdan yaptığı ortalarda Demba Ba önce ön direkte ardından kale önünde iki pozisyondan yararlanamadı. Ancak kaleci Ali Şaşal’ın karla kaplı zeminde yaptığı hata sonucu kazanılan çift vuruşta Aleksic topu ağlara göndererek Medipol Başakşehir’i öne geçirdi.
GRADEL-HAKAN UYUMU
Bu golden sonra ise Demir Grup Sivasspor yavaş yavaş oyuna ağırlığını koyarak beraberlik için rakip kalede etkili olmaya çalıştı. Geçen haftanın iki yıldızı Gradel ile Hakan Aslan arasındaki uyum bu maçta da ortaya çıktı ve skora yeniden eşitliği getirdi. Ve gollerden sonra sahada taktik savaşından çok bir ayakta kalma mücadelesi vardı. Bu maç genelinde fazla bir şey söylemek gerçekten ama gerçekten çok zor.
iZLERKEN ZORLANDIK
Özellikle ilk yarım saatlik futbol yoğun kar yağışı sonrası yerini tam bir kör dövüşüne bıraktı. Ekrandan izlerken bile zorlandığımız maçı futbolcuların sakatlanmadan tamamlaması mucizeydi. Sahanın karla kaplanmasına Sivas’ın beyaz formaları da eklenince gözleri yoran bir maç izledik. İki taraf da kazanmaktan çok maçı tamamlamaya çalıştı. Zor şartlarda alınan birer puan iki takım için de artı sonuç oldu. Şunu da söylemeden edemeyeceğim. Sivaslılılar bile beyaz formalarla birbirini zor görürken hakemin ikinci yarıda forma değişimine gitmemesini anlamak mümkün değil.
<div style="margin: 0 auto; max-width: 100%; min-width: 300px;"><div style="position: relative; padding-bottom: 56.25%; height: 0; overflow: hidden;"><iframe style="width: 300px; min-width: 100%; position: absolute; top: 0; left: 0; height: 100%; overflow: hidden;" src="https://embed.dugout.com/v2/?p=eyJrZXkiOiJpbERKR3dibCIsInAiOiJzcG9yYXJlbmEiLCJwbCI6IiJ9" width="100%" height="400" frameborder="0" scrolling="no" allowfullscreen="allowfullscreen" data-mce-fragment="1"></iframe></div></div>
Ligin ilk haftasındaki Galatasaray mağlubiyetinden bu yana çıktığı 15 maçta da yenilgi yüzü görmeyen Gaziantep FK, bu seriyi Sivasspor deplasmanında noktaladı. Maça hızlı başlayan Gaziantep henüz 4. dakikada Maxim’in yetenek ve beceri ürünü golüyle öne geçti.
Bu golden sonra oyun üstünlüğü tamamen Sivasspor’a geçti. Hem topa daha fazla sahip olan hem de rakip kaleyi şut yağmuruna tutan ev sahibi takım, ilk yarının son anlarında Hakan Arslan ile beraberliği buldu. Soyunma odasına da bu sayede büyük moralle gitti.
HAKAN-GRADEL UYUMU
İkinci yarı, ilk devrenin benzeri bir şekilde erken golle başladı. Bu kez golü atan Sivasspor’du. Hakan Arslan, Gradel’le ilk golde olduğu müthiş
bir işbirliği yaparak takımını öne geçirdi. Sivasspor’un orta alanda Erdoğan Yeşilyurt, Gradel ve Hakan Arslan ile yakaladığı uyum 90 dakika boyunca hiç bozulmadı. Hem uzaktan atılan şutlarda hem hızlı hücumlarda bu oyuncular takımlarını sürekli ileriye taşıdı.
GAZİANTEP’E İZİN VERMEDİ
Marius sumudica’nın öğrencileri başa baş mücadele ortaya koymaya çalışsa da rıza Çalımbay doğru bir taktik anlayışla sahanın genelinde Gaziantepli futbolcuların istediği oyunu oynamalarına izin vermedi. Çalımbay ve talebeleri, üstün oynadıkları 90 dakikanın sonunda sumudica ve ekibine karşı haklı bir galibiyet elde ederek, rakibini uzun süre sonra yenilgiyle tanıştırdı.
Premier Lig ekibi Southampton’ın Avusturyalı menajeri Ralph Hasenhüttl, iç sahada Kırmızılar’ı mağlup ettikleri karşılaşmanın ardından “Jürgen Klopp bugüne kadar yenemediğim tek kişiydi. 1-2 ay önce görüştüğümüzde ona bu galibiyetin şakasını yapmıştım” açıklamasında bulundu.
İngiltere Premier Lig geçtiğimiz akşam tarihin en duygusal maç sonlarından birine sahne oldu. Southampton Teknik Direktörü Ralph Hasenhüttl, bugüne kadar hiç yenemediği Jürgen Klopp karşısında ilk kez galip geldi ve son düdükle birlikte gözyaşlarına hakim olamadı.
‘ALPLERiN KLOPP’U
FutboL dünyasında oyun anlayışı ve bakış açısıyla Klopp’a benzetilen ve ‘Alplerin Klopp’u olarak bilinen Ralph Hasenhüttl, 1-0’lık Liverpool galibiyetinin ardından saha kenarında duygusal anlar yaşadı. Avusturyalı teknik adam, bugüne kadar yenemediği tek teknik direktör olan Jürgen Klopp’u bu kez mağlup etmeyi başardı.
BERABERLiĞi BiLE YOKTU
Önceki günü kadar 4 kez karşılaşmışlardı ve Hasenhüttl hiç kazanamamıştı. Beraberlik bile alamamıştı. 1-2 ay önce görüştüklerinde şakayla da olsa Klopp’a onu yeneceğini söyleyen Hasenhüttl maçtan sonra “Ağlamadım gözüme rüzgar kaçtı” dese de asıl şakayı Klopp’a değil basın mensuplarına yapmışa benziyor.
JÜRGEN KLOPP’UN PENALTI iSYANI
Belki de son zamanlarda gördüğüm en agresif tavırlardan birine sahipti Klopp. İlk kez kaybetmiyordu ama yüzü asık ve isyankardı. Verilmeyen penaltılar yüzünden de eleştireldi. Gol şanslarının engellendiğini belirten Klopp, “Manchester United son iki yılda Liverpool’da çalıştığım 5,5 yıldan daha fazla penaltı kazandı” ifadelerini kullandı.
Son olarak 2-0 kazandıkları Dijon maçında takımının gol perdesini açan milli futbolcunun adının ve soyadının ilk harfi olan ‘Y’den esinlenerek yaptığı ‘Y’ şeklindeki gol sevincine bu kez tüm arkadaşları dahil oldu. Yusuf’un kendisiyle özdeşleştirdiği sevinci hep birlikte yapan Lille futbolcularının bu gösterisi Fransız basınında ve sosyal medyada büyük ilgi gördü.
SEVİNCİNE İLK OLARAK IKONE ORTAK OLDU
Yusuf Yazıcı bu sezon Lille formasıyla futbol kariyerinin en parlak günlerini yaşamaya devam ediyor. Geride kalan dönemde 20 maça çıkan 23 yaşındaki futbolcu, 11 gole imza atarken daha şimdiden en golcü sezonuna ulaştı. İlk kez Monaco maçında takım arkadaşı Ikone ile gol sevincini paylaşan Yusuf’a bu kez tüm takım arkadaşları eşlik etti. Dijon karşılaşması sonrası Instagram hesabından o anın fotoğrafını paylaşan milli futbolcu, “Tek başıma eğlenebilirim ama birlikte kutlayabiliriz” ifadelerini kullandı.
<div style="margin: 0 auto; max-width: 100%; min-width: 300px;"><div style="position: relative; padding-bottom: 56.25%; height: 0; overflow: hidden;"><iframe style="width: 300px; min-width: 100%; position: absolute; top: 0; left: 0; height: 100%; overflow: hidden;" src="https://embed.dugout.com/v2/?p=eyJrZXkiOiJ3SzFqbmJsQyIsInAiOiJzcG9yYXJlbmEiLCJwbCI6IiJ9" width="100%" height="400" frameborder="0" scrolling="no" allowfullscreen="allowfullscreen" data-mce-fragment="1"></iframe></div></div>
'GÜZEL ŞEYLER PAYLAŞILDIKÇA BÜYÜR'
Bulundukları pozisyon gereği bu sevince ortak olamayan kaleci Maignan ve savunma oyuncusu Botman, maçtan sonra takım arkadaşlarına “Biz de bu sevincin içinde olmak için koşuyorduk ama bizi beklemediniz!” diyerek sitem ettiler. Soyunma odasında bir yandan galibiyeti kutlayan futbolcular diğer yandan da Paris Saint-Germain maçında takım halinde kutlama sözü verdi. Kendiliğinden gelişen bu sevinç artık Lille takımının sembol sevinci haline geldi. Yusuf Yazıcı’nın kariyer danışmanı Okan Can Yantır da Twitter’dan bu sevincin fotoğrafını paylaşıp, “Güzel şeyler paylaşıldıkça büyür. İkonik gol sevincimizi artık tüm Lille takımı birlikte yapıyor” diye yazdı.
SON 11 GOLÜN 6'SINDA O VAR
Performansıyla büyük beğeni toplayan Yusuf Yazıcı, her hafta Fransız basınından övgüler almaya devam ediyor. L’Equipe gazetesi, yıldız futbolcunun Dijon maçındaki performansı için “Yusuf eğleniyor” ifadesini kullandı. Canal Plus ise “Yusuf’un sıradışı performansıyla Lille yükselmeye devam ediyor” diye yazdı. Le Parisien ise, “Yusuf Yazıcı Lille’in son 11 golünün 6’sında ön plana çıktı ve vatandaşı Burak Yılmaz’ın gol sayısını geride bıraktı. Yusuf Yazıcı’nın bu sezonki istatistikleri onun gelişim hakkında çok şey anlatıyor” değerlendirmesini yaptı.
Lionel Messi’nin Barcelona’dan ayrılacağı yönündeki haberlere her gün bir yenisi eklenmeye devam ediyor. Bu kez haberin çıkış kaynağı Paris Saint-Germain’in (PSG) yıldızı Neymar’dı.
Brezilyalı futbolcunun Şampiyonlar Ligi’ndeki Manchester United maçından sonra “En çok istediğim şey Messi ile yeniden birlikte oynamak. İsterse onu benim yerime oynatalım. Seneye kesin birlikte oynamak zorundayız” sözleri doğal olarak büyük yankı yarattı.
Arjantin’den Fransa’ya, İngiltere’den İspanya’ya kadar neredeyse tüm dünya medyası Neymar ile Messi’nin PSG forması altında yeniden bir araya geleceği yönünde haberler yapıyor.
‘YAKINDA GÖRÜŞÜRÜZ’
Fransız basınına göre PSG ile yeni sözleşme hazırlığında bulunan Neymar, kulüpten Messi’nin transfer edilmesini istedi. Bunu başarmaları halinde mukavele yenileyeceğini belirten Neymar’ın son olarak Şampiyonlar Ligi son 16 turundaki Barcelona-PSG eşleşmesinin ardından yaptığı “Yakında görüşürüz arkadaşım” paylaşımı transfer iddialarını daha da alevlendirdi.
MAAŞINI iNDiRMEZSE iSTEDiĞi YERE GiDEBiLiR
Barcelona’daki sözleşmesi Haziran 2021’de sona erecek olan Messi’nin geleceği 24 Ocak’ta seçilecek yeni başkanın ikna etmesine bağlı. Mali sıkıntılar yaşayan Katalan ekibinin Messi’ye diğer kulüplerin sunacağı tekliflerle rekabet etmesi zor gibi görünüyor.
Arjantinli futbolcunun Barcelona’da kalmasını isteyenler kadar istemeyenler de mevcut. “Messi gidebilir” diyenlerden biri, kulübün yeni başkan adaylarından Emili Rosaud. Başkan adayı Rosaud’un “Messi’yle maaşında indirim yapması için oturup konuşmalıyız. Fedakârlık yapmasını istemeliyiz. Eğer anlaşamazsak takımdan ayrılır” sözleriyle, Messi’yi değil, kulübün menfaatlerini gözeteceğini ifade etmesi, Arjantinli yıldızın takımda bir geleceğinin olmayacağının sinyali olarak görünüyor.